3. Bölüm "İZİN"

1.5K 121 116
                                    


Bölüm şarkısı bence "Kaan Boşnak- Gel demedim ki" olmalı ama yine de tercih sizin...

"Anne sevgisi bencil duyguların en üstünüdür." - ALAIN

Sabah olunca anneme temizliğe gelen kadının kapıyı çalmasıyla uyanmıştım. Annem salonda oturuyordu. Kapıyı açınca içeri esen rüzgârla annem açılan kapıyı fark edip alışkın olduğu gibi kapıya döndü.

"Emine hanım hoş geldiniz. Sizsiniz değil mi?"

Yanına gidip arkasından sarılıp boynuna önce bir öpücük kondurdum ve ardından çenemi omzunun girintisine koydum. Annem okulda ki özel öğrenciler için beden dili dersleri almış olduğundan onu yönlendirerek elleriyle "Evet" yapmasını sağladım. Bu yönü işimizi kolaylaştırıyordu, annemin öğrenme meraklısı yönüne minnettardım.

"Oğlum Emine hanıma yardım eder misin? Yorulmasın çok kadıncağız, ayıptır." Dedi kısık bir sesle, Emine hanımın duymaması için ama zaten yanımızda olan Emine hanım, annemi duyup tebessüm etmişti. 

Omzuna iki kere hafifçe vurup tamam deyip kalkmıştım. Emine hanıma temizlikte yardım etmeye çalışmıştım ama daha fazla yorulmamamı kendisinin halledeceğini söyledi ve dışarı çıkabileceğimi söyledi.

Dışarı çıktığımda Ateş'in mesajıyla yönümü değiştirip yanına gittim. Konuşmaya ihtiyacı olduğunu söylemişti mesajında. 

Ateş'in evine sık sık gelirdim eskiden ama sanırım bir iki aydır pek uğramıyordum. Görevli bir bayan kapıyı açtığında ona soğuk bir selam verdim ve içeri girdim. 

Dağılmış gibi görünümüne şaşırdım ama pek belli etmedim. Dışarıdan görenler onu güçlü ve duygusuz sanabilirlerdi. Dışarıdakilere karşı öyle de olduğu söylenebilirdi aslında. Kapalı bir iyiliği vardı ve bu yönünü benimde taşıdığım için sanırım en yakın arkadaşım diyebilirdim.

Aslında gerçek anlamda en iyi arkadaşım dediğim kimse olmadığını çoktan kabul etmiştim. 

Ateş tamamen siyahların oluşturduğu evinde tam zıt olan beyaz kanepe takımından tekli fakat geniş olanına kurulmuş önündeki siyah masaya doldurduğu mezeler ve viski şişelerine donuk donuk bakarken birden gözlerini bana çevirip boş bir duvara bakarcasına anlamsız bakıyordu. 

Boş ve yakın görünen koltuğa oturup onu dinledim.

"Senden"Durdu ve boğazına yığılan acıyı yutkunarak içine attı. "Neyim eksik?"

"O nasıl soru lan? Nereden çıktı?" Sorusunu iletsem de cevabının Rüya'ya açılacağından adım gibi emindim.

"Dün onu evine götürdüğümde ne oldu biliyor musun kardeşim? Beraber uyuduk. Beni öptü ve sevdiğini söyledi."

Bunda ki üzücü durumu sezemedim ve gülümseyerek yanıt verdim.

"Ne güzel işte, mutlu olman gerek dağılman değil."

Boş ve duygusuz bir gülümseme yerleştirdi bembeyaz yüzüne.

"Harikaydı gerçekten ama..."gülümsemesi birden solmuştu. "Bana sarılırken, beni öperken, beni sevdiğini söylerken bile beni sen sandı. 

Ona dün gece koynumda uyurken ilan-ı aşk ettim. Dudağımı öptü ve uyku sersemi bana "Bende seni seviyorum" dedi. Sevinemedim çünkü cümleyi "Rüzgar" Diye bitirdi. En çok neye üzüldüm biliyor musun kardeşim? Öyle mutlu görünüyordu ki beni sen sanmasına izin verdim.

Her Senimi KaybettimWhere stories live. Discover now