30-Her Nefeste Aşk

6K 313 93
                                    

Gözlerimi ovuşturup doğrulduğumda dün akşamın kısa özetini aklımdan geçirdim. Kızı almıştık, Arzu'nun her ne kadar tiksinç tavırlarına karşın. Osman'ın heyecanını, Kenan amcanın bana karşı olan babacan bakışlarıyla gülümseyerek yataktan kaydım. Bakalım bugün neler görecektim?

Bedir'in peşine takılıp bu defa beni nereye götüreceği hakkında tahminler yürüttüm. "Sürücülük dersine devam mı edeceğiz yoksa?" diye sordum alt kata indiğimizde. Omzunun üzerinden kısa bir bakış atıp kapıdan çıkmak yerine sola dönüp zemin kata inen merdivenlere yöneldi. Oraya daha önce inmemiştim.

"Hayır. Bugün yeni bir şey öğreneceksin." Söylediği şeyle merakım iyice eşelenip adımlarımı ona uydurmaya çalıştım. Parlak merdivenleri inip süslü kapıdan geçtiğimizde gözlerim büyüdü. Olduğum yerde kalırken Bedir eliyle belime baskı uygulayıp olduğum yerden ilerlememi sağladı.

"Evin içinde bir havuz olduğunu bilmiyordum," dedim gözlerimle büyük ve derin olduğunu tahmin ettiğim havuzu tırtıklarken. Loş ışıklandırmalarla aydınlatılması az da olsa ürpermeme neden oldu. Bu ürpermemde Arzu'yla yaşadığım havuz probleminin payı oldukça büyüktü.

"Nedense bugün herkesin çiftlikte oturacağı tuttu. O yüzden bu havuzu tercih ettim. Daha rahat oluruz."

Daha rahat oluruz derken ne yapacağımızı anlamadım. Yeni bir şey öğrenmekten bahsetmişti. Korkuyla gözlerimi kırpıştırıp başımı yana çevirdim. Gözlerimiz kesiştiğinde, "Ben yüzme öğrenmek istemiyorum," dedim tekrar gözümde kat kat büyüyen havuza bakarak.

"Öğreneceksin. Bir dahaki sefere birileri seni suya ittiğinde hazırlıklı olmuş olursun." İğneleyici kelimeler tenime batarken gözlerimi kaçırdım.

"Korkuyorum," dedim sesimin titremesine engel olamayarak. "Boğulurum."

Bir elini kolumda öteki elini sırtımda hissederken beni yavaşça kendine çevirdi. "Boğulmana izin verir miyim sence?" diye fısıldadı keskin gözlerini gözlerime dikerken. "Araba kullanmayı nasıl başardıysan yüzmeyi de öğreneceksin. Her şey de öğretmenin benim hayat bebeği," deyip dün ısırdığı yanağıma bugün yumuşak bir öpücük kondurdu. "Haydi bakalım, şimdi bikini zamanı!" Gözlerimi hiç olmadığı kadar kısarak karşımda çapkınca sırıtan Bedir'e diktim. "Ne? Havuza üzerindeki beyaz elbiseyle girmeyi düşünmüyorsun, değil mi?" Yüzü iyice eğlenir olmuştu.

Başımı eğip üzerimdeki elbiseye ve beyaz sporlarıma baktım. Haklıydı. Yüzümü tekrar ona kaydırdım. "Tek münasebetsiz bakışını yakalarsam boğulacağımı bilsem de ilk seni boğarım. Haberin olsun!"

Kabinin içinde utancımdan dört köşe olurken Bedir'in içten içe attığı kahkahaları duyabiliyordum. "Sevgilim. Artık çıkmayı düşünüyor musun?" Neşeli sesi yanaklarımı şişirtip olduğum yerde terlememe yol açtı.

"Bu kırmızı renkli bikiniyi seçmen, kırmızıya olan sevdandan mı kaynaklanıyor?" Tonumun iğneleyici çıkmasına şaşırmadım.

"İkinize olan sevdamdan. Çıkar mısın artık?"

Yüzümü buruşturup kilidin sürgüsünü çektim ve ekledim. "Önce gözlerini kapat."

Kısa bir sessizlikten sonra, "Şaka mı yapıyorsun Şehnaz? Eninde sonunda seni göreceğim," dedi bıkkınca. Haklıydı. Şu yüzme anı bir bitsin, internetten özgüveni artırmanın yollarına bakacağımı aklımın bir köşesine not edip yavaş ve tırsak adımlarla dışarı çıktım.

Karşısında huzursuzca kıpırdanırken kollarımı göğsümde kavuşturup göz ucuyla giydiği kırmızı kısa şorta baktım. Üstünde bir şey yoktu ve beyaz tenini açıkta görmek bacaklarımı birbirine çarpmama neden oldu. Omuzları onlarca kişiyi taşıyabilecekken bacakları yıkılmaz dağlar gibi göz bebeklerimi dolduruyordu. Gözleri bütün vücudumu yakarcasına denetimine alırken olduğum yerde kıpkırmızı kesildim. "Akıllıca davranmışım, kapalı yüzme havuzunu tercih ederek." Yanıma yaklaşıp elini uzattığında kollarımı çözüp elinden tuttum. Havuza doğru ilerlerken bir adım arkasından yürüyordum. Her adımında omuzları kıvrılırken gözlerimi bir an olsun kaçıramıyordum. Acaba omuzlarına çıksam ne hissederdim? Düşündüğüm şeyle bir an dudaklarımdan kısık bir ciyaklama çıktı. Bedir adımlarını yavaşlatıp omzunun üstünden bana baktığında iyice yerin dibine girdim. Bu adam bana birçok şeyi öğretirken öğrenmemem gereken şeyleri de vücuduma enjekte eder olmuştu. Öncelikle de fesatlığı... Çapkınlığı...

MİNİKŞE (Kitap Oluyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin