bölüm 11

147 49 7
                                    


Huhu

Ben geldiiiiim...

İçerim bi kahvenizi (:

Düzenlenen haliyle sizlerle

Eee yazması benden okuması sizden

Keyifli okumalar olsun efendim...

Dünden beri yanıma gelipte benimle tek kelime eden yoktu. Bir tek Fırat konuşmak istemişti ondan da kaçmıştım.

Valizimi aldım ve çadırdan çıktım. Artık dönme vakti gelmişti. zaten dönmesek zindan olurdu burası bana. Gizem yanıma geldiğinde şaşkın gözlerle takip ettim onu "biliyorum, hayır dediğini çünkü sen Tuna'yı seviyorsun Esma Tuna'nın gönlünü al. O da senden hoşlanmış olmalı" başımı olumsuz anlamda salladım "Gizem izin veremez misin? Bir süre sevgiliymiş gibi yapmamıza?" Gizem bana tuhaf bi şekilde baktı "neden?" dedi şişen gözlerini ovalarken "çünkü Tuna benden hoşlanmıyor hatta seni düşünüyor olabilir bunu anlamak istiyorum" Gizem başını olumlu anlamda salladı ve adımlarını sıklaştırdı

Arabaya bindiğim de tek başıma bi yere oturdum. Gizem'le Tuna beraber Fırat'sa tek oturuyordu. Fırat'ı yanıma çağırmak istesem de yalnış anlaşılmak istemediğim için vaz geçtim ve kulaklıklarımı taktım. İlk defa bu kadar sıradan ve tek başına kaldığım bi yolculuk olucaktı

Yani en azından Fırat mesaj atana kadar öyle düşünüyordum.

Gönderen: Tartışangillerden aptal sarışın

"Beni kullanıyor musun?"

Gülümsedim bunu söylerken ciddi olmadığını biliyordum o zaten ne zaman ciddiydi ki

"Evet kullanıyorum, hatta üç çocukla kapıya bırakıcam haberin olsun" anında geri cevap verdi ve öylece muhabbet aldı başını gitti

"Benim karnıma sığmaz ki üç bebek ikisini sen doğur" kıkırdadım "ya bane ne ben doğurucaksam seni kullanmamın ne manası kalıcak?" arkamı dönüp Fırat'a bakmak istedim ama yapmadım Gizem için yapmadım.önce Gizem'le adam akıllı konuşup bu oyuna öyle başlamalıydım "illa diyorsun ki üçünü de sen doğur" gülümsedim "ne kadın halimle ben mi doğurucam tabi ki sen doğur " arkadan bi kahkaha yükseldiğinde başımı çevirdim ve Fırat'a göz kırptım ama bana öpücük atması, beklenmedikti. Hızla önüme döndüm, yanaklarımda aynı hızda kızarmaya başladı. Utanmıştım işte hem de fena halde utanmıştım

****
Arabadan indiğimde yeni okuluma ilk adımlarımı atıyordum ve tamamıyla yalnızdım. Diğerleri nerelere gitmiştir diye hiç sorgulamamıştım, sınavlara beraber girmiş ve beraber çıkmıştık ama asla nereyi kazandın diye sormamıştık birbirimize. Son son irtibatı da kestiğimizden hiç birinden haberim yoktu, yalnızca arada bir Fırat'la konuşuyorduk, Gizem: "istediğini yap ama bu süre zarfında muhatap olmayalım" dediğinden Fırat'la çok fazla rol yapmak zorunda kalmıyorduk, yalnızca arada bir buluşuyor ve sevgiliymiş gibi paylaşımlar yapıyorduk bu genelde sarılmak ve altına canım sevgilim yazmak oluyordu.Tuna bu fotoğrafların hepsini beğenmişti.bu durumdan pek hoşnut değildim ama garip bir şekilde alışmıştım Fırat'a. Onun arkadaşlığı bana iyi geliyordu, Tuna'ya duyduğum özlemi gidermeye yetmese de

Okula girdiğimde üst üste iki şok yaşadım önce elimi tutan Fırat ve sonrasında onun arkasından gelen Tuna ve Gizem. Hep birlikte mi okıycaktık yani? Tuna gülümsedi ve bana doğru geldi. Kalbim tekledi, o kadar uzun bi aradan sonra böyle delicesine atması garipti

"Üzgünüm Fırat ama sevgilini birkaç saatliğine götürmeliyim" Tuna hiç birimize konuşacak zaman tanımadı, öylesine hızlı hareket etti ki, elimi ne ara tuttu beni ne ara okulun konferans salonuna sürükledi anlayamadım "ne oluyor?" diye sordum, başka şeyler sormak istesem de, onu özlemiştim. O beni hiç mi özlememişti? Gülümsedi "google'a gir " dediğini yaptım "popüler mahalle kızı yaz" dediğini harfiyen yaptım karşıma benim instagram hesabım çıktı "ama bu benim" dedim, sorgular bir tonda. "Sen her şeyden habersizsin değil mi? İnstagramda ki milyonlarca takipçi hiç mi dikkatini çekmedi? Esma sen popüler oldun ve ne var biliyor musun? Bu okul bunu biliyor" elimle durmasını işaret ettim "bu nasıl oldu?" gözlerini kaçırdı önce sonra derin bir nefes aldı "gizlice videoya almıştım seni sesin o kadar güzeldi ki dayanamadım sonra Youtub'a attı bi arkadaşım, kısa sürede de yayıldı videon" ofladım "şimdi ne olucak? Ayrıca neden popüler mahalle kızı?" gülümsedi "çünkü sen sevimli bir mahallenin kızısın ve ben popüler olucağını hissetmiştim" koluna bi yumruk geçirdim "daha güzel bi isim bulamazdın sanki" diye cırladım. Kolunu ovarken konuşmaya başladı "asıl mesele o değil asıl mesele bugün burada sen sahneye çıkıcaksın bunu da ben ayarladım uzun bi aradan sonra hoş geldin süprizi olarak düşün" sinirle çığlık attım beni nasıl böyle bi şeye bulaştırırdı? Tam bir kovalamaya giriceğimiz sırada insanlar salona akın etmeye başladı. "Millet sana bayılacak" dedi Tuna fısıltıyla ve ekledi "sen sosyal medyayı ikinci kez kasıp kavurmaya bak bol şans" ofladım ve boş bulduğum bi yere oturdum

Gereksiz birkaç konuşmanın ardından dekan sahneye çıktı "arkadaşlar size güzel bi karşılama yapmış olmak adına popüler mahalle kızından bize bir şarkı söylemesini rica ediyoruz" yutkundum ve ayağa kalktım hangi şarkıyı söyliyceğim bile belli değildi, ayağa kalktım ve sahneye doğru yavaş adımlarla ilerledim, alkışlar gururumu okşamaktan daha çok beni endişeye sürüklüyordu. Öyle ya da böyle çıktım sahneye. Dekan bana doğru eğildi ve "kalbinden geçen şarkıyı söyle" dedi sanki ne söyliyceğimi bulamadığımı hissetmiş gibi

Biraz düşündüm ve aklıma gelen şarkılardan kendime en çok yakıştırdığımı söylemeye başladım

Bana bir masal anlat baba
İçinde tüm oyunlarım
Kurtla kuzu olsun şekerle bal

Bana bir masal anlat baba
İçinde denizle balıklar
Yağmurla kar olsun güneşle ay

Aklıma babam ilişti, anlattığı masallar...

Anlatırken tut elimi
Uykuya dalıp gitsem bile
Bırakip gitme sakın beni

Anlatırken tut elimi
Uykuya dalıp gitsem bile
Bırakıp gitme sakın beni

Yeniden o küçük çocuk olmak istedim

Bana bir masal anlat baba
İçinde tüm oyunlarım
Kurtla kuzu olsun şekerle bal

Bana bir masal anlat baba
İçinde denizle balıklar
Yağmurla kar olsun güneşle ay

En çok kar topu oynamayı severdik mesela

Anlatırken tut elimi
Uykuya dalıp gitsem bile
Bırakıp gitme sakın beni

Anlatırken tut elimi
Uykuya dalıp gitsem bile
Bırakıp gitme sakın beni

Baba kız olarak mutluyduk bir zamanlar, şimdi istesem cevap bile alamam oysaki

Bana bir masal anlat baba
İçinde tüm sevdiklerim
İçinde İstanbul olsun

Gözümden akan yaşları sildim. Ve zorda olsa gülümsedim. Bütün salon beni alkışlıyordu, Tuna bunu neden yapmıştı çözemiyordum ama göz yaşlarımın aksine mutlu olmuştum. Gururum okşanmıştı işte

Tam sahneden inmeye yeltenmiştim ki Dekan kolumu tuttu. "bu" dedi elindeki poşeti sallayarak "isimsiz bi adresten sana gelmiş burda vermem uygun değil ama koskoca okulda seni aratamam" dedi ve poşeti elime tutuşturdu teşekkür ettim ve basamakları indim. Tuna'nın yanına geçip oturdum.Tuna poşeti işaret edip hayırdır gibisinden bi işaret yaptığında omuz silktim ve önüme döndüm. Paketi hemen açmak istemesemde merak duyguma yenik duştüm ve paketi açmaya koyuldum

Tuna gülümsedi "desene şimdiden hayranların var. Fırat bu işe baya bozulucak" dedi ve rahat bir tavırla arkasına yaslandı. Bu hali beni de gülümsetmişti.

Paketi açtığımda gülümsemem yüzümde soldu "bu imkansız" dedim. Tuna'nın görüş açısını kapatmayı ihmal etmeden.

Popüler Mahalle Kızı(düzenleniyor)Where stories live. Discover now