20.BÖLÜM:SAVAŞ

3.3K 199 125
                                    

Bölüm şarkımız: Sezen Aksu- İhanetten geri kalan.

İyi okumalar!

🍂

Bazen insanın kalbi göğüs kafesine sığmaz. Kafesinden çıkmaya can atan minik bir kuş gibi çırpınır durur.

Aşkı tadan bir kalp bu bazenleri sıklaştırır. Aşık olduğu nesneyi, insanı gördüğü her saniye hızını arttırır.

Ben aşık olmayı her zerremle tadıyordum. Kalbim ise bu duygudan çok memnunmuşçasına deliler gibi atıyordu.

Olgu ile tanıştığım ilk günden bu yana en hızlı atışını ise tam bir hafta önce yaşamıştı. Olgu'nun beni ilk öptüğü o günde...

Olgu'nun dudaklarının dudaklarıma değmesinin üzerinden bir hafta geçmişti ve ben tam bir haftadır Olgu'yla her denk gelişimizde ondan kaçmak için türlü bahaneler uyduruyordum. Onu görmek için deli olan ben, bir haftadır Olgu ile karşılaşmamak için ağabeyim ve Uğur'un yanından asla ayrılmıyor, onların eve dönüş saati dışında apartmanın çevresinden bile geçmiyordum. Ofiste kendi kendime olur olmadık işler çıkarıyor, kafamı meşgul etmek için uğraşıyordum.

Beni öpmesi tümüyle kafamı karıştırmış, duygularımdan emin olmama rağmen sanki onların değişmesini istiyormuşum gibi davranıyordum. Ona deliler gibi aşıktım. Bu yaşıma kadar emin olduğum tek bir şey varsa o da ona olan duygularımdı. Ona doğru koşmak isteyen bir çift bacaklarım, onu sarmak isteyen bir çift kollarım, onu öpmek isteyen dudaklarım bedenimde yer aldığı sürece ondan kaçmanın ne denli zor olduğunu bu bir haftada yeterince deneyimlemiştim.

Olgu bu hallerime bir anlam veremiyordu. Bugün sabah, dördüncü katta bindiğim asansör üçüncü katta durduğunda, çift kanatlı kapı açıldığında Olgu ile karşılaşmıştım. Bir süre sessizce birbirimize baktıktan sonra Olgu bana gülümseyerek, asansöre adım atmaya çalıştığı süre içerisinde hızla kapıyı kapatma tuşuna basıp asansöre binmesini engellemiştim. Kapının kapanma süresince Olgu kaşlarını çatarak olduğu yerde durdu ve kırmak istercesine asansörün kapanma düğmesine basan işaret parmağıma bir süre bakakaldı. Bu yaptığıma anlam verememiş gibi duruyordu.

Derin bir nefes alarak önümdeki bilgisayarın ekranını kapattım. Ve kahvemden bir yudum alarak, kafenin içerisine bir göz attım.

Sabahın erken saatleri olduğu için içerisi sakindi. Bugün ofiste işim olmadığı için kendimi atacak yer düşüncesi ile önüme çıkan ilk kafeye girip, en köşedeki masaya oturmuştum.

Olgu ile karşılaşmamak için girdiğim çabanın beni evimden, sıcak yatağımdan bile etmesi sinirlerimi son derece bozsada sanki yapacak hiçbir şeyim yokmuş gibi hissediyordum.

Olgu'dan kaçmamın sebebini anlamam uzun bir zamanımı aldı. İlk başta utandığım için kaçtığımı düşünsem de bunun tamamiyle yanlış bir ifade şekli olduğuna artık emindim. Ben, Olgu'dan ona ihanet ettiğimi düşündüğüm için kaçıyordum. Poyraz ile yaptığım iş birliğinin sonucunda Olgu'nun müzik okulunun silahlı adamlar tarafından saldırıya uğramasının sorumlusunun ben olduğumu gayet iyi biliyordum. Bu yaptığım en başından beri beni son derece rahatsız etse de Olgu beni öptüğünden beri bu rahatsızlığın dört katına vardığı ortadaydı.

Sadece öpmesi değil, sonrasında söyledikleri nedense benim onu hak etmediğimi ortaya koyuyordu. Benden bir adım öteye gidemeyecek olduğunu söyleyen Olgu ve ona ihanet etmiş olan bir ben... Ne olursa olsun yaptığım hatayı yediremiyor ve Olgu'dan kaçmayı bunun çözümü olarak görüyordum.

ARMONİKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin