Bölüm 3

6.7K 335 54
                                    

medya: Hazar

ara resim: Rüya

---

Bugün okulun ilk günüydü! 

Ama bu 15 dakika kadar yatakta durmama elbette engel değildi. Bu bile bir şeydi. 

Heyecanıma yenilip yataktan kendimi yere attım. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkıp banyoma gittim. Normalde sabah banyo yapmaktan nefret ederdim. Ama bugün işler değişiyordu. Küvete zaman olmadığından dolayı, direk kıyafetlerimi ve iç çamaşırlarımı çıkarıp bir kenara bıraktım ve yine dağılmış topuzumu açtım. Duşa kabine girdim, dayanabileceğim kadar sıcak suya ayarladım.

Su bedenimi cayır cayır yakar gibi bir etki yaratsa ta, geri çekilmedim veya suyu ılıklaştırmadım. Vücudumu kırmızılaştırmasını bile görmezden gelip hızlıca saçımı şampuanladım.

20 dakika kadar süren banyomdan sonra, saçlarımı taradım. Bu da bir 5-10 dakikamı almıştı. Zaman daralıyordu.

Karamel rengi, yeşil elbisemin modeline epey benzeyen, kolları dirseğime kadar gelip gelden sonrası geniş elbisemi ve karamel rengi botlarımı giydim. Bu elbisemin tek farkı rengi ve kumaşıydı. Bir de bir 5-6 cm daha kısaydı. Son olarak da, bu elbise daha sportif duruyordu ve okula daha uygundu.

Aynanın önüne geçip saçlarımı düzleştirdim. Hafif bir makyaj yaptım. Aşırı makyajdan nefret ederdim. 

Mavi gözlerim ortaya çıkmış, siyah saçlarım daha bir parlaklık kazanmıştı. Aynadaki görüntüden memnun bir şekilde ayaklandım.

Merve ile Azra teyze kahvaltı hazırlamışlardı. Son dokunuşları yapıyorlardı.

-Günaydın millet!

-Günaydın Rüya'm.

Kahvaltıya oturdum. Direk yiyecekleri ağzıma tıkmaya başladım. Açım aç! Merve:

-Kızım insan bir bekler. Onca zaman uğraştık edepsiz!

diye bağırıp kafama bir tane indirdi. Ben de

-İyi be! Şu kafama çalışmayı da bırak artık. Bir şey olursa senden bilirim ona göre.

-Bence de, kızdaki son beyin hücreleri de ölmesin. Zaten az bir şey.

diye mırıldandı. Ama ben duydum. Bu kez kafasına ben geçirdim. Biz böyle didişirken ağabeyim geldi. 

O gelince kahvaltıya oturdu herkes. Ben de ''Masal'ı uyandırsam mı'' diye sordum bizimkilere.

-Boş ver uyusun kızcağız. Daha 7'ye çeyrek var.

Ben de başımla onaylayıp önüme döndüm. Kahvaltımızı yapınca ağabeyim bırakmayı teklif etti. Merve ve ben hiç düşünmeden onayladık. Ağabeyimin arabası gerçekten güzeldi. BMW İ8. Siyah renkli bir de. Bazen kendi arabam yerine onun arabasını çalıyorum.

Arabaya atladık ve yola koyulduk. Her zamanki gibi kulaklıklarımı takıp müzik dinledim. Bu bana huzur veriyordu. Araba durunca indik ikimiz. Ağabeyim üniversite son sınıfı okumaya devam edecekti. Bu süreçte en güvendiği adama bırakmıştı yerini. Okul çıkışlarında ve cumartesileri yine şirkete gidip işlerle ilgilenmesi gerekiyordu yine de. Çok yorulacaktı ve bu nedenle üzülüyordum.

Okulun kapısına gelince yanımda Merve olduğu için çok sevindim. Yoksa tek başıma daha da çekilmez olurdu şu yeni kız işi.

İkimiz beraber okula girdik. Merve'nin babası farklı sınıfta olmamızı istediğinden önceden biliyormuş ve Merve'ye söylemiş sınıfını.  O sınıfına gidince ben ortada kaldım. Gördüğüm kişilere müdürün odasını sordum.

GERÇEKLEŞEN RÜYA (ajan)Where stories live. Discover now