İŞARETSİZ 2

Bölüm 37: Titremeler

Bölüm 37

Masadaki her şey çok güzel görünüyordu ama periler çok küçük olduğu için yemekte zorlanıyordu. Gerçi Savera'nın hiçbir şey yemeye niyeti yoktu fakat Solena ve Selesia neredeyse gördüğü her şeyin tadına bakıyordu. Lucas ta öyleydi. Gemideki keklerin hepsini yiyip Megan'ın ayarladığı ortak yemek vaktinde de onlara katıldığı düşünülünce Lucas'ın bu kadar iştahlı olması Savera'yı şaşırtmıştı. Savera, Lucas'la gemideki tüm kekleri yediği için büyük bir tartışmaya tutuşmuştu. Lucas üzümlü keklerin üzümlerini ayıklayıp onları yemezken Savera'nın en sevdiği kekler üzümlü keklerdi. Bu daha sinir bozucuydu. Savera Lucas'ın yaptıklarından sonra ona takındığı tavrı sürdürmeye devam edecekti. Tabii Lucas özür dilerse işler değişebilirdi.

Megan her zamanki mütevaziliğini koruyarak kibar bir şekilde önündekilerle yetiniyordu. Annabelle bir yandan bir şeyler yerken diğer yenden Judas'ı besliyordu. Judas için bu yemek iyi gelebilirdi. Gemide çok bir şey yemiyordu ve iyice zayıf düşmüştü. Kendisini toparlaması hepsi için iyi olurdu.

Salvador bir yandan yemek yerken diğer yandan onları yemeğe davet eden adamla konuşuyordu. Samimiyeti Savera'yı rahatsız etmişti. Savera'nın adam hakkındaki düşünceleri hâlâ aynıydı. Tanımadıkları birinin sofrasına balıklama atlamak normal bir şey değildi ona göre. Yemeklerin onları etkilemeyeceği ne malumdu? Gerçi masadaki diğer kişiler de yemeklerden yediğine göre zehirli olabileceği düşüncesini elemişti kafasından Savera. Kendisi de kızartma ve köftelerden yemek istiyordu ama ağzına bir şey sürmeyecekti. Başta teklifi kabul etmeyeceğini belirtmişti ki kendi sözünü çiğnerse başkalarına laf konusu olmak istemiyordu. Ne de olsa iki tane peri arkadaşı vardı ve onlar Savera'yla atışmak için bir konu bulduklarında hiç vakit kaybetmeden laf sokarlardı.

Savera , Megan'ın omzunda oturmaya devam ederken tanımadığı kişileri incelemeye geri döndü. Masadaki insanlar Savera'nın tabiriyle gerçekten garip giyinmişti. Bazılarının yüzünde abartılı bir makyaj varken, bazıları yüzünü gelişigüzel boyamıştı. Bir kısmının ceketlerinin yakaları havaya kalkmıştı ve kulaklarındaki küpeye bağlanmıştı. Ani bir hareketle yakaların aşağı çekilmesiyle kulakları kopmaz mıydı? Savera biran için hayal etti ve yüzünü ekşitti. Öyle bir ceketi hayatta giymezdi. Yürürken birisi ceketine bassa ne olurdu?

Bazılarının saç modeli de Savera'nın daha önce görmediği türdendi. Savera bu insanların ne olduğunu bilmiyordu ama hepsinin normal insan olmadığını söyleyebilirdi. Hem burada ne işleri vardı ki bunların? Anlaşılan bir şölen ya da kutlama yapıyorlardı. Kara parçasına masa ve sandalyeler zor sığdığı düşünülünce yaşam yerlerinin burası olmadığı aşikârdı. Buraya yemek için gelmişlerdi muhtemelen. Savera gözlerini masadakilerden alıp kara parçasının üzerinde gezdirdi ve ardından geminin saplandığı zıpkına baktı. Peki zıpkının burada ne işi vardı? Şu anki durumda böyle şeyleri düşünen tek kişi kendisi miydi? Gerçekten...diğerlerinin aklı mı yıkanmıştı?

Ruhlar gemiyi zıpkından kurtarmak için büyük bir çaba harcarken Savera gözlerini kıstı. Ve aklına başka bir soru daha takıldı: Yoksa zıpkınla gemi mi hedeflenmişti? Gemi vurulduktan sonra zıpkın tarafından buraya getirilmiş olamaz mıydı? Zıpkının sivri uçları geminin üzerindeydi. Savera bunu daha önce nasıl düşünememişti? Yabancıların kostümleri, yemek masası, kara parçası derken zıpkın olayını geri plana atmıştı ama asıl önemli olan nokta oradaydı. Gemi buraya tesadüf eseri gelmemişti. Gemi buraya getirtilmişti.

Masanın sahibi olduğu anlaşılan adam-onları masaya davet eden adam- kahkahalar atıp Salvador ve diğer perilerle şakalaşırken "Bizi buraya siz getirdiniz!" diyerek masanın üzerine doğru uçtu Savera."Zıpkının gemiye saplanan yerini gördükten sonra bunu anlamam gerekirdi ama sizin hakkınızdaki düşüncelerim başka tarafa kaydığı için dikkat edemedim. Siz göz boyadınız!"