Aslan Yurek ...

82 21 5
                                    

Arabaya binmistik Halil'le birlikte ,çocuk yasina gore çok acimasizdi ama aslinda iyi yurekliydi söz konusu vatan ve haksizlik olunca benim gibi deliriyordu ülkeyi duzeltse duzeltse boyle aslanlar duzeltebilirdi.

Polisin evine varmıştık,Suzan kapıyı açtı evleri çok güzeldi eski zaman gibiydi sanki her taraf huzur kokyor eski radyolari vardi çok güzel bi ev ve yuvaya sahiptiler ama kocasi hala riskli durumu atlatamamisti ,intikamini almistik ama hala düzenlemişti herşey .Pencere kenarina oturdum cikceklerine bakiyordum menekseden tut sardunyaya kadar çiçekler vardi evlerinde çok güzeldi gerçekten evleri .Radyoyu açmısti Suzan ,isminin geçtiği şarki çalmaya başladı eski bir türkü olan Suzan Suzi sarkisi ,çok severdim o parcayi eskiyi anlatan herşeyi severdim aslında teknolojiden uzan bi ask isterdim hep çünkü teknoloji aski bitirdi kimse artik tek kişiyle yatinemiyor hep fazlasinda gözleri ,ama Suzan sevdiğinden baskasina bakmayacak kadar karakterli bi kadindi ,teknolojiden uzaktilar ikisi de,birbirinden başka kimseleri yoktu onların...

Birden telefon çalmaya başladı ,arayan Kubra'ydi ;

+Kadir nerdesin
-Leyla'nin memleketinde
+Orda ne isin var ne zaman geleceksin ?
-Daha sonra anlatirim
+Simdi Kadir !

Olan biten herşeyi anlatmistim ona o şok olmuştu beklemiyordu bu kadar olayların olmasini ,gittiğim her yere belayida goturuyordum ,galiba ismim yüzünden ,Kadir demek ALLAH'in isimlerinden gücü simgeleyen ve herkesin tasiyamayacağı bir yuktu ama yine de elhamdülillah her hale derim hep...

Sabah olmuştu ve biz Sinan denen adamin peşine dusmeliydik artik ,eve cikarken evin en küçüğü olan Mustafa gelip ayaklarima sarildi çikolata çikolata diye :) bende Halil'e çikolata almasi için para verdim .Bahçe de kucağimda Mustafa,yla beklerken Halil cikolatalari alip geldi .

-Al bakalim Mustafa bunlar senin
+Tesekkur ederim Kadir abi :)
-Hani bana Mustafa
+Sen yeme dişlerin çürür :)
-Senin curumez mi ?
+Ben bebekim bebek bana bisey olmaz :)
-Bebeksin benden fenasin maşallah :) ...

Mustafa'yi içeri biraktik evin eksiklerini tamamlamak için beraber markete gittik Halil'le .Herşeyi almis eve dönerken evin önünde iki kişi olduğunu farkettik Halil'le .

-Abi bunlar kim ?
+Simdi öğreneceğiz Halil'im !

Arabadan indik bizi görür görmez ellerine aldiklari sopayla üstümüze doğru geldiler ,hamle yapmak isterken kafa attim sendelemeye başladı ,Halil'e donup baktigimda adami yerde tekmeliyordu ,tam yine hamle yapmak istedi elini tutup arabaya vurdum sonrada elinde ki sopayi alip yüzüne vurdum...

Halil adami tutup kapinin arasina elini koydu kapadi ,bende kafasini on lastiğe koydum konusmazsan ezecegim söyledim ve adam konuşmaya başladı ...

Bizi Sinan Bey yolladi ,sizi izlememiz için ne olur yapmayin çocuğum var onunla tehdit ettiler beni daha başka hiçbirşey bilmiyorum ...
Söylediklerinden sonra ikisini de biraktik ...

Durumlar gittikçe birbirine giriyordu ve biz napacaktik bilmiyorduk ,Halil'i alıp yola çıktım Sinan'ı bulmak için birde bunlarla ugrasirken ailem üstüme geliyordu ,her telefon açtiklarin da oradan ölüm gelmesini istiyorlardı o kadar kotu o kadar basit bi ailem vardi ki ailesiz kalmak istemiştim hep keşke hic olmasalardi ,nefrek ediyordum onlardan ben ilerlemek istedikce önüme engel koydular ben yükselmek istedikce engel oldular simdi ise onlardan nefret ediyordum hic bi zaman yanimda olmamislardi hep kendim cikmistim kotu agir işlerden gerçek anlamda nefret ediyordum onlardan ...

Herşey bi yandan geliyordu üstüme bi yandan Leyla bi yandan Kubra bi yandan suzan delirmek uzereydim birisi de elimi tutmuyordu sanki düşmem aci cekmem onlara mutluluk veriyordu ...

Sinan'in gittiği mekanlari tek tek gezdik Halil'le yoktu ortada ama biz yine de pesetmedik duymuş olmaliydi peşinde olduğumuzu ,ben yine de geri adim atmak istemedim her yeri aradik tabi o moralle kafa mi kalmisti herkesin ailesi yanındayken benimkiler sadece bana eziyet etmek için yanim da oldular doğurmak bi erdem değil hayvan da doğuruyor önemli olan bakabilmek arkasında ne olursa olsun durabilmek onlar sadece engel oldular bana ve onlardan nefret ediyordum kim ne derse desin istemiyordum onlari hicbir zaman anlamadilar beni hicbir zaman hep onların dediği lanet hayati yasadim belki de bu hale gelmem de onlar sucluydu hayattan bikmistim artik ölmek için ugrasiyordum sadece bi yasama amacim kalmamisti sevdiklerim sevmemisti en kotu günümde en derin yaramdan vurmuslardi oysa sadece inanmistim onlara en basit şeyler bile onlar için gitme sebebiydi ben dağlar kadar aciya dayanirken onlar sadece bi rüzgarda çekip gidiyorlardı ...

Dayanamadim aramaya ara verdik eve gittim erken saatlerde hiçbirşey yemeden yatağa geçip düşünmeye basladim ,bu hayati hakedecek ne yapmistim bilmiyorum,annesizligi bilmem ama annenin dusmanligini çok gördüm aile dayagini çok gördüm bu yasa kadar hep susturulmustum ama artik dayanamiyordum ben bi insan daha bu yaşta bu kadar ölmek istermiydi ? Herkese gülen Kadir aslında acilar icindeydi daha ilk darbeyi aileden yemişti küçük yasta sokakta top oynamak yerine aci çekmeyi öğrenmişti baskici bi aileden nasil bugüne kadar dayanabilmistim diyorum kendi kendime ,hic umursanmamis bi hayatin icindeydim sanki dislanmis biriydim suçum neydi bilmiyordum hep sevdim kin tutmadim gerektiğinde agladim ama sunu iyi biliyorum içten hic gulemedim herkes mutluluğunu anlatırken ,ailesiyle gezdiği yerleri ,sevdigiyle aldiği şeyleri anlatırken ,ben sadece köşe de susup dinliyordum başım yere eğik ,çünkü ne aileden sevgi görmüştüm ne de sevdiklerimden ...

Hala susuyordum başka carem yoktu binlerce dert varken basimda bi de ailem dert oluyordu bana yardim edecekleri yerde .Ama asla pesetmeyecektim günü gelecekti yapilan herşeyin hesabi sorulacakti mutlaka birgün ,bunu biliyordum çünkü ALLAH hic kimsenin ahini kimse de koymadi ve koymayacakti ...

Gece boyunca bunu düşündüm ,sabah olduğun da gözlerim sismisti ağlamaktan yapacak biseyim yoktu sadece aci çekmekten başka ,malesef ailemi ben secmedim ve gün geçtikçe nefretim artiyordu onlara ,onemsemiyordum artik sözlerini çünkü onlar sadece artik bana bir yuktu başka birşey değildiler .Halil kahvalti hazir olduğunu söyledi bende asagi indim ,sofrayi bahçe de yere kurmuşlardı köy sofrasi gibiydi çok güzeldi onlarca gül fidanin arasında yemek yiyorduk ve cay iciyorduk ,sohbet güzeldi tam o sira da bahçe kapisi açıldı biz kim olduğunu bilmiyorduk ve aniden ayak sesleri gelmeye başladı ,arkamizi döndüğümüz de gelen Kubra olduğunu farkettim :) o gün aradiginda sesim iyi gelmediğini söylemişti ve geleceğini söylemişti inanmamistim ,nasil bulabildin dediğim de Halil kafasini yere eğip şarki söylemeye başladı hic duymamus gibi bi de pis pis gülüyordu :) anladim onun söylediğini gülleri suladigimiz hortumu alip Halil'in üstüne su dökmeye basladim :)

-Abi bak bu olmuyor ya :)
+Senin yaptigin çok oldu demi bu manyagi bela ettin basimiza :)
*Ya kadir çok giciksin hem ben manyak degilim :)
+Sana soru sormadim :) ,deyip Kubra'yi da sulamaya basladim :) Suzan arkadan asil odun sensin seni sulamamiz lazim dediği gibi Suzan'ini da sulamaya basladim :) ama hakettiler yani ben odunmuyum ya :) ...

Devam edecek ...

Kalbin Notaları #wattys2016Where stories live. Discover now