Bölüm 34♕Bekleyiş

4.4K 148 43
                                    

Medya - zeynep ve keremin kıyafetleri.

Şarkıyı açın dediğimde açın lütfen.

İYİ OKUMALAR

"Şuan için yapılacak bir şey yok demekte ne demek !!" demişti kerem karşısında ki doktora bağırarak.Fransızca konuşurken doktora saldıracak kadar öfkeliydi.Jane şişmiş gözlerle kereme dokandı "Sakin ol lütfen." Diyip burnunu çekti.

"Bakın sorun şu ki beyne aldığı darbeler çok büyük.Makineler şuan sadece onun hayata tutnmasına yardım ediyor.İsterseniz arkadaşınızı istediğiniz hastanaheye götürün ama herkes bu yaptığımızdan farklı bir şey yapmayacaktır.Üzgünüm ama şuan için beklemekten başka bir şey yok." Diyip yanlarından giderken sinirden dört dönüyordu.

Kerem "Lanet olası doktor bozuntusu!" diyip ellerini saçlarına daldırdı.

"Kerem..." diyip yere çöktü Jane.Gerçekten bitik haldeydi.Kuş kadar kalmış ve benzi solmuştu.

Kerem hızla onu kollarına alıp kucaklayarak yarı baygın kıza baktı ve ardından koridorda ilerlerken "Hemşire yok mu ? ! " diye bağırdı.Bir kaç görevli Jane'i hızla müdahale odasına aldılar.

Kerem çaresiz bir yandan da köşeye sıkışmış hissediyordu.Adrew...Kadim dostu onunla fransaya takıma ilk geldiği senelerde fransanın ıssız sokaklarında tanışmıştı.Kerem henüz acemi bir çaylakken Fransa'nın hırçın sokaklarından habersizdi.Issız sokaklarda korkuyla çıkışı bulurken bir anda ne olduğunu anlamadan darbeler almış ve birkaç tiner ve kokain çekmiş gencin saldırısına uğrarken kadim dostu andrew acemi çaylak keremi kurtarmıştı.O günden sonra samimi ve sıkı bir dost olmuşlardı.

Andrew ile takılırken kız kardeşi Jane'e ise farkında olmadan farklı bir çekimle kendini ona doğru çekilmiş bulduğunda ise Andrew daha da mutlu olmuştu çünkü kız kardeşi ilk defa çok doğru bir adamla birlikteydi ve bunun mutluluğunu hep yaşamıştı.Andrew için kerem farklıydı.Andrewinde kerem için farklı olduğu gibi..

*

Zeynep Kafasını o dağınık masasından kaldırıp kapıya baktı.Bir anda beyninden vurulmuşa döndü.Karşısında duran kişi ...O...O lisaydı !Lisa gülerek kendisine bakıyordu. "Zeynep ?" dedi tek kaşını kaldırarak "Beni özlemedin mi dostum ?" diyip kollarını açarak zeynebe baktı.Zeynep ise sadece şok olmuş halde karşısında ki düşmanına habersizce bakıyordu...Hala gözlerini ayırmış karşısında siyah çerçeveli gözlükleriyle ona bakan Lisa ya bakıyordu.

İnler gibi onun adını söyledi. "Lisa !" dedi.Fısıltı gibi bu ismi söylerken Lisa da kendisine gülerek bakıyordu.Bu...Bu olamazdı değil mi ? Lisa burda , İstanbulda ve tam olarak onun karşısında olması imkansızdı ! Hızlıca elleriyle yüzünü kapadı.

"Sakin ol karşında Kimse yok ve sen halisülasyon görüyorsun.Şimdi tekrar bakacaksın ve derin bir nefes vereceksin tatlım.Hadi aç gözlerini.Hadi aç artık kahrolası.Aç gözlerini!" dedi inleyerek sesi içinden ona haykırırken zeynep korkarak ellerini indirdi.Lisa ona doğru çatılmış kaşlarla görünce iyice gerildi.

Lanet olsun onun burda olması gerekmiyordu.Bay Barington lisa yı kendisinden uzak tutacağını söylemişti ! Ama görüyordu ki hiçte verdiği sözü tutmamıştı yaşlı adam.

Lisa "Ne bakıyorsun aptal asistan git ve bir su getir !" diyip haleye bağırınca hale sadık bir asistan olup kadına bakmadan zenebe doğru yürüdü ve zeynebin ellerine dokunup "İyi misiniz zeynep hanım ?" dedi.Kokrmuş gibi endişeyle bakıyordu.

Zeynep ise kendi gelip Lisa'ya burda ne halt ettiğini sormak için kuduruyordu.

"Ben iyyiim hale sen bize müsaade et." Diyip masasına iyice sokulunca Lisa "Seni burna havada sürtük !" diye içinden zeynebe küfür yağdırsada bunu dışarı yansıtamadı.Hala dikeliyordu "Hoşbuldum zeynep.Açıkcası çok kibar bir iş kadınısın." Diyip alayla oturdu.Zeynep ona ne hoş geldin demişti ne de samimice sarılıp gülümsemişti !

TUTKULU AŞKWhere stories live. Discover now