19.Bölüm

411 29 2
                                    

Tatil dolayısıyla evde değilim, 1-1.5 ay kadar yeni bölümler pazartesileri gelecek. Keyifli okumalar.


"İyiyim teşekkürler." Alex yanımıza gelip elimi tutunca hafifçe gülümsedi "Evli olduğunuzu tahmin etmezdim. Çok genç evlenmiş olmalısınız."

"Evli değilim doktor. Eşim birkaç yıl önce öldü." bir taraftan da bir şey çaktırmaması için Alex'in elini sıktım.

"Özür dilerim."Mahcup bir şekilde gülümsedi. "Burada işiniz bittiyse size bir şeyler ısmarlayabilir miyim?"

"Hiç gerek yok."

"Sen ister misin?"dedi Alex'e göz kırpıp "Limonata içeriz istersen bir şeyler de yeriz."

Alex gülümseyip başını salladı.

"Sizin vaktinizi almayalım."dedim "Gerçekten hiç gerek yok."

"Boş olduğum nadir günlerden Doktor FEOLA, içiniz rahat olsun."

Aldığımız kitapların parasını ödeyecekken Doktor WOLF fırsat vermeden parayı uzattı.

"İkidir size karşı mahcup duruma düşüyoruz."dedim kitapçıdan çıktığımızda "Çok teşekkürler."

"Lafı bile olmaz." Diye gülümsedi "Şu ileride çok güzel limonata yapan bir yer var oraya gidelim isterseniz."

"Buraların yabancısıyız."dedim "Siz nereyi önerirseniz..." Bu yalan değildi. Londra'da yetimhane dışına çıkmamıştım.Bir tek yakın arkadaşım Mary'i hastaneye görürürken çıkmıştım yetimhaneden o zaman da bu vicdansız adamla karşılaşmıştım. Liverpool'u avucumun içi gibi bilirdim ama buraları bilemiyordum.

Limonata gerçekten de çok lezzetliydi. Yanında da yediğimiz sandviç son derece doyurucuydu.

"Ne kadardır Londra'dasınız?"dedim yemek yerken.

"Doğduğumdan beri... Kısa bir süre Paris'de yaşadım ama sonra ülkemi özlediğimi fark edip geri döndüm."

"Ben de bir süre buradaydım. Ama yetimhanedeydim O yüzden buraları pek bilmem 21 yaşıma girince Liverpool'e geri döndüm."

"Çok üzüldüm."dedi Samimiyetle "Ama sizi tebrik ederim. Aile desteğiniz olmamasına rağmen şu anda pek çok kadının isteyip de yapamadığı bir mesleğiniz var."

"Teşekkürler."

"E Küçük Bey? Büyüyünce sen ne olmak istiyorsun?"

Alex limonatasından bir yudum alıp ciddiyetle cevap verdi.

"Polis..."

Alex'in elini tutup hafifçe gülümsedim.Annesine olanlardan dolayı polis olmak istiyor olmalıydı ve ben şu anda ancak bunu yapabiliyordum.

"Umarım olursun canım."

"Kesinlikle..."dedi Doktor WOLF "Çok iyi bir polis olacağına eminim."

"Doktor WOLF, yarın işe başlayacağım ama Alex evde yalnız kalacak. Bakıcımız vardı, bizim buraya taşınacağımızı öğrenince ayrıldı. Bakıcı bulana kadar sizden birkaç gün izin isteyebilir miyim?"

"Elbette, hatta size bir bakıcı önerebilirim."

"Çok sevinirim."

"Kuzenimin çocuğunun bakıcısıydı. Çok iyi bir hanımdır. İyi anlaşacağınıza eminim. Adresinizi yazarsanız yarın gün içince size uğramasını sağlarım."

Doktoru uzattığı kağıda adresimi yazdım. Başka zaman olsa bu adamın iyiliğini kabul etmezdim ama şu an başka çarem yoktu.

Ertesi gün sabah erkenden Alex'i uyandırıp üstünü değiştirdim. Bakıcı adayının ne zaman geleceği belli değildi biz hazır olmalıydık.Kahvaltı yaparken de kapı çalındı. Orta yaşlı, görmüş geçirmiş bir hanım olduğu belli olan bir hanım geldi.

"Ben Doktor WOLF' un tavsiyesi için geldim."

"Buyurun lütfen."

İçeri girince kahvaltı sofrasına buyur ettim. Alex ile kısa sürede anlaştılar.

"Daha önce kaç çocuğa bakıcılık yaptınız Bayan...?" Kahvaltıdan sonra salona geçip iş konusunu ciddi bir şekilde konuşmaya başladık.

"ENDERSON, Jane de diyebilirsiniz.On üç belki de on beş. Belirli bir sayıdan sonra sayamıyorsunuz bir de yaşın verdiği yıpranma da var."

"Kendinize haksızlık etmeyin."diye gülümsedim "Çok iyi görünüyorsunuz."

Bayan ENDERSON bu lafım üzerine hafifçe gülümsedi.

"Sizin yaşlarınızdayken ben de herkesi sizin gördüğünüz gibi görürdüm bir de şimdi içimi bana sorun."

"Alex sakin bir çocuktur ama yine de sormak zorundayım. Başa çıkabilecek misiniz?"

"Elbette.Bayan FEOLA zamanında o kadar yaramaz ama sevimli çocukla uğraştım ki oğlunuz onların yanına bile yaklaşamaz."

"Peki."diye gülümsedim "Son olarak burada mı kalacaksınız yoksa sabahları gelip akşamları gidecek misiniz?"

"Siz nasıl isterseniz."

"Evde üçüncü bir kişiyi rahat ettirecek bir yatak yok ve siz uzunca bir süre burada çalışacaksınız. Akşamları gitmenizi istemek zorundayım."

"Elbette. O zaman ben gideyim, yarın sabahtan gelirim."

Bayan ENDERSON gittikten sonra Alex ile vakit geçirdim. Kurabiye yaptık, kitap okuduk... Yatma vaktine kadar çok güzel vakit geçirdik birlikte.

"Yarın gitmen gerekiyor mu?"dedi yatmak için yatağına girdiğimde.

"Evet canım. Çalışmam gerek. Ama akşam geleceğim."

"Söz mü?"

"Elbette söz." Alnını öpüp gülümsedim "Tatlı rüyalar..."

"Sana da..."

Bayan ENDERSON makyajımı yaparken geldi. Rujumu sürüp kapıyı açtım.

"Geç kalmadım umarım" dedi şapkasını çıkartırken.

"Tam vaktinde geldiniz., ben de birazdan çıkacaktım. Kahvaltı yapmadıysanız mutfakta yiyecek var."

"Teşekkür ederim."

"Alex daha uyuyor. Kendisi yakın zamanda zatüre geçirdi, beslenmesi çok iyi olmalı ve fazla yorulmamalı."

"İçiniz rahat olsun, dikkatli olacağım."

Normalde herkese güvenmem ama Bayan ENDERSON 'a güvenmiştim. İçim rahat bir şekilde evden ayrılıp işe gittim. Hastaneye vardığımda yaralı bir çocukla uğraşıyorlardı.Ben de yanlarına gittim. Çocuk çok fazla kan kaybediyordu, kısmen de olsa gerekli müdahale yapıldı ama kemiklerde de sorun vardı ve bunun için usta bir cerrah gerekiyordu.

"Bu civarda bu ameliyatı yapabilecek bir cerrah tanımıyorum. "dedi Doktor WOLF "Omur iliğindeki bası en kısa sürede düzeltilmeli."

"Liverpool'a tanıdığım çok iyi bir cerrah var o yardım edebilir."

"Kim?"

Bunu söylediğime inanamıyorum ama söylemiştim

"Doktor Matt UTHERSON."

 

EmmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin