Hulusi Bey: testi geçtin oğlum. Sana dürüst olmayı öğretebildiysem ne mutlu bana. Aşkını kariyerine öne sürmen bana yetti.
Ömer: dede bana kızmadın mı? Arkandan onca iş çevirdim. Hesap bile sormayacak mısın?
Hulusi Bey: ben seni neden evlendirmek istedim biliyor musun?
İşkolik olduğun için. Ama şimdi görüyorum ki Defne kızım seni bu huyundan vazgeçirebilmiş. İlte sırf bu yüzden kızmıyorum. Şimdi git Defneyi bul getir. Birbirinizi geç buldunuz erken kaybetmeyin.Ömer olan biteni Türkan hanıma anlatırken Türkanın ağzı açık kalmıştı. Çok şaşırdı ama hangisine daha çok şaşıracağını bilmiyordu. Defne ve Ömer'in oynadığı oyuna mı yoksa Hulusi Beyin verdiği tepkiye mi? Hayat ne garip değil mi, kapılar tek tek kapandığında tek umudumuz bir mucize değil midir? Ömer'in mucizesi de bu oldu. Hulusi Beyin kararı Ömer'i bir nebze olsun rahatlatmıştı geriye tek şey kalmıştı o da Defneyi bulmaktı. Ömer sorup soruşturdu ama kimse Defnenin yerini bilmiyordu bir tek İSO biliyordu o da ortalıkta yoktu zaten.
Defne peki nereye gitmişti? Sabah İSO ile birlikte Karaman'a yol aldılar. Defnenin çocukluk arkadaşı Selma'nın yanına gidiyordu Defne. Ömer Defneyi burada bulamazdı çünkü küçük bir şehirdi. Karaman'a vardıklarında İSO İstanbul'a geri dönmüştü. Ömer iyice endişeleniyordu ya Defneye bir şey olsaydı? Kendini affetmezdi.
Defne Selma ile konuşmalıydı. Durum karma karışık da olsa Selma'nın bunlardan bilmeye Hakkı vardı. Defne başından geçen olayı Selmaya anlattığında Selma neye uğradığına boş bir ifade ile Defneye bakmıştı.Selma: defo kızım senin başına neler gelmiş.
Defne: sorma, doğru mu yaptım yanlış mı yaptım hiç bilmiyorum. Bir yanım bırak Ömer'i o başka birisiyle daha Mutlu olacak dese de diğer yanım kızım sen salak mısın Ömer'i Nasıl başkasına yar edersin diyor.
Selma: sen baya baya aşıksın kızım. Neden Ömer'in dedesine anlatmadınız gerçekleri. Ya bir mucizesi olduysa? Ya sizin düşündüğünüz gibi kötü bitmezse sizin yolunuz?
Defne: Selma, olması gereken buydu. İkimiz de acı çekecektik.Selma: daha fazla Nasıl acı çekebilirsin ki? Ada'm şimdi ne halde düşün bakalım. Yıkılmıştır. Kızım sen salak mısın? Ada'm sana o kadar aşıkken sen ondan neden kaçıyorsun. Elbet seni bir gün bulacak. Bulunca karşısına çıkamaya yüzün olacak mı?
Defne: doğru diyorsun. Ben n'aptım!
Allahım ben bunu Ömer'e Nasıl yaptım. Artık benim yüzüme de bakmaz geri dönsem. Peki affetmesi ne kadar Zaman alacak? Ah be Defo salaksın kızım sen. Benim hemen Ömer'in yanına dönmem lazım.
Selma: Defo geç oldu sen en iyisi yarın sabah yola çık. En doğrusu bu bence.
Defne: tamam Selma öyle yapıyım.Ömer ısrar ede ede İso'dan Defnenin yerini öğrenmişti. Hiç duymadığı ve bilmediği bir yere gidiyordu. Ama tek bildiği bir şey vardı yolun sonunda Defnesine kavuşacaktı ve yine Ömer'in Defnesi olacaktı. Bu defa oyunsuz kuralsız bir ilişki. Ömer ilişkiden öte bir adım atacaktı. Bir demet Gül ve kırmızı kutunun içinde de tek taş yüzüğü ile evlenme teklifinde bulunacaktı. Sabah olduğunda Karaman'a gelmişti. Sıra Selma'nın evini bulamaktaydı.
Defnenin bakış açısından
Sabah erken uyanmıştım. Sabırsızdım. Ömer'i çok ama çok özlemiştim. Bir gün görmezsem böyle oluyormuş demek ki. Ben onsuz yapamadığımı geç fark ettim. Beni affeder mi hiç bilmiyorum, belki yüzüme bile bakmaz. Ama yapamadım işte onu daha fazla üzmek istemedim. Eşyalarımı valizime yerleştirdiklerden sonra otogara gitmiştim Selma ile evinde vedalaşmıştık. Otobüsün kalkmasına 45 dakika vardı. Bekliyordum. Ömer aklımdan hiç çıkmıyordu. Ona yaptığım hep gözümün önüne gelince aptallığımı fark ediyordum. Muhtemelen beni affetmeyecekti ama pes edemezdim.

YOU ARE READING
Kiralık Aşk
FanfictionKiralık Aşk Bildiğin herşey göründüğü gibi değilse... Tam her şey bitti dediği anda kapısını çalan mucizeye hayır diyemeyen Defne, 6 aylık bir aşk oyunu teklifini kabul eder. Buna göre, ülkenin en başarılı iş adamlarından biri olan Ömer ile evlen...