Gözlerin..

13.2K 828 148
                                    

İlk aylığımı banka hesabından çekerken yaşadığım mutluluk anlatılamazdı. Tamı tamına 5000 TL. Tamam belki mühendis değilim, ya da süper bir okul bitirmedim ama bu beyinsizin her derdine katlanıyordum. Alnımın teri ile kazandığım için, paranın her kuruşunu hak ediyordum. Zayıf olsam markalı kıyafetlere harcayarak bütün parayı yerdim kesin ama böyle bir derdim yoktu, yani paramı biriktirip istediğim şeyi yapabilirdim. Aslında parayı ilk elime aldığımda bunun devamının gelmesini isterdim ama Mustafa Bey'e de söz vermiştim. O yüzden düşünüp taşındım ve bir karara vardım. Kendimden emin bir şekilde kapısını çaldım.

"Gel bakalım, dök içindeki yağları"

"Buna devam edecek misiniz gerçekten?"

"Sana bağlı" Daha önce ona verdiğim dosyalardaki kağıtları imzalıyordu. Bugün adliyeye gitmeyeceği için spor giyinmişti ve çok yakışıklıydı. O laflarına rağmen bu salağa kendimi kaptırdığıma inanamıyorum.

"Aslında şöyle, verdiğim sözden dönmem mümkün değil ama şu şekilde yapabiliriz isterseniz? Açık ve bariz olmayan durumları görmezden gelebilirim. Tabi bunları şirket ortamında yapmamanız şartı ile"

"Nasıl olacakmış bu? Herkesten kaçıyorum birde senden mi kaçayım?"

"Hayır. Sadece gittiğiniz yerlerin bilgisini bana verebilirsiniz. Kimin ile olduğunuz konusunda beni bilgilendirmeyin. Bilmediğim bir şey için kimseye hesap vermek zorunda kalmam bende. Tabi bununda bir şartı var."

"Vay vay! Yavuz hırsız ev sahibini evden kovuyor. Neymiş şartın?"

"Bana karşı bu kadar kırıcı olmanızı istemiyorum. Sonuçta müttefik oluyoruz."

"Sen zaten devamlı duymuyor musun bunları? Hala kırılıyor musun bu cümlelere?"

"Genelde insanlar sizin gibi söylemiyor. Ayrıca böyle olmak benim seçimim lütfen saygı duyun." Yerinden kalkıp yanıma yaklaştı ve elini uzattı. "Anlaştık o zaman Gamze Hanım"

"Anlaştık Fatih Bey"

"Şimdi benim için İstanbul 'da bir otel ayarla. Bir müvekkilimle görüşmem gerekiyor. İki kişilik olsun lütfen" Nasıl yiyecek kızı acaba? Of Gamze of! Hayalini kur etini başkası yesin.

"Anlaşıldı Fatih Bey" Aksiyon başlamıştı. Masama geçip acil tarafından rezervasyonu yapmıştım. Arabası ile gideceği için uçak istememişti.

"Hayırdır? Neden bu kadar neşelisiniz Gamze Hanım?" dedi Burak bey ofisten geçerken.

"İşler biraz daha yoluna giriyor gibi. Ayrıca hafta sonu Yeliz ile araba bakacağım ve çok heyecanlıyım"

"Hım, Yeliz ile mi bakacaksınız? Arabalardan oldukça iyi anlarım. İsterseniz bende size yardımcı olabilirim."

"Olur, çok sevinirim"

"Tamamdır. Ben şimdi adliyeye gidiyorum oradan da eve geçerim. Yarın mutlaka ara beni."

"Tamam Burak Bey" Sanki salağım, arabalardan anlarmış. Asıl derdi Yeliz. Hemen mesaj atmıştım Yeliz'e

**Yarın Burak Bey bizimle araba bakmaya gelecekmiş. Acaba niye?**

**Cidden mi? Süpersin kızım. Ben bu adama yürürüm sayende***

**Bak bu kıyağımı unutma***

**Borcum olsun bende senin için bir şey yaparım*** Yazışmaya dalmışken iç hat telefonum çalmıştı. Fatih Bey arıyordu..

"Gamze Hanım gitmeden o pamuk gibi ellerinizden bir bardak kahve alabilir miyim?" Aklınca kibarlık yaparak laf sokuyor salak.

"Tabi Fatih Bey" mutfağa gidip istediği kahveyi kendim yapmıştım. Odasına gidip masasına sessizce koydum.

Kurbağa PrensessWhere stories live. Discover now