Sevimli Piyon

2.5K 128 38
                                    

Sergi Neymar'ın arabasına arkadan gömüp hem kendini hem de bizi zarara sokmamış gibi ukala bir şekilde aracına yaslandı. "Eee anlatın bakalım. Neden kaçtınız?"

"Ben kimseden kaçmam," diyen Neymar davetsiz misafirimizin üzerine yürüyünce yalan mekanizmamı çalıştırıp Neymar'ı kolundan tutarak durdurdum.

"Ağabeyim dışarı çıkma yasağı koydu," derken konuşmamın en azından bu kısmının doğru olduğunu düşünüp kendimi rahatlatmaya çalıştım. "Plaj partisine gitmeyi çok istiyorum ve beni odamdan kurtaralabilecek tek kişi Neymar'dı."

Neymar anlattığım şeyin nereye gideceğini anlayarak suratını buruşturdu. Bakışlarını bu sefer çözmek zor değildi. O benim dürüstlüğümü seviyordu ama son zamanlarda ben yürüyen bir yalan makinasına dönüşmüştüm.

Sergi tek kaşını kaldırıp düşünüyormuş gibi dudağını yana doğru büzdü. "Yani onu sen çağırdın?"

"Evet..."

"Ve bu seni ilgilendirmez." Neymar kolumu tutup beni arabaya doğru çekiştirmeye başlayınca Sergi duruşunu dikleştirip "Ben de sizinle geleceğim," dedi.

Neymar aniden durup ona doğru döndü. Suratını buruşturup "Hiçbir yere gelmiyorsun," dedi.

"Eğer ikiniz yalnız takılırsanız insanlar bunu yanlış anlar ve sevgili Bruna ile olan çiçeği burnunda olan ilişkin hasar görür." Sergi omuz silkip tırnaklarını inceleyince Neymar'ın kolumu sıkmaya başladığını fark ettim. Son derece öfkeli görünüyordu.

"O haklı," diye mırıldanırken başka birinin sevgilisiyle evden kaçtığım düşüncesi mideme kramplar girmesine neden oluyordu. Neymar 'hayır' der gibi bir bakış atsa da "O da gelsin," diye ısrar ettim.

"Hayiry, hayır..." Neymar son derece kararlı görünüyordu. Onu Sergi ye karşı bu kadar katılaştıran neydi bilmiyordum ama yakın zamanda bu konu yüzünden başımın çok fazla ağrıyacağını hissedebiliyordum.

"Bu kadar çabuk karar verme Neymar." Sergi sevimli bir şekilde gülümseyip pahallı kotuna sıkıştırdığı cep telefonunu çıkardı. " Henüz sizi Didy nin ağabeyini aramakla tehdit etmedim."

İçimden 'Amına koyduğumun baby face i' diye geçirsemde zoraki bir şekilde gülümseyip "Bunu yapmazsın değil mi?" Diye sordum.

"Yapar! Sana onun şerefsizin teki olduğunu söylemiştim." Neymar bana dönüp sanki herşeyin suçlusu benmişim gibi beni azarlamaya çalıştı.

Elimi Sergi ye doğru uzatıp "Bu şerefsizi hayatımıza sokan ben değilim," diye bağırdım.

Sergi kollarını göğsünde birleştiedi ve "Yalnız bu şerefsiz sizi duyuyor," dedi alıngan bir ses tonuyla.

Öfkelendiğim zamanlarda ağzımdan çıkanlara dikkat edemiyordum. Söylediğim şeylere saniyeler sonra pişman olsam da herşey için çok geç oluyordu. Neymar'a doğru dönüp yalvaran gözlerle "Bırak gelsin. Hem bizi gören olursa yanlış anlaşılma da olmaz." Dudaklarımı yanlara doğru gerip halimden memnunmuşum gibi gülümsemeye çalıştım.

Neymar dişlerini sıkıp "Tamam," diye mırıldanırken Sergi'nin yüzündeki zafer gülümsemesi onun hakkındaki masum düşüncelerimin dağılmasına neden oldu. Neden sürekli bizimle uğraşıyordu ki? Ya da neden halkımda bu kadar çok şey biliyordu? Hepsini geçtim Kaan'ın telefon numarasını bile öğrenmişti. Sergi ya Neymar'ın söylediği kadar tehlikeliydi ya da gerçekten benimle yakınlaşmak istiyordu.

"O halde," diye söze başlayan Sergi elini uzatıp yavaşça bileğimi tuttu. "Yola koyulsak iyi olur."

"Hop! Sen hayırdır?" Neymar sınırları zorlayan Sergi'nin koluna vurup bileğimi bırakmasını sağladı. "O benimle gelecek?"

GO NEYMAR GOTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang