*3

1.7K 174 59
                                    

Ertesi gece Luke markete girdiğinde sikik patronundan sıkı bir azar işitmişti. Adam kırk yaşlarında olmasına rağmen kafasının üzerinde birkaç taneden fazla saç yoktu, boyu Luke'tan yaklaşık bir karış kısaydı ve Luke, patronunun gece yaşanan olayı nasıl öğrendiğini bilmiyordu. Belki de kameradan bakmıştı ama bu markette kamera olduğu bile şüpheliydi çünkü patronu fazlasıyla cimri biriydi. Luke onu SüngerBob'daki Bay Yengeç karakterine benzetiyordu. Kısaydı, cimriydi ve çok fazla bağırıyordu.

Luke, bu 'azar işitme' olayının en iyi kısmının sonları olduğuna karar verdi. Adam o sıralarda bağırmayı bırakmıştı ve bir daha Michael'a kötü davranmaması konusunda Luke'u uyarmıştı. Luke, patronunun dediklerini aklından geçirdi. Tanrı aşkına, çocuk, bir daha ne olursa olsun Michael'a kötü davranma.

En azından çocuğun ismini öğrenmişti ki bu umurunda bile değildi. Michael'ın dün marketten çıkmadan önce dediklerini de fazla umursadığı söylenemezdi. Tek takıldığı kısım Michael'ın 'kız mısın sen?' sorusu olmuştu. Luke bunu ciddi anlamda sıkıntı haline getirmişti ve sabahın yedisinde eve döndüğünde bile aklında bu soru dolanıyordu. Uyumuş, saat on ikiye birkaç dakika kala uyanmış ve sabah çalıştığı kafeye gitmişti. Tüm bu zamanlar boyunca Michael'ın sorusu da onunla birlikte ilerlemişti. Luke bundan nefret etti.

Saat çoktan gece yarısını geçmişti, Luke -her zamanki gibi- çizgi roman okuyordu ama bu sefer kulağına kulaklıklarını geçirmişti. Sour Candy kafasının içinde yankılanıp dururken Luke dudaklarının şarkıyı mırıldandığını fark etmiyordu. Gözleri çizgi romanın yazıları ve resimleri arasında gezinse de karakterlerin neler yaptıkları hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Kendini şarkıya kaptırmıştı.

Ben çok dikkatli oldum

Biri markete girdi.

Acımın yerine uyuşmayı denedim

Ayak sesleri kasaya doğru yaklaştı.

Tüm esprilerin beni, beni iğrendiriyor

Mor saçlı çocuk, gözlerini kapatmış bir halde şarkıyı mırıldanan Luke'u bir süre izledi.

Ne kadar çarpık çarpık çarpık bir oyun

Ve en sonunda dayanamayarak tezgahın üzerinden -aynı dün geceki gibi- sarışına uzandı, tek eliyle onun giydiği siyah tişörtün yakasını yakalayıp onu kendisine yaklaştırdı ve dudaklarını çocuğun yumuşak dudaklarına bastırdı.



burada bitirdim çünkü piçim

şarkıyı dinlemek isteyeniniz falan olursa diye multiye koydum

bay

exchange? no || muke (+)Where stories live. Discover now