Medya: Romeo Santos - Eres Mía♫
Ek parça: Michael Buble - Sway [Slowed+reverb]
***
Bu bölüm YoonGi'ye çalıştım biraz. Ve bence eğlenceli bir bölüm oldu, yazarken kafayı yemiştim zira sbsnsnsj
***
"Hayır yani, ben bunu bağlamak için o kadar uğraştım. Koca bir çeyrek saat! Ve siz fütursuz gibi birkaç saniye içinde bunu bozuyorsunuz!" Jiyeon Baekhyun'un kravatını bağlarken homurdandı.
Baekhyun, asansörlerin oraya, sırf kravatını bağlasın diye çektiği Jiyeon'a gözlerini devirerek baktı. "Sus da bağla şunu."
"Kravatınızı bağlamam için yalvarırken böyle konuşmuyordunuz ama!" Jiyeon dik dik ona baktı.
Baekhyun gözlerini devirdi. "Ne çene varmış sende de, bır bır bır, bir susmadın!" Gözlerini açarak ona korkunç bir şekilde baktı.
Jiyeon da gözlerini sonuna kadar açtı ve işaret parmağını ona doğru salladı. "Bağlamam bakın."
"Tamam, tamam." Baekhyun teslim olmuş gibi ellerini kaldırdı. "Sustum. Bağla lütfen."
"Yalvarmanız hoşuma gitti." Jiyeon gülümsedi. "Bir daha yapın."
Baekhyun biraz önce Jiyeon'un ona yaptığı gibi işaret parmağını öne doğru salladı. "Ameliyata sokmam bak!"
"Aman~" Jiyeon somurttu. "Hep aynı yerden vurun siz de zaten." Kravatı istemeye istemeye bağlamaya devam etti.
"İşte böyle daha çekilir oluyorsun Muscoril." Baekhyun yandan sırıttı.
Onlar işlerini bitirip partinin yapılacağı yere ilerlerken, büyük kapıda Yoona göründü. Işıltılı, yere uzanan gri elbisesi, elindeki mini çanta, yeni sarıya boyanmış ve bukleler halinde bir yandan tutturulup kendi haline salınan saçlarıyla birlikte. Onu yarım saattir bekleyen Seunggi, kafasını o anda kapıya çevirmesiyle donakaldı. Baekhyun bile, tüm sinirine rağmen durup şöyle bir baktı. Onunla birlikte içerideki herkesin kafası o tarafa döndü. Yoona ise sadece gülümseyerek Seunggi'ye bakıyordu.
"Biri kapmadan al şu kızı şuradan Seung. Hastaneyi bir kaçırma vakasına daha bulaştırma." Siwon gözlüklerinin altından kapıya bakarken Seunggi'ye dirsek attı.
Seunggi öksürüp kendini toparladı. "Tabii efendim."
Yoona onun afalladığını görerek kıkırdamaya başlarken, Seunggi birkaç saniye içinde onun yanına vardı. Ve dik dik baktı. "Gül tabii."
YOU ARE READING
P.I.M.B. (Poison In My Blood) | ChanBaek & KaiSoo & YoonGi
Fanfiction"Beni kurtarmak zorundasın. İşin bu olduğu için değil, zorunda olduğun için. Herhangi bir seçenek şansın yok. İhtimalleri biliyorsun. Ya başarırsın ya da gerçekleşeceklerden sorumlu olursun. Patlamaya hazır bir bombayım. Kanlı, canlı, yürüyen ve yaş...