⚜bölüm 8⚜

10.6K 740 13
                                    

Üzerine yağan  soru yağmuruna rağmen Yaman  doğruca kucağındaki  Zeynep ile  beraber arabasına ilerledi.Arabanın kapısını açan güvenlik görevlisi  sayesinde,Zeynep'i ön  koltuğa oturtup,   kapıyı kapattı.Gazeteciler hala bir biri ardına sorularına devam ederken, Yaman elini durun anlamında kaldırdığında ,hepsi bir anda sustu.Mikrofonların tümü Yaman'ın olduğu yöne çevrildi, az önceki ses karmaşasının yerini, artık meraklı bir sessizlik almıştı.Yaman sert bir şekilde"Açıklayacak bir şey yok çünkü tek kelime bile haber yapamayacaksınız."deyip öfkeyle arabasının  sürücü koltuğuna yerleşti ve kapıyı kapattıktan sonra hızla gazetecilerin olduğu kalabalığın aksi yönüne arabayı geri vitese  takıp  , aynı hızla ana yola çıktı.

Yol boyunca hiç konuşmadan, hatta birbirlerine bile bakmadan, Yaman'ın ailesinin evine geldiler.Tekrar Zeynep'i kucağına alan Yaman , daha çalmadan açılan kapıdan, geldiklerini güvenliğin eve bildirdiğini anladı.Kucağında Zeynep ile beraber yukarıya odasına doğru yöneldi.Arkasından gelen annesine, yardımcıların haber verdiğini tahmin etti.Zeynep'i yatağa yatırmak isteyen Yaman'a,annesi  Nil hanım örtüyü açarak yardım ederken aynı esnada da neler olduğunu anlamaya çalışıyordu." Ne oldu Yaman Zeynep'e" dedi endişeyle. "Ateşi vardı,hastanedeydik ,anne sen Zeyneple biraz ilgilen ben ilaçlarını  alıp hemen geleceğim."dedi ve tam kapıdan çıkacakken aniden geri dönüp Zeynep'in ensesine nazikçe elini koydu.Kızı biraz kendine doğru çekti, dudaklarını Zeynep'in
alnına nazikçe bastırırken,"Ateşi düşmüş ama yinede siz dikkat edin." dedi ve hızla odadan çıktı.Nil hanımın dudaklarının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı. Oğlunu böyle görmek hem çok tuhaftı, hem de çok güzeldi.
Zeynep'in huzursuz ve çekingen hali Nil hanımı üzmüştü.Sonra yatağın kenarına oturup "Açsındır sen ,ben çorba getirmelerini söyleyeyim." dedi,"ilaçların gelince, hemen içebilirsin böylece."diye de ekledi .Oturduğu yerden ayağa kalkıp dışarıya çıkacakken, Zeynep'in ürkek sesiyle ona seslendiğini duydu,"Nil teyze ,ben....özür dilerim,sizi üzdüm, biz yani ben Yaman ile evlenmemeliydim."Attığı bir kaç adımla tekrar yatağın kenarına  oturdu Nil."Bana Nil teyze deme artık,"dedi soğuk tutmaya çalıştığı sesi ile Zeynep ha ağladı ha ağlayacak ifadesi ile,"O kadar mı kızdınız ki bana,"dedi üzgün çıkan sesiyle. Zeynep'in bu kırık haline daha fazla dayanamazdı ki Nil,Zeynep kızı gibiydi, onun çocukluğunu bilirdi.Gelini olmasını istediği belki de tek kızdı. "Teyze deme artık, çünkü ben artık senin annenim bahar gözlüm," dedi sevgi dolu sesi ile devam etti sözlerine  "Biliyorum Zülal'ın  yerini dolduramayacağımı ama yine de sen artık bana anne edersen, çok mutlu olurum."dedi.Zeynep öyle bir hızla sarıldı ki Nil teyzesine, "teşekkür ederim ,teşekkür ederim,Nil....... anne beni affettiğiniz için, siz akşam üzülünce, ben de bizim evliliğimizi istemediğinizi düşünmüştüm.Beni bir daha hiç affetmeyeceksiniz sandım."dedi yorgun ama mutlu hali ile.Nil Zeynep'ten ayrılıp, önce yastığını düzeltti ,sonrada kızı yerine yatırdı, bitkin görünen Zeynep'in   yanaklarını eli ile okşarken aynı zamanda  da konuşuyordu."Sana kızmadım ,sadece nikahınızda yanınızda olmak isterdim.Ama sonra düşündüm ,tabii ki bu böyle kuru bir nikahla geçiştirile bilinecek bir olay değil.O nikahta tazelenecek.Gelinlikte giyilecek. Bir davet de verilecek. Bu yüzden artık kızgın değil, çok mutluyum. Ama Yalın hala kızgın, aramızda kalsın sanırım Yaman'ı boğma planları yapıyor." deyince gülümsedi Zeynep, belki de günlerdir ilk kez içtenlikle.

Yaman'ın ilgili halini annesinin yanlarında olmasına bağladı,evet dudaklarını alnında hissettiğinde zavallı kalbinin ritmi değişmişti ama bunu karşı cins ile ilk yakınlaşmasına yorup fazla üstünde durmadı o an.Çorbasını bitirdiğinde daha iyi hissetmişti kendini Zeynep. Yaman ilaçlarla beraber, evinde topladığı valizlerini de getirmişti ,anlaşılan Zeynep'in evine de uğramıştı. Komodinin üzerindeki su dolu bardağı Zeynep'e uzatıp,ilaçları tek tek avucuna bırakırken Zeynep ,Yaman'a bakmasa da onun bakışlarını üzerinde hissediyordu.Ve Zeynep'in beklediği azar gecikmedi."Neden eve girmedin, seni buraya bıraktım, değil mi?" dedi ne düşündüğünü ele vermeyen ses tonuyla Yaman.İşte başlıyordu, Zeynep bu anın geleceğini biliyordu. Bunun için huzursuz bir şekilde yerinde kıpırdadı önce.Onun karşısında öylece kala kalmaktan hiç hoşlanmıyordu, "Şey..."dedi." ...ben çamur olmuştum ve burada da kıyafetim yoktu, sana söyleyecektim, ama sen......." Bir an ikisi de sustuğunda sabah kapının önünde olanları hatırladılar,"... sen kızgındın, ben de.....", ayağa kalkan Yaman Zeynep'in sözlerini bitirmesine izin vermeden," bir daha bana haber vermeden bir yere kaybolmak yok, istediğin yere makul olduğu sürece gidebilirsin, ama telefonun her zaman  cevaplanacak ve gideceğin yeri bana mesaj atacaksın, kural bu." Zeynep, onunla kavga etmek istemiyordu, o hiç bir zaman babasına bile bu kadar hesap vermemişti,o hep güvenilen evin iyi kızı olmuştu ,içinde kopan fırtınaya rağmen sakince," Tamam "dedi.
Anlaşmaya uyacaktı, bu huysuz, diktatör, canını acıtmaktan çekinmeyin adamın, dediklerini yapacaktı .Sonuçta onunla aşk evliliği yapmamıştı, kendi nedenleri ortadaydı da Yaman  onunla neden evlenmişti,bunu  hala anlamış değildi, açıkçası çok merak etse de ,bunu ona sormaya, şu an için cesareti de yoktu.

Aşk;Kül,Duman Where stories live. Discover now