"Seninki Bok Yolunda Ölmüş Dostum"

1.8K 233 26
                                    

+1K olmuş, teşekkürler ^^

***

"Aslında bakarsanız buraya geldiğimden beri otostop çekiyorum"

Yolda ilerlerken sessizliği arka koltukta oturan Jongin, yani Kai bozmuştu. Arkamı döndüğümde sırt çantasından sigara-çakmak çıkartmış, bir güzel yakmıştı. İyi de Jongin sigara içmezdi ki? Bu düşünceyi bir kenara bırakıp saniyeler ilerledikçe karşımdakinin Jongin olduğundan şüphe ettiğim Kai'yle konuşmaya çalıştım.

" Neden?"

" Çünkü buranın sorumlusu olan insanları arıyorum."

"Sorumlu insanlar mı?"

"Evet."

Bu sefer Chanyeol araya girmiş, dikiz aynasından onunla göz teması kuruyordu.

"Sen nerede olduğunu sanıyorsun? İdari ofisine gidebileceğin bir golf kulübünde olduğunu mu? Söyler misin lütfen. Yaşarken Tanrı'yı bulmak için dolaşmayı denedin mi hiç?"

"Hayır, ama o zaman bunun için bir sebebim yoktu."

Sebebi neydi? Beni hatırlamıyordu, kim olduğunu bilmiyor gibiydi. Eğer ki bu karşımdaki Jongin ise yanlış giden bir şeyler vardı. Sanki buraya geldiğinde farklı bir kişiliğe bürünmüştü. Fakat buraya kim gelirse gelsin, yaşarken nasılsa öldüğünde de aynı kalırdı. Anılarını dahi unutmazdı. Neden öldüğünü, ölürken canının yanıp yanmadığını.. Bir şeyler kesinlikle yanlıştı. Bu yüzden Chanyeol ile olan konuşmalarında araya girip merakla sordum.

" Peki şimdi nasıl bir sebebin var?"

Ağzındaki sigarasını çıkarıp dikiz aynasında Chanyeol ile kesişen bakışları beni bulduğunda irkildim. O kahverengi, sevimli saçları gitmiş yerini pembe saçları almıştı. Doğaya aykırıymış gibi olan tavırlarının ise Jongin ile uzaktan yakından alakası yoktu. Saniyeler içinde ifadesiz yüzüne çatık kaşları eklenince konuşmayı sürdürdüm.

"Yani şimdi öldüğün için pişman mısın? Fikrini mi değiştirdin? Yani demek istedi-"

Sözüm Chanyeol tarafından kesilmişti.

" Demek istediği eğer eve geri dönmek için vize almak istiyorsan bunun gerçekleşeceğini sanmıyorum."

" Chanyeol kapa çeneni."

" Asıl sen çeneni kapa. O buralarda yeni. "

Bana sert çıkıştıktan sonra dakikalar önce biten sigarasının yerine yenisini yakmış, tekrar Jongin ile konuşmaya başlamıştı.

" Yani buradan gitmeye mi çalışıyorsun? Burası hoşuna gitmedi mi?"

"Şaka mı yapıyorsun? Siz burayı seviyor musunuz? Gülümsemenin bile zor olduğu bir yerde sıkışıp kalmayı kim ister? Hava çok sıcak. Herkes birer baş belası. Ben eve gitmek istiyorum."

" Bak buraya gelen birçok kişi evine gitmek istiyor ama bu imkansız."

" Eğer benim şartlarıma sahipseniz bir ihtimal vardır."

" Senin şartların mı? Tanrım senin ayrıcalığın ne?"

Söylediği ile elbette ki Chanyeol'un kafasına bir tane geçirmiştim. Gülümseyerek kulağına doğru eğildim. Elimden geldiğince arka koltuktaki Jongin'den bozma Kai'ye içinde bulunduğumuz garip durumun yarattığı havayı hissettirmemeye çalışıyordum.

" Her ne kadar beni hatırlamasa da o benim erkek arkadaşım seni yoda, onunla düzgün konuş."

" Çocuk seni hatırlamıyor. Hem belki de sadece benzetiyorsundur adamım."

" Bu imka-"

Cümlemi tamamlayamadan Chanyeol'e doğru eğilmiş olan başım arka koltuktaki Jongin tarafından iktirilmişti. Şimdi ikimizin arasında durmuş, dikiz aynasında saçlarını düzeltiyordu.

"Tanrım dip boyam gelmiş..."

Normal Jongin'in böyle bir şeyi asla dert etmeyeceğinden adım kadar emin olmakla birlikte daha fazla şey öğrenmek adına arka koltuğa tekrar yerleştiğinde kendisine sorular sormaya devam ettim.

" Şu bahsettiğin şartlar... Onlar ne?"

" İntihar etmedim."

" Ama burası intihar edenlerin dünyası?"

"Sorunda bu zaten. İntihar etmedim ama buradayım."

" A-acaba neden öldüğünü, daha doğrusu nasıl öldüğünü sorabilir miyim?"

Arka koltuğa boylu boyunca uzandığında sigara içmek için ağzından çıkartıp arabanın camına yapıştırdığı sakızını tekrar ağzına attı.

" Ahh, aslında hatırlamıyorum. Tek hatırladığım ölmeden önceki son bir ay. Nedenini hatırlamadığım bir sebepten dolayı uyuşturucu kullanıyordum. Sebebim her ne ise bunu kendimi suçlu hissettiğimden ve ölmek için değil, kendime acı çektirmek için yaptığımın farkındaydım sadece. Bir gece yine arabamın içinde her gün düzenli olarak kendime uyguladığım işlemi uyguluyordum fakat malı aldığım adam bana istediğimden daha yüksek bir doz verdiği için farkında olmadan öldüm."

O an şaşkınlık içinde söyleyecek bir şey bulamadığımdan koltuğuma sırtımı yasladığımda tek duyduğum Chanyeol'un söyledikleriydi.

" Seninki bok yolunda ölmüş dostum."




wristcutters: a love storyWhere stories live. Discover now