*2

1.8K 176 113
                                    

Luke çenesinin altındaki yumuşak elden kurtuldu ve kaşlarını çattı. Karşısındaki çocuk az önce onunla flört mü etmişti? Bu saçmalıktı ve Luke eşcinsel olmasaydı neler olacağını düşünmeden edemedi.

Çocuğa "siktir git" ya da "kendini becer" gibisinden herhangi bir şey diyebilir ya da onu marketten kovabilirdi ama işinden olmak istemiyordu. Yeni bir iş bulabilmek için fazla tembeldi ve saniyeler önce yaşananlar unutmak istediği şeyler listesine giriyordu. Bu yüzden Luke tek kelime etmedi, çatılan kaşlarını düzeltme gereği duymadı ve tekrar sandalyesine oturup yanına koyduğu çizgi romanını eline aldı.

Çocuğun bakışlarının bir süre üzerinde olduğunu hissetse de ona bakmamakta kararlıydı. Gitmesini ya da ciddi bir istekle yanına gelmesini bekliyordu. Hala tezgahın üzerinde duran aptal enerji içeceklerini değiştirebileceği daha geçerli bir istekle belki.

Ama çocuk ne gitti ne de ciddi bir soruyla geri geldi. Bunların aksine tezgahın üzerinden Luke'a doğru yaklaştı, sarışın çocuğun elindeki çizgi romanını çekip enerji içeceklerine doğru umursamazca attı ve Luke'un kırmızı, kareli gömleğinin yakasından yakalayıp onu kendisine çekti. Yüzleri arasında sadece dört parmak kadar bir mesafe vardı ve Luke, çocuğun nane kokan nefesini suratında hissedebiliyordu. Ferahlatıcıydı.

"Beni dinle, Hemmings. Kısa konuşacağım."

Luke, bu tanınmadık çocuğun ismini nereden öğrendiğini merak etti.

"Sen."

Luke kaşlarını mümkünmüşçesine daha fazla çattı.

"Ben."

Suratını buruşturdu.

"Arabamda."

Yediği yemeklerin boğazına doğru ilerlemek için hareketlendiklerini hissetti.

"Şimdi."

Ve geri çekilerek çocuğun suratına tokadı geçirdi. Bu istekten öte, öfke ve aşağılanmışlığın birleştiği duygunun harekete geçmiş haliydi. Aniydi, refleks gibi. Ve Luke bile böyle bir şey yapacağını sanmıyordu.

Çocuk sağa düşen suratını tekrar Luke'a çevirdi ve gülümsedi ama bu, az önceki gülümsemesi gibi değildi. Daha tehditkar, daha ürkütücü ve daha canlı, daha ciddiydi. 

Ve Luke bu gülümsemeyi, az önceki yapay, biriyle flört etmek için yerleştirilen klasik gülümsemelerden çok daha sevdi.

Bunu da söylemeyecekti.

"Tokat, ha?" Çocuk güldü. "Kız mısın sen?"

"Cinsiyet ayrımcılığı yapmayı kes" dedi Luke dişlerinin arasından. Bu kendini bilmez heriften gittikçe daha da nefret ediyordu.

"Davranışlarını kontrol et o zaman" dedi çocuk az önceki tokadı kendisi yememiş gibi havalı bir şekilde kapıya ilerlerken. "Altımda inlerken tırnaklarını sırtıma geçirmeni falan istemiyorum."

Ve marketten çıktı.


Kırmızı, kareli gömlek

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kırmızı, kareli gömlek...



bölüm yazar yazmaz atacağım çünkü bekletmekten beklemek kadar nefret ediyorum

o yüzden yeni bölüm burada

sabaha kadar üçüncü bölümü de atarım

bay


exchange? no || muke (+)Where stories live. Discover now