18- Kel Minikşe

7.1K 364 97
                                    

İçini dökünce rahatlayan insan vardır, bir de bütün söyledikleriyle daha da kabaran ruhlar. İnsan ne isterdi? Ne yapsa tam tersini yapsam diye içinde patlar dururdu. Ben de öyleydim. Bedir'e içimi dökmüştüm dökmesine fakat ruhum daha da kıvranır hâle gelmişti. Mutlu değildim, içim huzurlanmamıştı ve önümde akan yollara dahi sinirlenecek bir kılıf aradım kendimde.

Gözlerimi ön camdan ayırmadım. Ona bakmamaya yeminliydim ve onun da benden farkı yoktu. Şu an ne düşündüğünü öyle çok merak ediyordum ki. Çemkirmelerim hâlâ kafasında dolanıyor muydu? Belki de onu kendimden daha da uzaklaştırmıştım. Sanki önceden çok yakınmışız gibi... Gözlerimi devirdim. Başımı kıpırdatmadan gözlerimi hafifçe yana kaydırdım. Direksiyonu gevşekçe tuttuğuna göre sakindi. "O ilk günlerdeki oyuna mı başladık?"

Sesini duymamla koltukta sıçradım. Kendimi toparlayıp kaşlarımı çattım ve sonunda başımı profiline çevirdim. O da başını bana çevirdiğinde yüzündeki huzurlu ifade kaşlarımı biraz da olsa gevşetmemi sağladı. "Sen bakmak istediğinde haber verecektin, ben bakmak istediğimdeyse sen haberdar olacaktın. Böylelikle ikimizin de gözleri kesişmeyecekti," deyip göz kırpınca tekrar yola döndü. Bir süre bir şey demeden güleç yüzünü izledim. Bu süreyi uzunca kullanmış olacaktım ki, "Doymadın mı bana Minikşe? Az da ben bakayım," dediğinde bıyık altından güldüğünü gördüm. Kırmızı suratımla başımı tekrar yola çevirip kollarımı göğsümde kavuşturdum. Ben oyun oynamıyordum. Ciddiyetimi bu tip şeylerle sömürmesine izin veremezdim. Bakışlarını üzerimde hissedince yutkunmamaya çalıştım. O sesi bile duymasını istemiyordum. Kızarmış yüzüm bakışlarının arasında daha da kızıllanıp göğsümün fark edilecek şekilde inip kalkmasına neden oldu.

"İçin biraz olsun rahatladı mı?" Kulağıma gelen yumuşacık sesi daha da hüzünlendirdi, kırılgan kalbimin en ücra köşelerini. "Rahatlamanı o kadar çok istiyorum ki. Öfkeni her seferinde böyle kus, olur mu?" Parmaklarımla olmayan pazılarımı sıktım. Biraz önce patlatırken şimdi de sesi huzura kavuşturuyordu. Yüzümü ona çevirdiğimde o ise tekrar yola baktı. Hâlâ mı oyun oynuyoruz güzel yüz?

Arabanın yavaşlayıp durmasıyla bakışlarımı ondan ayırıp düz otobana baktım. Küçük küçük yağmur damlalarının ön cama vurmasıyla yeniden ona döndüm. Onun ise gözleri çoktan bendeydi. "Neden durduk?"

"Biraz konuşalım. Yüzüne bakıp da konuşmak istiyorum." Daha iyi kırabilmek için mi? Yüzümün alacağı şekli daha iyi görebilmek için mi? "Seni yıpratan sıkıntılarının içindeki büyük paya benim yerleştiğimi biliyorum. Yaşadığın şeyler yetmiyormuş gibi bir de benim üstüne eklenmem cabası. Şimdi içinden geçiriyorsundur, ne kadar dengesiz adam diye. İçimde kendimce almak istediğim tedbirler vardı. Sor bakalım uymuş muyum tedbirlerime?"

Gülümsedi. Benden cevap bekliyordu. Uymak isteyip de uymadığı tedbir bendim. "Hülya'nın durumunu bildiğin hâlde neden sustun?"

Şu an böyle bir soru sormam büyük ihtimal konuyu kendimden uzaklaştırmaktı. O da böyle bir soru beklememiş olacak ki gözlerini ön cama çarpan yağmur damlalarına çevirdi. "Bazen kontrolü uzaktan ele almak iyidir. Konuyu bildiğim öğrenilirse duygularımla hareket edeceğimi iyi biliyorum ve bu durum can sıkıntısından başka bir işe yaramaz."

Söylediği gibi her şeye uzaktan hakimdi. Tıpkı uzaktan beni de kontrolü altına aldığı gibi. "Peki sen nasıl karşılıyorsun ikisinin durumunu? İkisi bir ilişkiye başlasa bu duruma karşı mı çıkarsın yoksa yanlarında olup destek mi olursun?" Sorumun cevabımı beklerken beynimin dört duvarında Hülya yankılanıyordu.

"Destek olurum."

Gözlerimi kırpıştırdım. Beklediğimin aksine bir cevap almama sevinsem mi yoksa gecemin sahibimin boynuna mı sarılsam karar veremedim. Tabii sarılmak sadece aklımdaydı, artık böyle şeylere kalkışmayacaktım. O kalkışana kadar. "Hülya bu söylediğini duysa ne kadar sevineceğine tahminlerim yetmez. Ona dünyaları bağışlarsın." Bedir'e gülümsediğimde o gözlerini yeniden ön cama dikmekle yetindi. "Peki sen nasıl fark ettin bu durumu?"

MİNİKŞE (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now