6.Bölüm - Gece ve Karanlığa Selam!

193 10 2
                                    

senanurbayar ' a ithafen..

Düşüncelerle yavaş yavaş yürürken, sızlayan bacağımın kasılmasıyla ağzımdan ufak bir inilti kaçması ile düşecekken belimden iki el hissetmem aynı anda olmuştu... Belimde hissettiğim el ile duvardan kalkan ayaklarımla birinin beni kucağına aldığını hissetmiş oldum başımı döndürdüğümde gördüğüm yüz Arda'nın ta kendisiydi beni yavaşca karşıda duran banklara götürürken bende bacağımın acısıyla gözlerimi hafiften kapatmış bir şekilde bekliyordum. Vücudum sert zemine değdiğinde beni banka bıraktığını, anladım. Yavaşca gözlerimi açtığımda bankın önüne eğilmiş bana bakan Arda ile karşılaştım,"İyi misin?" Diye sorduğunda yalan söyleme zahmetinde hiç bir şekilde bulunmadan, "Bacağım çok ağrıyor." Diye cevapladım. Onaylar bir şekilde kafasını salladıktan sonra gözlerini üzerimizde hissettiğim Batu'ya dönerek,"Abi bugünlük bu kadar yeter,kızları yurtlarına bırakalım. Sen Berra'yı getir bende arabayı alıp geleyim." Dedikten sonra hızlı adımlarla arka tarafa doğru yürümeye başladı. Ondan gözlerimi çekip diğerlerine baktığımda, Batu'nun yavaş adımlarla yanıma geldiğini gördüm. Hafif bana eğilip gözlerime bakarak fısıltıyla, "İzin var mı?" Diye sorunca beni kucağına almaktan bahsettiğini anladım bu düşünce hafif de olsa vücdumun titremesine neden olsa da bacağımı saracakken izin vermediğim için bana ters yaptığı aklıma gelince izin vermek zorunda olduğumu anladım ben hala bunları düşünürken bana merakla bakan bir çift kahverenginin koyuluğuna dayanamayıp, "Var." kelimesi çıktı ağzımdan cevabıma memnunca gülümserken beni yavaşca kucağına aldı, çıplak bacağıma değen elleri ne kadar titrememe sebep olsa da bunu belli etmemek için bayağı bir uğraşta bulundum. Beni hala kucağında taşırken burnuma dolan kokusuyla verdiğim cevaba beynimden binlerce küfür savurdum. Kokusu çok... Değişikti. Böyle ımm.. Deniz gibi kokuyordu.. Ferah. Ben kokusuna dalmış gözlerimi kapatmışken kapanan araba kapısı ile gözlerimi açıp başımı yan tarafıma çevirdim, woww! Karşımda hafif koyu gri üstü açık bir Opel Cascada duruyordu. Evet arabalara ilgim var ve bu araba isteğim ilk 5 arabadan 4. Olanı. Ben hala arabayı incelerken Batu'nun sesi ile ona döndüm. "Arda sen kızlardan Gece ve Simay'la yürüyerek gel bende Esra ile Berra'yı getireyim." Diyerek yavaşca arabaya doğru kucağında ben ile ilerledi." Arda bana gülümseyerek selam verdikten sonra Gece ve Simay ile yanımızdan ayrıldılar, Batu beni yavaşça ön koltuğa bırakırken Esra'nın çoktan arka koltuğa oturmuş olduğunu gördüm. Batu'nun "Kemerinizi takın." Sesiyle yavaşça kemerime dönüp, taktım. Araba'nın içinde sadece nefeslerimiz duyulurken, yavaşca oturduğum koltuğa gömüldüm ve gözlerimi kapattım.

Gözlerimi Esra'nın, "Berra hadi kalk." Demesiyle hafifçe açtım ve ona baktım arabanın kapısını açmış beni bekliyordu, acıyan bacağımı yavaşca arabadan çıkardım Esra'nın uzattığı elden destek alarak kendimi arabadan çıkarmayı başardım, çıktığım anda arabanın önüne hafif yaslanmış beni görünce hemen kalkan bir Batu gördüm. Ben Esra'nın koluna girmiş yavaş ve seke seke yurda girmeye çalışırken, " Bir şeye ihtiyacınız olursa, telefon numaramı Esra'ya verdim." Batu'nun sesiyle kafamı baktığım yerden çekip Esra'ya döndüm, ne ara numarasını almıştı ki? Ben hala düşünürken, Esra'nın sesiyle kafamı iki yana sallayıp Esra'ya biraz daha yükümü verdim küçük bir sıyrık nasıl bu kadar ağrı yapabilirdi Allah aşkına? "Tamadır,sağol." Esra hafif gülümseyip başıyla onaylarken bende sadece Esra'ya bakmakla yetindim. Biz yurdun girişine doğru ilerlerken motor ve lastiğin çıkardığı sesle Batu'nun gittiğini anladım. Yavaş adımlarla merdivenlerden 3. kata odamıza çıkarken,"Numarasını ne zaman verdi?" merakıma yenik düşerek sonunda sordum. "Sen arabada uyurken bir şeye ihtiyacımız olur diye vermişti." Dediğinde aklıma dank ediyor. Tabii ya arabanın üstü açık olduğundan hafif esen rüzgar uykumun gelmesine neden olmuştu... Onaylar anlamda başımı sallayıp önüme döndüm. Biz konuşurken çoktan odamızın önüne geldiğimizi anladım Esra deliğe anahtarı soktuğunda kapı birden sert bir şekilde açılınca ikimizde irkildik, kapıyı açan kişiye baktığımda saçını topuz yapmış pembe tavşanlı pijamaları ile bize merakla bakan Gece'yi gördüm, bu hali ne kadar tatlı da olsa şuan sadece güzel bir duş alıp yatağıma kendimi atmak istiyorum, biz hala geceye bakarken, Gece "Bacağın nasıl iyi mi?" Diye sorduğunda başımı onaylar bir şekilde sallayıp, "İyiyim,sadece banyoya girip uyumak istiyorum." dedim kapıda dikilmeyi bırakıp odaya girerken, Gece'nin, "Tamam." Deyişiyle beraber dolabıma yürüdüm ve içimden şortlu takımımı ve diğer eşyalarımı alıp yavaşca banyoya doğru yürüdüm kapıyı açacakken, "Pansumanını banyo yaptıktan sonra ben mi yapayım yoksa malzemeleri sana vereyim sen mi yapmak istersin?" Esra'nın sorusu ile elimi kapının kolundan çekip ona döndüm. "Gerek yok sen ver ben yaparım." Dedim hafif tebessümle Esra gerçekten beni düşünüyordu ve bu çok hoşuma gidiyordu... Esra cevabımdan sonra başını aşağı yukarı sallayıp yatağına bıraktığı çantasına ilerleyip içinden bugün Batu'nun aldığı sargı ve onun gibi şeylerle dolu olan poşeti çıkarıp bana uzattı. Esra'dan poşeti aldıktan sonra yavaş adımlarla banyoya girdim ve kapıyı arkamdan kapatıp kitledim. Yavaş hareketlerle üstümdekileri çıkardım daha sonra bacağımda ki bugün Esra'nın yaptığı sargıyı çıkardıktan sonra suyu ayarlayıp altına girdim, sıcak suyun yarama değişi ne kadar canımı yaksa da aldırmadan rahatlamaya çalıştım çünkü ne kadar belli etmesem de bugün o kadar çok gerilmiştim ki şuan ağlayabilirdim. Elime aldığım şampuanla hafif hareketlerle saçlarımı yıkadım, vücudumu da yıkadıktan sonra suyun altından çıkıp kendimi kuruladım saçlarıma elime aldığım havlu ile sararken üstüme hazırladığım kıyafetlerimi geçirdim. Esra'nın verdiği poşetten sıvı ile dolu olan bir şişeyi çıkarıp pamuğa döktüm ve bacağıma sürdüm yaramı ne kadar yaksa da aldırmadan devam ettim.

Koyu Gece'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin