Medya: The Neighbourhood - How♫
***
Direkt sözlü kısımdan başlamak isterseniz şarkıya, yaklaşık 55. saniyeye atlayabilirsiniz.
Ben bu Yoona'nın başına getirmedik iş bırakmadım resmen de hayırlısı daha yeni başlıyoruz bir de hshshd Bir de görünce belki kahkaha atacağınız yerler olabilir ama bu bölüm 2015 sonlarında yazıldı, ergenliğime verin rica ediyorum bdhdbdndj
Ve geciktim biraz çoook çok özür dilerim gerçekten ♥️
***
Yoona, kapana kısılmıştı.
***
"Kimsin sen?" Yoona kendisine bile yabancı gelen sesiyle fısıldadı.
Önündeki, içine girdiği sokağın çıkmaz olduğunu belli eden duvara bakarken sakin kalmayı denedi. Derin derin nefesler alırken gözlerini yumdu ve güzel şeyler hayal etmeye çalıştı. Cesaretini toplamayı başardığında, yavaş, çok yavaş bir şekilde arkasına doğru döndü. Bir süredir yerinde hareketsiz bir şekilde durduğundan olsa gerek, bunu yaptığında hafif bir üşüme hissi bedeninden geçti. Titremesi geçtikten sonra, dik bir şekilde karşıya baktı.
"Kimsin sen?" Sorusunu, bu sefer daha kontrollü ve korkusuz bir şekilde tekrar etti.
"Azrailin..."
Onu takip eden figür, birkaç adım attı ve bununla ay ışığı vücudunun yarısını aydınlattı. Ardından, biraz daha ilerleyerek karanlığın onu tekrar ele geçirmesine izin verdi. Yüzünü örten bir maske, kafasını kapatan bir şapka takıyordu. Soğuk ve büyük bir ciddiyetle bakan gözlerinden ise ne kim olduğu ne de niyeti anlaşılıyordu. Karşısında hissedilebilecek tek ve en yoğun duygu, derin bir korkuydu sanki.
"Korkak olma." Yoona dik duruşunu bozmamaya çalışarak tekrar konuştu. Bu giderek daha kolay oluyordu. Korku hissinin biraz bile olsa gerilere kaçtığını hissedebiliyordu şimdi. "Kim olduğunu söylemeye cesaretsiz misin yoksa?"
Siyahlar içindeki adam bir adım daha atarken güldü. "Kim olduğumu değil de..." Gözleri tekrar Yoona'yı buldu. Neredeyse zifiri bir karanlıkta olmalarına rağmen Yoona, bakışlarının yoğunluğunu hissedebildi. "Kim için çalıştığımı bilmek istersin belki. Byun Baekhyun..." Biraz durdu. "Tanıdık geliyor mu?"
Yoona'nın gözleri bir saniye içinde sonuna kadar açıldı. Karanlığın içinde, karşısındaki adama şokla baktı. "N-Ne?"
"Ne o? Çok mu şaşırdın?" Adam alayla konuştu. "Ah... Siz ve şu güven duyma saçmalığınız. Sana ona güvenmemeni ve onun senin sonun olacağını söylemiştim halbuki."
"O..." Yoona bir an için konuşamadı ve duraksadı. "O, sendin..."
"Evet. Bendim. Sana anlatmaya çalıştım ama söz dinleyen bir tip değilsin, ha?" Adam birkaç saniye durdu ve Yoona, bu sefer onun bakışlarında acıma hissi yakaladı. Sözlerine devam etti. "Hâlâ anlamıyorsun, değil mi?"
KAMU SEDANG MEMBACA
P.I.M.B. (Poison In My Blood) | ChanBaek & KaiSoo & YoonGi
Fanfiction"Beni kurtarmak zorundasın. İşin bu olduğu için değil, zorunda olduğun için. Herhangi bir seçenek şansın yok. İhtimalleri biliyorsun. Ya başarırsın ya da gerçekleşeceklerden sorumlu olursun. Patlamaya hazır bir bombayım. Kanlı, canlı, yürüyen ve yaş...
