Adsız Bölüm 36

2.8K 157 2
                                    



Bir kez daha kandırmıştı Kenan'ı. Bu sefer kendi de inanmak istemişti. Bu yüzden direnmedi. Kapıldı Ayça'nın büyüsüne. Akıntısına kendini salıverdi. Bir bilinmeze sürüklense de bunun şimdilik bir önemi yoktur.

Ayça sevdiği adımı bir kez daha kandırmanın verdiği mutluluk ile yerinde duramıyordu. Kenan ise ne yaptığını biraz da geç olsa da idrak edebilmişti. Etrafında kanatlanıp uçuşan Ayça'yı kolundan tutup durdurdu.

"Yine mi kandırdın beni."

Ayça ilk önce şaşırsa da sonra kendini toparlayarak cevap verir.

"Biran kanmayacaksın diye çok korktum." Diyerek gözlerinin içine bakarak gülümser.

Genç kızın içten gülümsemesi Kenan'ı da etkisi altına alır. Sımsıkı tuttuğu kolu bırakır ve gülümseyerek başını çevirir.

"Kızdın mı yoksa?" der Ayça.

"Bir kez daha kanıyorum sana."

"Bu sefer çok uzun sürecek hazır ol." Diyerek uyarır sevdiceğini.

Ayça'nın gözlerine baktı sonra baştan aşağı süzdü. Belli ki yakıştıramamıştı yanına. Böyle birini nasıl hayatına sokacağını düşündü. Bu bakışların anlamını az çok anlayan Ayça'nın gülen yüzü düşmüştür. O da Kenan gibi kendini süzdü.

"Zor olacak değil mi?" diye Kenan'ın düşüncelerini sözlere aktarmıştır. Genç adam dudaklarını ısırarak kafasını sallar.

"Ama senin için sorun değil değil mi?" diyerek devam etti. Ancak Kenan'dan bir cevap alamadı. Bakışlarını kaçıran genç adamın bu halleri Ayça'yı üzmüştür. Tekrar kendine sonra da Kenan'a baktı.

"Değil mi?" dedi korkuyla.

Yine cevap yoktu. elleriyle gözlerini kapatıp içten bir of çekti. Gözlerini açtığında Kenan ellerini beline koymuş direk gözlerine bakıyordu. Ama bakışları soğuktu. Kafasını eğdi. Mağluptu bu bakışlara.

Daha fazla dayanamayan Kenan eğilerek Ayça'nın kulağına fısıldar.

"Korktun mu?"

Ürkmüştü Ayça. Elini kulağına götürerek Kenan'a bakar.

"Artık ipler benim elimde." Der gülerek. Daha sonra doğrulur ve arkasını dönerek gider.

---

Son görüşmelerinin üstünden 2 ay geçmişti. Ayça evine dönmüş ama aklının ve kalbinin yarısı sevdiğinin yanında bırakmıştır. Uzaktan uzağa sevdiğini kanıtlaması zordu. Kenan'ın mesaj ve konuşmalara koyduğu kota yüzünden günün belli zamanlarında ancak belli sayılarda yazdığı mesajlara cevap alabiliyordu. Konuşmalar ise 5 dakikayı geçmiyordu. Bu şekilde olmayacağına kanaat getiren Ayça yeni taktikler aramanın yolunu tutmuştur. Kenan'ı düşünmekten ne yaptığı işe konsantre olabiliyordu ne de kendiyle ilgileniyordu. Cevap alamadığı her mesajda telefonunu sinirle savuruyor sonrasında telefonunu kucağına alıp özür dileyip öpüyordu.

Ne kadar sinirlense de Kenan'ın 2 kelimeyi geçmeyen mesajıyla siniri çok çabuk geçiyordu. Annesiyle de arası açılmıştır. Bu da işini daha da zorlaştırır. Hem Kenan'a hem de annesine sevdiğini kanıtlamak zorundadır şimdi. Günler telefon başında beklemekle geçiyordur artık. o sıkıcı günlerden birinde Sedef mahalle dedikoduları ile dolup Ayça'nın yanına gelir. Odanın kapısını bile çalmaya gerek duymadan pat diye dalar içeri.

"Ayça ben neler duydum bir bilsen!!" Sedef'in sabırsız haline karşın Ayça bir o kadar ilgisizdi. Sadece telefonuna bakıyordu. Sedef ise Ayça'nın ilgisini çekmek için tam önüne oturur ve Ayça'nın ellerini tutar.

KÜÇÜK SEVGİLİMWhere stories live. Discover now