Bölüm 2: Ben kimim?

47 4 0
                                    

Not: müzik siz dinlememenizi tavsiye ederim.

Zihnime onlarca kelime yazdım.. Ki çoğunun üstü karalı. Oysa hepsinin açıklanması gerek. Her üstü kapalı kelime başka bir kapı açıyor ve sanırım gücüm o kapıları açmaya yetecek kadar kuvvetli değil.

Olgunlaşmamış kelimelerim yeni sorulara gebe bırakıyor düşüncelerimi.Yürüdüğüm sokaklar kadar karmaşık, attığım adımlar kadar kararsız. Ne sessizliğe ne de en ufacık bir sese tahamülüm var. İşte bundan bahsediyorum. Çıkmaz sokak..

Bıkkınca nefesimi verdim. Tenime çarpan soğuk hava bedenimi uyarıyordu. Artık yorulmuştum. İki duvar arasındaki bu sokak ruhumu daraltıyordu. Sırtımı duvara verip yere usulca kaymayı bekledim. Artık gözlerim bana ihanet ediyor gibiydi.
Kendimi kontrol edemiyor, yumuşak bir boşluğa düşüyordum. Uhm.. Bu fazla rahat..

" Uyku halinde olman can sıkıcı.. Eliza."

Tanrım.. İnanamıyorum..

"Bırak beni ashton"

Uyku mahmurluğunda konuştuğum kelimeler ağzımdan yuvarlanarak çıkıyordu. Beni resmen omzuna almıştı. Ellerim sırtına darbeler indirsede, ona işlemiyor hatta zevk alıyordu. (!)

"Ashton! Bırak beni nöron yoksunu.. Ah!!"

"Çırpınmayı kes. Yoksa bir şaplak daha yersin."

Sinirle homurdanmaya devam ediyordum. Canımı acıtmıştı bu ve sanırım.. Siktir bu çok pislikçe!

"Ashton?" yürümeye devam ederken konuştu.
"Efendim?" hafifçe doğrulmaya çalıştıktan sonra konuştum.
"Tam bir orospu çocuğusun."

Duraksadığında kendimi önce bir boşlukta ardından ise sertçe zemine kapaklanırken buldum. Elime taş batmıştı. Önümde hafifçe çömeldi. Elleri ensemdeki saçları sıkıca kavrarken acıyla yüzümü ekşittim. Sertçe bakıyordu gözlerime.

"Asıl orospu çocuğu kim biliyormusun?" alayla güldü ve aniden ciddileşti. "Bu gün dudaklarını sömüren o pezevenk."

Tükürürce konuşmasından sonra ağzım şaşkınlıkla aralandı. "S sen.."

Alayla güldü. "Beni aptal mı sandın?" tek kaşı havaya kalkarken konuşmaya devam etti. " Bu arada tam bir sürtüksün."

Elini saçımdan çekip sertçe göz yaşımı sildi. " Ağlama en azından sürtüklere birşey olmuyor." bu sefer benimle şaklaşırcasına konuştu.

Ağlamam birazdan şiddetleneckti.. Oruspu çocuğu derken iyiydi. Tamam.. Bu gün biraz öyle davrandım ama altına çamur bulaşsada altın altındır değil mi? Ayağa hışımla kalkıp nefretle suratına bir tokat yapıştırdım. İlk başta şaşırsada güldü. Ayağa kalkıp uzun boyu ve gösterişli bedenini gözlerimin önüne serdi. Tam bir piç..

"Bunlar sana çok güzel bir geri dönüş yapacak Eliza."

Gülümsemesi durgunlaştıktan sonra kollarını bacaklarıma sarıp tekrar omzundaki yerime dönmemi sağladı.

Bir süredir omzunda uyuyakalmışım. ashton'nun. Gözlerim usulca aralandığında ise kapının önüne gelmiştik. Cebinden anahtarı çıkarırken onu seyrettim. Saçları gözüne kadar geliyordu. İçeri girdiğinde onu takip ettim. Anahtarı masanın üzerine atıp kendisi salondaki büyük koltuğa uzandı. Gergin bir şekilde masanın sandalyelerinden birisini çekip oturdum. Gözleri üzerimdeydi. Bunun ne kadar rahatsız edici bir şey olduğunu çoğumuz bilir. Suçlu bir çocuk gibi başımı önüme eğip kucağımdaki ellerimle uğraşmaya başladım. Parmaklarımı birbine kenetleyip harektler ettiriyordum.
Birde şu halı desenleri var. Neden bilmiyorum ama Ev gereksiz bir şekilde bunaltıcıydı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 17, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ELİZAWhere stories live. Discover now