3 ay sonra

19 1 0
                                    

Ben Kerem'in beni götürdüğü nehrin oraya gittim. Nehirin kenarında Mert oturmuş ağlıyordu. Yanına gittim. "daha fazla dayanamayacağım. Kardeşimin gözlerim önünde tükenişine" dedi ve ekledi "kerem hastanede. Senden ayrılmadan 2 hafta önce öğrendi. Kerem kanser". Ben "şimdi nerde" diye bağırdım. Mert "hastanede" dedi. Ağlayarak koşmaya başladım. Yetkililere "Kerem Cihaner hangi odada" diye sordum. O anda karşıdan Kerem'in ablası geldi. Bana oda numarasını söyledi. Hemen Kerem'in odasına koştum. Kerem hasta yatağında yatmış camdan dışarı bakıyordu. "Mert nerede kaldın" dedi ve arkasını döndü. Beni gördü. "Mert'e sana anlatmamasını söylemiştim" dedi. Ben hiçbir şey söylemeden Kerem'in boynuna sarıldım. Şimdi anlıyordum Kerem'in neden şapka taktığını.
O günden sonra Kerem'in yanından hiç ayrılmadım. Sürekli hastanedeydim. Doktor birgünlük Kerem'i dışarı çıkartmam için izin verdi. Kerem'le önce lisedeki kütüphaneye gittik ve tahtaya benim yazdığım "mutlu muydun?" yazısı hala durıyordu. Kerem eline bir kalem aldı ve "mutluyum" yazdı. Sonra nehrin oraya gittik. Eskiden Kerem beni bisiklet ile götürürdü oraya ama artık gücü yoktu. Bu yüzden taksiye bindik. Nehrin oraya gittik. Birbirimize sarıldık. Ağlamaya başladık. Sarılmayı bıraktığımızda Kerem aniden öksürmeye başladı bir yandanda ağlıyordu. Bende öğleydim. Ağlıyordum. Kerem bağırdı " Allah'ım lütfen beni şimdi yanına alma lütfen beni Ceren'den ayırma" diye. Kerem'e arkasından sarıldım. Kokusunu içime çektim.

koizoraWhere stories live. Discover now