Bumba Bebeği

474 41 6
                                    

Amy, sinirinden içeri Bumba Bebeği atmıştı.

Bumba Çocuğu çok kullanışlı bir aletti aslında. Tek yapması gereken içindeki siniri herhangi bir eşyasına aktarmasıydı. Aktarması bitince eşyası bir insana dönüşür, üstünde iğneler olurdu. Amy, geri sayıma başladığında Bumba Bebeği büyüdü, büyüdü ve BOOM!  İçerde kan ve vahşetin olduğu bir manzarayla karşılaşırdınız.

Ama yer yaptığımız şeyin bir sorumluluğu vardır. Her zaman. Fakat Amy bunu bilmiyordu. En azından şimdilik.

Kapının altından kanlar akarken Amy gülümsüyordu. Ama gülümsemesi uzun sürmemişti. Dış kapıdan yüklüce sesler geliyordu.

Amy kalkıp kapıyı açtığında karşısında iri yarı beyazlar içindeki iki kişi, ellerinde ise zincirler olduğunu gördü.

"Yardım edebilir miyim?"

Beyaz ceketlilerden birisi Amy'nin kollarından tutup gözlerine bakmasını sağladı diğeri ise Amy'nin kaçmaması için çevresine kırmızı bir talaşla daire oluşturdu.

"Neler oluyor, bırakın beni!"

Kollarından tutan adam, Amy'nin gözerinin içine baktı. Öyle ki sanki içini okuyordu. Amy de onun sıcak kahverengi gözlerine bakınca sakinleşmişti.

"Şimdi, bana olanları anlatmanı istiyorum."

Amy gözlerini birkaç kere kırpıştırdıktan sonra bülbül gibi şakımıştı. Nede bilmiyordu. Ona her şeyi söyleme isteği uyanmıştı.

"Saçımdan bir tutam koparıp Bumba Bebeğini ortaya attım."

Onu tutan kişi, yanındakine içeri gitmesi için kafasıyla işaret ettikten sonra Amy'ye tekrardan döndü.

"Bunu nasıl başardın?"

"Be-ben, bilmiyorum. Çok sinirliyedim, birden onları drdurdum."

Adam afallamıştı.

"Durdurmak mı?"

"Onları Kabuslarla durdurdum. Şuan bedenleri kaskatı olmuş durumda, sadece gözleri hareket edebiliyor. Onlara en büyük Kabus'um yaşattım."

"Bizimle geliyorsun, Küçük Hanım."

Amy'nin hatırladığı tek sözcükler bunlardı işte. Hayatını tamamen değiştiren sözler.

Amy, Carl Amcasının evinden götürülürken içeri başka görevlilerde giriyordu. Neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorlardı. Amy'yi geldikleri arabanın içine soktuklarından cam kenarından Amy, evin içini gözetliyordu.

Ne yapmıştı o böyle? Hayatını düzelten bu iyi kişileri ölümle yüz yüze getirmişti. Bunu kimseye yaşatmamalıydı. Söz vermişti. Bumba Bebeğini kimseye yapmayacak, ya da yaptırmamaya çalışacaktı.

"Beni nereye götürüyorsun?"

Arkasını dönmeden gözlüklü adam, "Senin gibilerle birlikte olan bir yere..."

Araba durduğunda Amy'de gözlerini yavaşça açmıştı. Gücünü tüketmişti ve dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Amy'nin iki kolundan da tutarak içeri sürüklüyorlardı. Kapının kenarındaki tabelada LENNOX HOUSE...

Bu ismi duymuştu. Eski anılarında. Jason ile birlikte televizyon karşısında yayılmış haberleri izliyorlardı. Ve LENNOX HOUSE hakkında bilgilendiriyorlardı. Yeni açılmıştı. Ve gücünü kontrol edemeyenlerin kapatıldığı bir tımarhaneden başka bir şey değildi.

İçeri girdiklerinde Amy havada keskin ilacın kokusunu teninde hissetmişti.

"Soyadın ne? Sana diyorum!"

"Ha?" Amy çevresini kolaçan etmekten yanındaki adamın sorusunu duymamıştı.

"Soyadının ne olduğunu sordum."

"Pont. Amy Pont."

Masadaki kadın notları aldıktan sonra dosyasını kıza uzattı.

"Seni burada çok sevicekler, sürtük."

Sürtük mü? Ah, kimse Amy'ye sürtük diyemezdi.

Amy'de gözlerini kapatıp elini tam saçına götürüyordu ki, yanındaki beyaz ceketli adamlar onun kollarından tuttular.

"Bırakın beni!" 

Amy çığlık atarken kağıtlarını dolduran kadın ona gülüyordu. Amy'nin yapacağı bir şey kalmamıştı. Adamlar kolunu öyle sıkı tutuyorlardı ki, bedeninde kalan o küçücük enerji bile yanıp kül olmuştu.

Hatta bileklerini tutarlarken amaçlarını anlamıştı. Tam nabız bölgesini tutturup Amy'yi bayıltmaya çalışıyorlardı.

"Sen çok oldun artık!"  Bir tanesi Amy'nin suratına tokat atınca Amy'nin gözleri kararmıştı.

Uyandığında ise kendini bir hücrenin kapısının önünde buldu. İçeriye kare parmaklıklardan bakılabilliyordu. Ve kapısı, değişikti. Demir, ya da tahta gibi değildi.

"Uyandığına sevindim. Artık Yeni arkadaşınlatanışmanın vaktı geldi. Kyle, kapıyı aç."

Kyle kapıyı açınca Amy'yi odanın karanlığına attılar ve kapıyı üstüne çekip kilidi vurdular.

Amy, kurumuş boğazından zorla yutkunurken camın kenarındaki oturan kızı gördü. Yavaşça başını yukarı doğru kaldırdı ve hızlıca gözlerini açınca Amy'nin çığlığı odada yankılandı...

I'm not sorry IEn iyi Paranomal HikayesiIWhere stories live. Discover now