Sene 1944

27 2 0
                                    

Sene 1944.
Babam,
Ne olur duy beni?
Baba!
Bugün doğ sen.

Yıllar bile eskidi bak artık...
Gözlerim yoruldu
Yaşlar bile duruldu!
Bıraktım...
Ama tıpkı sigaraya döner gibi,
Alışkanlık işte,
Yine döndüm umuduma!

İçim yangın yangın,
Yüreğimdeki dumanlar,
Can'ımı tüketirken,
Ciğerim tüterken,
Sana belki yetişir diye,
İçtikçe içtim,
Ama yetişemedi...
Zaman var ya zaman,

Ama ne olur ölme oldu mu erken?
Çünkü tutamadığım tek şey zaman,
Ellerinden, saçlarından, belinden...
Denedim, beceremedim...

O soğuk ve namussuz Ocak ayındaki,
Her sabah umutla açtığın,
O pencereden gelen,
Kim bilir ne zorluklarla,
Aldığın son nefesin:
"Eşhedü enla ilahe illallah",
vermiştin ya Yüce Allah'a,
İşte o nefesi tutup,
Sonsuza kadar saklayacaktım...
Ama yanında bile olamadım...
Seni sıkı sıkı tutup bırakmayacaktım...

Sen yine de bugün doğ,
Yine Ankara'da!
Ah be baba!

Hep seni ümit etti,
Gözlerim,
Ne ölüm, ne doğum,
Ne de dönümlerini bırakmadı...
Yılların...

Sonra öpmek istedim,
Seni ellerinden, gözlerinden,
Buz gibiydi bedenin...

Ruhun ruhuma değdi,
Melekler götürürken,
Askerler hazır olda,
Bedenin al bayrağa sımsıkı sarılmış
tahta bir kutuda,
Rüyalarımız bir avuç beyaz çarşafta...

Ve rüzgarda ürperdim,
Saçlarım okşanırken...

Ve sen söz verdiğin gibi,
Bugun doğdun,
Çünkü ben hala varım...

Beril YABAR
23, Şubat 2016

Not:
"Nice mutlu senelere babam,
Cennette'de olsan!"

MELEK VE KADIN 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin