1. kısım

2.3K 110 4
                                    

    Leydi Annabeth Kral Henry'e sorduğu sorunun cevabını bekliyordu. Bir ara düşündü "Acaba bu soruyu sormakla hata mı ettim. Ama bunu da bilmeye hakkım var." diye düşündü.  "Efendim kolay bir soru sordum ama sizin için zor mu oldu?" diye sordu .Kral Henry bir yere odaklanmiş gelen sesle de irkilmişti.  "Özür dilerim yorgunluktan dalmışım.bu sorunun cevabını başka zaman vereceğim."  "Neden şimdi vermiyorsunuz efendim."   "Çünkü çok yoğunum yapmam gereken işler var."   "Ama efendim ben şimdi duymak istiyorum."   Kral Henry sinirlendi.  Sinirli bir şekilde  "Sana biraz önce dediğim gibi yoğunum işlerimi yapmam gerek.  Hem bu sorunun cevabı zamanı geldiğinde söyleyeceğim."    Leydi Annabeth kırılmış bir şekilde  "Siz öyle diyorsanız öyle olsun. Müsadenizle çıkabilir miyim?"   "Tabi çıkabilirsin.."  Leydi Annabeth odadan çıktı..

    Pasion sarayına geldi.İçeri girdiğinde hizmetçisi hemen yanına geldi ve " Hoş Geldiniz Leydi Annabeth. İçeride sizi bekleyen biri var."   "Hoş Bulduk kimmiş gelen."  "Kim olduğunu söylemedi efendim." dedi korkarak.. Pasion sinirlendi. "Eger kim olduğunu söylemiyorsa niye içeri aldınız o zaman." Hizmetçi kafasını eğdi ve  "İlk başta almadık. Ama çok ısrar etti.Size söylemesi gereken önemli şeyler varmış.Çok özür dilerim." Pasion derin bir nefes aldı. "Bu konuyu senle daha sonra konuşacağız. nerede bekliyor." diye sordu. "Küçük salonda bekliyor."   "Tamam çekilebilirsin."  "Peki efendim" deyip Pasion'un yanından ayrıldı. 

           Kral Henry kendisini kötü hissetti. Leydi'ye bağırmıştı. Şimdi ise böyle bir şey yaptığı için kendine kızıyordu. O sırada kapısı çalındı. Adamı Eric geldi. "Efendim rahatsız ettiğim için bağışlayın ama Dük Cambell size bir haber yolladı."  Kral henry şaşırmadı. "Ne haberi yolladı."  "Efendim Dük Cambell müsaitseniz sizinle bir konu hakkında görüşmek ve bilgi almak istiyor." Kral            neyle ilgili olduğunu biliyordu. Leydi Annabeth...   "Ne hakkında olduğunu söyledi mi?"  "Hayır efendim özelolduğunu söyledi."  "Yarın müsait olduğumu onu bekleyeceğimi söleyin."  "Peki efendim."  Eric odadan çıktı.. Kral Henry  işlerinin başına geçti. Leydi'yi düşünmemek için çok çabalıyor ama onu düşünmeden edemiyor. "Neden onu düşünüyorum. Sürekli aklıma geliyor.." diye düşündü.

       Michael odanın içinde Kral Henry'den gelecek haberi beklerken en yakın arkadaşı Edward'ın  geldiğini bile duymadı. "Yine böyle düşündüğüne göre kesin birşeyler oldu." diye sordu. Michael sesin geldiği yere doğru döndü. " Sen miydin? evet birşeyler düşünüyorum."  Edward hafifçe gülümsedi ve  "Evet benim. Benden başka kim olabilir ki. Hem düşündüğü tahmin edeyim adı neydi.. Leydi Annabeth'ti galiba. Doğru mu?"  Michael kendine ve arkadaşına içki doldurdu. Arkadaşına içkisini verirken güldü. "Evet onla ilgili ama bu sefer Kral'dan haber bekliyorum." Edward tam içkisinden yudum aldıktan sonra şaşkınlıktan yarısı dışarı çıkmıştı. "Kral Henry'den mi? Neler oluyor anlatacak mısın bana!"  Michael derin bir nefes aldı. "aslında Kral Henry 2-3 gün önce buraya geldi ve benden yardım istemişti."  Edward şaşırdıkça şaşırıyordu. "Ne yardımı istedi senden ve bunların hiçbirinden benim niye haberim yok niye söylemedin bana."  "Söyleyecektim ama bir türlü vakit bulamadm. Bana Leydi Annabeth'le ilgili yardım istedi onu bulmamı."  "Ben doğru mu duydum. Kral senden Leydi Annabeth için yardım istedi."  "Evet doğru duydun niye bu kadar şaşırdın ki bu işe."   "Böyle bir şey olacağını hiç düşünmedim. hem siz ikiniz de o Leydiyi arıyorsunuz bu biraz tuhaf değil mi?"  Michael'ın aklına gelmemişti. İkisine aynı kişiyi arıyolardı.. "Evet haklısın  bu aklıma gelmemişti."  "Bunu bir düşün sen." "Tamam düşüneceğim."  Edward içkisini bitird. "Ben gidiyorum görüşürüz." "Görüşürüz.." Michael aklı karışmıştı..

Soğuk LeydiWhere stories live. Discover now