2050 // 006

4.3K 439 111
                                    

Yumuşak ama serin rüzgar saçlarını okşarken özlemle camdan dışarı bakmaya devam etti. Evini özlemişti, ne kadar eskiden olduğu gibi kafelere gidemese de, gülerek arkadaşları ile gecelere kadar dolaşamasa da, buraya gelmeden önceleri dışarı çıkabiliyordu.

Her gün aynı odada kalmaktan ve aynı manzarayı görmekten bıkmıştı.

2050'nin dedikleri üstünde yeniden düşünmeye başladı. Belki de 2050'nin söyledikleri gerçekleri yansıtmıyordu. Belki de Jongin yalnız olduğu için değil, gerçekten de planlı olarak Kyungsoo'yu yanında tutuyordu.

Aklına Hitlerin Avusturalyayı işgal etmesinden önce;
bir otel odasında aylarca tutulan ve en sonunda gardiyanın cebinden aşırdığı satranç kitabı ile sıkıntılarını gideren Dr.B. geldi. Kitabı iyice okuduktan sonra her köşesini ezberlediği odada bulduğu siyah-beyaz kareli yorganı ve ekmek kırıntılarını satranç oynamak için kullanmaya başlamış, en sonunda yemeden, içmeden, uyumadan kendisiyle satranç oynadıktan sonra  delirerek gardiyana saldırmıştı.

Sonuç olarak adam serbest bırakılmıştı ama psikolojisi iyi değildi. Kendi kafasında satranç oynamayı bırakamıyordu ve buda onu sinir hastası olmaya doğru götürüyordu.

Dr.B.'nin toplama kampına götürülmemesine rağmen böyle korkunç bir duruma düştüğünü hatırlamak tüylerini ürpertmişti. İç çekti,

"Satranç gerçekten güzel bir kitaptı.."

'İhtimaller,' dedi kendi kendine 'İhtimaller oldukça her zaman bir başarı vardır yolumdan sapmamalıyım..'

Eğer bir düşmanınız varsa ve onu yenmek istiyorsanız bunun üç kuralı vardır;

Aşık et,

Suçlu ve pişman hissettir,

Kendine o kadar bağla ki, seni bir saniye bile görememek onun en büyük korkusu olsun.

Eğer düşmanın çok güçlüyse ve zayıf noktası yoksa..

..onun zayıf noktası sen ol

Dolmuş gözlerini kısarak gülümsedi ve kafasını salladı

"Aşık et.. Kolay görünüyor"

*

Jongin kaşlarını çattı. "Onu öldürmek istiyorum." 'İmkansız'

"Onu öldüremez miyim?" 'Bunun cevabını zaten biliyorsun'

"Hayır, onu öldürmeyeceğim." 'Neden?'

"Çünkü benim yanımda kalmalı ve yaşayabileceği en kötü şeyleri-.." ''Sende farkındasın.. Bu düşüncenin ne kadar saçma olduğunun. Sana ne oldu Kim Jongin?'

"Sadece şaşkınım." 'Ne için?"

"Uzun zaman olsa bir insanla bu kadar yakın olduğum için.." 'İnsanları özlüyor musun?"

"Hayır, asla." 'Kendini kandırıyorsun, eski zamanlarını özlüyorsun. Hatırla, lise arkadaşların ile sınıfça gittiğin gezileri ve yüzündeki aptal mutluluk ifadesini'

"Kapa çeneni!" kendi kendine bağırdığında etrafı temizleyen küçük ve yuvarlak robotların hepsi ona döndü. Yalandan bir şekilde öksürdü ve "önünüze dönün," dedi.

"Geri dönmeyeceğim, bir daha olmayacak." 'Neden?'

'Neden Jongin?'

'Jongin..?'

2050 // KaiSooWhere stories live. Discover now