ALIN YAZIM #Wattys2016

AY-9

Multi: Can^^

Gece boyunca hiç uyumamıştım. Duygularım yüzüme hücum etmişti ve hayalet gibi görünüyordum. Göz altlarım ağlamaktan şişmiş, yanaklarım kızarmış, saçlarım dağılmıştı. Burnumu çekerek yatakta doğruldum. Boğazım yanıyor, başım ağrıyordu. Hafifçe öksürdüm. Boğazımın acımasıyla yutkundum. Ayağa kalkarak kapıya ilerledim.

Şansımı bir kere daha deneyerek açmaya çalıştım. Açılmayınca ayağımı kaldırarak duvara yasladım ve kapıyı tekrar açmaya çalıştım ama dengemi kaybederek kalçamın üstüne düştüm. Yüzümü buruşturarak ayağa kalktım ve sinirle kapıya bir tekme attım. Aklıma gelen fikirle masanın üzerinde duran büyük vazoyu alarak kapıya tekme atmaya devam ettim.

 Belki gürültüyü fark ederlerde kapıyı açtıklarında, elimdeki vazoyu adamın kafasına geçirip kaçabilirim diye.

En sonunda kilit açılma sesini duyduğumda kapının arkasına geçtim. İçeriye bir koruma girdiğinde oda da beni ararken arkasından yaklaştım ve pat! Vazoyu korumanın kafasında parçalamıştım!

Koruma yere düşerken kapıya koştum ve kolidorda kimsenin olmadığını görüp koşmaya devam ettim. Merdivenlere geldiğim de ikişer üçer merdivenleri indim ve kapının önünde durdum. Kapıyı açıp koşmaya devam ettim. Şu an nereye gittiğimi bile bilmiyordum. Arkamdan bağırışlar duyduğumda daha hızlı koşmaya başladım.

Lanet olsun! Kaçtığımı fark etmişlerdi! Bacaklarım yorulmaya ve nefesim kesilmeye başladığında ormana ilerledim.

Ağaçların arasından geçerken seslerin giderek bana yaklaştığını duyabiliyordum. Silah sesi duyduğum da küçük bir çığlık attım.. Aman Allah'ım! Bir kıza karşı silah kullanacak kadar acımasızlardı.

Ayağımın taşa takılmasıyla yere kapaklandım. Yere düşmemle bacaklarım ve kollarım çiziklerle dolmuştu. Hızla ayağa kalktım ve topallayarak koşmaya devam ettim. Seslerin kesildiğini duyduğumda Onları atlattığımı düşünerek yavaşladım ve bir ağacın arkasına geçerek oturdum.

Sırtımı ağaca yaslayarak bacaklarımı uzattım. Ne çok koşmuştum öyle! Derin derin nefes alırken kalbim sıkışıyordu. Çok koşmaktan olsa gerekti herhalde. Spor yapsaydım bu kadar yorulmayacaktım. Ama ben ne yapmıştım? Evde oturup karpuz büyütmüştüm! Elimde çekirdek televizyonda Müge Anlı. Yahu kadınla olayları çözüyordum ya ben!

Müge Anlı'yı izlemeye başlayınca içimde ki dedektif de ortaya çıkmıştı. Nereden gelmiştim ben bu konuya ya? İçimde bulunduğun duruma dön kızım! Adamlar seni arıyor, sen ise hâlâ Müge Anlı derdindesin!

Yerden destek alarak ayağa kalktım ve yürümeye başladım. Gece oluncaya kadar yürümüştüm. Ama daire çizdiğimden şüpheleniyordum. Ana yolu bile bulamamıştım. Hayvanların seslerini duymaya başladığımda dudağımı dişledim. Mert'e yem olmayayım derken kurtlara yem olucaktım!

Ama pes etmek yok! Korkmak da yok! Yürümeye devam ederek etrafıma bakındım. Çalılıklardan bir ses duyduğumda irkilerek durdum. Çalılıklara dikkatle bakarken gördüğüm yaratıkla dudaklarım arlandı. Oha! O bir ayımı yoksa?!

Ama dur.. Ayıların gözleri mavi mi oluyordu ya? Beynime Zeus'un şimşekleri düştüğünde küfür ettim. Takip ediliyordum! Tekrar koşmaya başladığımda arkama bakmadım. Çünkü bakmaya korkuyordum. Sanki her yerdeydi. O mavi gözler her noktadaydı. Nereye bakarsam Onu görüyordum. Belimden tutulup aniden çekilmemle çığlık attım.

Yere düşerken gözlerimi sımsıkı yumdum. Üstümde aniden bir ağırlık belirdiğinde gözlerimi açtım. Dişlerimi sıkarak rastgele yumruk atmaya başladığımda kollarımı tutup sırıttı.