2.Bölüm

9.8K 670 78
                                    

Sesler duyuyordum. Derinden gelen sesler... Bir şey göremiyordum, etrafım karanlıktı. Neler oluyordu? Uyuyor muydum? Rüya görüyor olamazdım, çünkü her taraf simsiyahtı. Kâbus muydu? Boşlukta gibiydim. Bedenim sabit, ruhumsa süzülüyor gibiydi. Gözlerimi açmak istiyor ama başaramıyordum. Saniyeler sonra sesler daha ayırt edilir oldu.

"İlker abi, neden uyanmıyor?"

Şeyma'nın sesiydi ve oldukça endişeli çıkıyordu. Amcamın ailesinde tek merhamet sahibi olan kişi oydu ve ablasının aksine onunla iyi anlaşırdık. Yine de söz konusu ablası olunca tarafı belliydi.

"Uyanır şimdi. Doktor bir şey olmadığını söyledi çok şükür."

Abimin sesi çok sert çıkıyordu. Nedenini düşünmeye fırsat kalmadan amcamın sesini duydum. "Bir şeyi yok işte, sakin olun. Belli ki yine ilgi çekmek istiyor," dediğinde sinirlenmiş ve olanları hatırlamıştım.

Beni evlendirmek istiyordu.

Kendi çıkarları için beni evlendirmek istiyordu. Hâlâ başıma gelenlere inanamıyordum. Her şey harika giderken nasıl böyle mutsuz olmuştum? Neden yalnız kalmıştım? Nasıl da kanmıştım ona? Daha fazla sessiz kalmak istemiyordum. Kalkmak ve neler yaşadığımı, nasıl hissettiğimi haykırmak istiyordum. Avaz avaz bağırmak ve içimdekileri akıtmak istiyordum ama kalkamıyordum. Neden? Duyuyordum, hissediyordum, rüyada değildim. Neden kalkamıyordum?

"Amca bu konuyu sonra konuşacağız! Şimdi İnci'nin iyi olduğunu bilmem gerekiyor."

"Yeter İlker! Konuşulacak bir şey yok. Asi kardeşin daha önce hiçbirimizi dinlemedi, başının dikine gitti ve sonuçlarını hepimiz gördük. Bundan sonra ben ne diyorsam o! Soyadımı daha fazla kirletemezsiniz!"

"Sana saygım sonsuz amca, ancak o benim kardeşim. Bu evlilik olmayacak! İnci benim soyadımı taşıyor. Sen kendi kızlarınla ilgilen ve eski konuları karıştırma. Ayrıca İnci'nin hata yapmasının nedeni biraz da bu evlilik ısrarın," dediğinde büyük bir şok yaşadım. Abim olanları ne ara öğrenmişti? Kaç saattir baygındım? İkna edebilir miydi amcamı? Yoksa bu sefer boyun eğer ve beni o adamla evlendirir miydi? Titrediğimi hissediyordum. Düşüncesi bile kötüydü. Yaşadıklarımdan sonra sevmediğim bir adama nasıl mahkûm olurdum?

Ah, şu anda aylar öncesine, onu tanımadığım zamanlara dönmeye öyle çok ihtiyacım vardı ki... Bana neden bu kötülüğü yapmıştı?

"Bana bak İlker. Bir daha bana karşı gelmeye kalkma! Yoksa İnci'nin adını aşirette kirletilmiş olarak duyarsın!" dediğinde birisi çığlık atar gibi ses çıkardı. Şeyma'nın sesine benziyordu. Amcamın söylediklerinden sonra kim olduğu umurumda değildi. Bunu söylemiş olamazdı. Ucu bucağı belli olmayan, ülkenin içine dışına, her bir köşesine dağılmış aşiretin bunu duyması demek, benim ölüm fermanımın yazıldığı anlamına gelirdi. Diri diri mezara gömülmem için bir engel kalmazdı. Üstelik bunu yapabilirdi. İspatlayabilirdi. Allah'ım ben ne yapacaktım? Ölmekten korkmuyordum ama... Bebeğim?

Zorlukla kabul ettiğim bebeğim...

İçimdeki masum canlının bir suçu olmasa da kandırılmışlığın, ihanetin ardında kalan bir bebeği benimsemem oldukça zor olmuştu.Kapı sesi duyduğumda düşüncelerim uçup gitti. İçin için ağlamak istiyordum. Gözlerimi açmaya çalıştım. Yine berbat hissediyordum ama buna rağmen daha çok kendimdeydim sanki. Gözlerimi açtım fakat net göremediğim için birkaç kez gözlerimi kırptım. Ardından nerede olduğuma baktım. Odamda ve yatağımdaydım. Abim endişeli bir şekilde odanın içinde dolanıyordu. Şeyma ayağa kalkarak ona doğru yürümeye başladı. "İlker abi üzülme. Bir çaresi bulunur," dedi elini abimin omzuna koyarak. Ardından az önce odaya baktığım hâlde görmediğim ve ancak konuşmaya başladığında fark ettiğim Sultan'ı gördüm.

DOĞUNUN İNCİSİ-BASILI ESER (Ön okuma vardır.)Where stories live. Discover now