İŞARETSİZ 2

Bölüm 3: Uçan Şapka

Bölüm 3

Elena, dolabın sürgülü kapağını açarak kafasında belirlediği tarza uygun kıyafetler aramaya başladı. Uyumadan önce kendisine olduğundan daha cesur bir kız gibi görüneceğine dair söz vermişti ki Drex'in hazırladığı dolap ta bunun için gayet elverişliydi. Elena'nın aklından geçen tek renk siyahtı. Asilliğin görüntüsüne daha olgun ve ciddi bir hava katacağını düşünüyordu. Bulduğu siyah etek, siyah büstiyer ve siyah ceket te bunun için yeterliydi.

Elindeki parçaları bir araya getirip üzerinde tuttuktan sonra seçtiği kıyafetlere uygun bir ayakkabı bulmak için gardırobun alt kapaklarına yöneldi Elena. Aklında uzun topukları olan kısa bir bot vardı ki kısa sürede bu isteğine de ulaştı ve büyük bir heyecanla boy aynasının karşısına geçti.

Kemer kısmı zincirli olan kalın topuklu bot,hayal ettiğinden daha güzel görünüyordu. Elena uyumu yakaladığına emin olduktan sonra elindekilerle birlikte yatağa doğru yol alıp ayakkabısını ve kıyafetlerini yatağına bıraktı. Ardından üzerindekilerden kurtulmaya başladı.

Dün gece giydiği geceliği çıkarırken geceliğin kumaşının gerçekten güzel olduğunu fark etti. Elena kumaşın türünü ne olduğunu bilmiyordu ama bu gece de aynı geceliği giymeyi düşünüyordu.Geceliğini güzel bir şekilde katlayıp havlusu ile birlikte yastığının üzerine koyduktan sonra eteğini giydi fakat etek ona düşündüğünden daha kısa gelmişti.

Elena faydası olmayacağını bildiği halde eteği biraz çekiştirip büstiyerini de giydikten sonra botunu giymeden önce bulduğu şeffaf çorapları bacağına geçirdi ve botuyla ceketini de giyerek nasıl göründüğüne bakmak için aynanın karşısına geçti.

Şu anki görüntüsü ona daha güzel gelmişti. Bacakları olduğundan daha uzun görünüyordu ve saçları siyah ile harika bir uyum yakalıyordu. Ama şu anda çok boş gözüküyordu. Elena bir eksik olduğunu düşünerek makyaj aynasına yöneldi ve çekmeceleri gelişigüzel bir şekilde karıştırarak bulduğu metal bileklik ve taşlı kolyeyi de kombinine ekledi.

Giydiği ayakkabılarla ayakta durmakta zorlanıyordu Elena ama kısa sürede onlara alışacağını biliyordu. Kendisini son bir kez daha kontrol edip dalgalarını düzelttikten sonra çıkmak için kapıya doğru yürümeye başladı. Şu an çok garip hissediyordu. Uyumadan önce verdiği sözlerden birini yerine getirdiği için mutluydu. Fakat bu en basit sözlerden biriydi. Asıl söz Drex'i ilgilendiriyordu ve Elena bunu yaparak adama olan öfkesini hafifleteceğini çok iyi biliyordu.

Kapının soğuk kulpunu tutup kapıyı açtıktan sonra koridora ilk adımını attı ve ikinci adımını da atarak odasından çıktı. Kendisine derin nefesler almasını söylüyordu. Sonuçta heyecanlanacak bir şey yoktu. Bugün de sıradan günlerden biriydi ve her şey gayet normaldi.

Elena ceketinin kollarını katladıktan sonra ileriye doğru uzanan koridora baktı. Koridorda pencere olmadığı için ışıklandırmalar hâlâ çalışıyordu. Ama Elena kendisini yine de rahatsız hissediyordu. Katlamayı yetersiz görüp ceketinin iki düğmesini de vurarak koridorun diğer sonunda görünen odaya doğru yürümeye başladı. Elena o odanın Drex'in odası olduğunu düşünüyordu ki adamı tanıdığı kadarıyla Drex'in odaları aynı kata koyacağını pekala biliyordu. Drex'in odasına küçük bir keşif yapmaktan bir zarar gelmezdi.

Koridorun duvarlarını süsleyen tablolar dikkatini çektiğinde Elena hızını biraz azalttı ve ardı ardına sıralanan tablolara odaklandı.Tablolarda genellikle parıltılar cennetinde olan ve Elena ilgi çekici bulduğu için bölmeler adını alan kısımlar çizilmişti. Elena dilek mumları ile süslü ağacı gördüğünde resmi çizen kişinin gerçekten de başarılı olduğunu söyledi. Laciverde çalan gökyüzünde dans eden dilek mumları ona özgürlüğü hatırlatıyordu. Elena kendisini şu anda hiç özgür hissetmiyordu. Buraya hapsedilmemişti ve istediğini yapabiliyordu ama kontrolün Drex'te olması onu rahatsız ediyordu.