Davi

3.9K 185 120
                                    

DnzTmn Bu bölüm yaptığı yorumlarla yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmasına neden olan fıstığıma gelsin :D Bu arada 5K olmuşuz. Okuyan herkese kocaman bir TEŞEKKÜRLER!

Karşımda durup bana elini uzatan bu çocuğun Neymar'ın oğlu Davi olduğunu zaten biliyordum ama onun burada olmasını beklemiyordum. "Benim adım Dicle," dedim küçük elini sıkarken. Sarı saçları, beyaz tenine bakıldığında onun Neymar'ın genlerini taşıdığına inanmak çok zordu.


Davi elini hızlıca geriye doğru çekip arkasına sakladı. "Hayır! Senin adın Peri Kızı."

Uslu bir çocuktan haylaz bir afacana dönüşmesi beni şaşırtmıştı. O kesinlikle Neymar'ın oğluydu. "Pekala," deyip içeri girdim. Küçük Davi kapıyı kapattıktan sonra koşarak kanepenin üzerine oturdu ve tabletini eline alıp oynamaya başladı.

"Baban nerede?" Bu soruyu sormak bana kendimi kötü hissettirmişti. Nermar' ın bir oğlu vardı. Muhtemelen oğlunun da anne ve babasının bir arada olduğu hayalleri...

"Mutfakta," dedi bakışlarını tabletten ayırmadan. Tabletin ekranına iki kere sertçe vurduktan sonra tekrar konuştu. "Yemek yapıyor."

"Teşekkürler Davi," deyip zoraki bir şekilde gülümsedim. Küçük bir çocuğa göre fazla agresifti ve beni korkutmayı başarmıştı.

Davi ile daha fazla baş başa kalmamak için daha önceden yerini bildiğim mutfağa doğru yürüdüm. Neymar büyük bir dikkatle makarna için sos hazırlıyordu. Geçende yaptığı spagetti gerçekten çok lezzetliydi ve şimdiki için sabırsızlanmaya başlıyordum.

"Orada dikilmeye devam mı edeceksin?" diye sordu tenceredeki sosu karıştırırken.

Yanına gidip tezgaha yaslandım ve "Bazen arkanda gözün olduğunu düşünüyorum," dedim.

Sosa biraz tuz ekledikten sonra tekrar karıştırmaya başladı. "Sana söylemiştim."

Bana doğru bakması için kafamı tencere ile Neymar ın arasına doğru uzattım. "Neyi?"

"Kalbinin sesini duyabildiğimi," dedi sanki bir sır verirmiş gibi kısık bir ses tonuyla.

Söylediği şey beni etkilemişti bu yüzden panikleyerek geri çekildim. Genelde kaba davranan biriydi ve aniden böyle güzel şeyler söylemesi afallamama neden oluyordu. Vücudumdaki bütün kan sanki yanaklarıma akın ediyor vücudum alev alev yanıyordu. "Davi'nin burada olduğunu neden söylemedin?" diye sordum konuyu dağıtmaya çalışarak.

Hiç düşünmeden ve yüzündeki ciddi ifadeyi bozmadan "Söyleseydim onu bahane ederek gelmezdin," dedi ve pişen sosu ocağın üzerinden aldı. "Ayrıca o bugün geldi."

On üç yıl hiç görüşmemiştik ama o sanki her zaman yanımdaymışçasına beni çok iyi tanıyordu. "Nasıl oluyorda yapacağım her şeyi önceden tahmin edebiliyorsun?"

"Sürekli bahane üretiyorsun," deyip dolaptan üç tane tabak çıkardı. "Senin bitmek bilmeyen bahanelerin benim ise senin bahanelerini bloke edecek kadar büyük bir beynim var."

Daha önceden yerini bildiğim çatal ve bıçakları alıp tabakların üzerine bıraktım. "Beynin ne kadar büyük bilmiyorum ama egonla dağları devirebilirsin."

Elini bana doğru yavaşça uzatınca heyecanlanıp geriye doğru bir adım attım. Elini biraz daha havaya kaldırıp yanağıma dokundu. Teni her zamanki gibi içinde Rio nun güneşini barındırıyormuş gibi sıcacıktı. "Tenin," deyip bana doğru bir adım attı. "İlk defa sıcacık."

GO NEYMAR GOOù les histoires vivent. Découvrez maintenant