♣31♧

4.5K 180 41
                                    

Multimedia'da Çınar var.
Çok sevimli değil mi yahu, :)

Y/N: Bu şekilde yazılmış italik olan yerler şarkı sözleridir.

-31-

Miraç'ın dudaklarından
dökülen kelimeleri
düşündükçe o kaynar su
etkisini tekrar tekrar
hissediyor, beynimden vurulmuşa dönüyordum. Kendimden bu kadar emin olmamam gerekiyordu. Umutlarımın çoğunun hayal kırıklığı olarak bana geri dönmesini göz önünde bulundurursam, kesinlikle kendimden emin olarak
hareket etmemem
gerektiğini bir kenara
yazmam gerekiyordu.

Çınar elindeki uçlu
kalemle kartona kelimeleri yazarken ona baktım sadece. Kafamı Miraç veya Şura'dan tarafa döndürmek
istemiyordum çünkü. Sadece önümdeki günlük projeyi tamamlamak, sonra da
bir an önce evime dönmek istiyordum.

''Lena. Silgiyi uzatır mısın?''

Hiç düşünmeden mavi renkli silgiyi Çınar'a uzattım.
Kartonun üzerindeki son
rütuşları hallediyordu. Kelimelerin çoğunu
belirlemiştik, Çınar onları kartona diziyordu.

''Siz ne alemdesiniz çocuklar?''

Kulağımın hemen dibinde yumuşak ve tatlı bir ses
duyunca kafamı çevirdim. Nadide Hoca, benim tabirimle Nadoş, gülümseyerek bize bakıyordu.

''Afişi tamamladık sayılır,
hocam.'' diye yanıtladım. Normalde de hep ben
yanıtlardım Nadoş'un
sorduklarını. Miraç pek ilgilenmezdi.

''Bu çok güzel olmuş.''

Gözlerimle teşekkür ettikten
sonra, Nadoş sağ tarafıma
geçti. Soluğunu Çınar'ın
yanında aldı. Çınar'ın omzuna dokunurken ''Senin ismin
neydi?'' diye sordu. Çınar, suratındaki hiçbir mimiği kımıldatmadan, düz bir
ifade ile ''Çınar.'' dedi.

''Peki sen?''

''Ben de Şura.'' dedi kız gülümseyerek. Ah. Yapmacık. Direkt böyle yargılamak istemiyordum. Sonuçta onu yargılayabilecek kadar iyi tanımıyordum. İlk gördüğüm zaman sevmiştim. Ama şuan hareketleri yapmacık gelmeye başlamıştı ki bunun Miraç'la bir alakası yoktu.

''Sanırım en iyi grup
sizsiniz.'' Nadoş büyük
bir sır verirmişçesine
mırıldandı.

''Aman hocam, Beren
duymasın.'' dedim bende çabucak. Nadoş, espirime gülerken bende hızlıca gülümsedim. Beren,
kesinlikle egolu bir insan
değildi ama çoğu insanda bulunan hırslara sahipti.
Hırslı bir kişiliğe büründüğü zaman tamamen değişebilirdi. İyi bir anlamda ama. Kötü anlamda hırsları yoktu
Beren'in. İyi ki yoktu. Yoksa onunla arkadaş olmazdık
belki de.

''Neyse, devam edin siz.
Ama büyük ihtimal günün
birincisi siz olacakmışsınız
gibi gözüküyor. Başarılar.''

Şura ile aynı anda teşekkür ettiğimizde ona normal
olmayacak bir şekilde
bakmaya başladım. Ama
ona kötü kötü bakmam
için bir nedenim yoktu. Vardı ama yersizdi. Bundan dolayı bunu çok sürdürmedim.

''Bitirdim.''

Çınar'dan gelen ses yüzümü
güldürdü. Bir an önce
eve gitmek için atılması
gereken en güzel adım bu
olabilirdi. Bitirmek! ''Ben bırakırım ortak masaya!'' dedikten sonra kartonu
aldığım gibi ortak masaya bıraktım. Masada üç grubun kartonu duruyordu. Eve gidebilmek için herkesin bitirmesi şart değildi ama Eskişehir'den misafirlerimiz geldiği günden beri tüm grupların günlük projeyi bitirmesini bekliyorduk.
Çünkü en sonunda konuşma yapılıyordu.

Bugün de aynısı oldu.
Yaklaşık on beş dakikalık
bir bekleme sonrasında tüm gruplar günlük görevlerini bitirmişti. Gitmek için
hazırdık ama Nadoş'un konuşmasını bekliyorduk.

Sen Her ŞeyOù les histoires vivent. Découvrez maintenant