16. Bölüm- Gerçekler ve Kandırılmak

109 4 2
                                    




-"Seni dinliyorum." Buğra ellerini kavuşturup öne doğru eğildi. "Beni aramaya karar verdiğine göre, gerçekten zor durumda olmalısın, Ela Katman."

Sinirle çığlığı basmamak için kendimi zor tutarak kelimelerimi toparladım. Bir süre, kısa bir süre için sessiz kaldım. Evet, bunu yaptığım için kendime inanamıyordum. Ama Buğra son şansımdı. Barkın'a sormak istemiyordum -listede Buğra'nın bile arkasındaydı-, Melis'e sormak imkan dahilinde bile değildi, Derin'in de olaylardan haberdar olduğuna emin değildim. Sonuç olarak, en nefret ettiklerim listesinde ilk üçe adını kazımış biricik sınıf arkadaşım Buğra'yı aramıştım. Şu an kendimden utanma raddesindeydim anlayacağınız.

Rüzgar saçlarımı uçurunca, ben ne olduğunu anlayamadan Buğra uzanıp saçlarımı kulağımın arkasına attı. İrkilerek geri çekildim ve anında hata yaptığımı anladım, Buğra'nın dudaklarının kenarları yukarıya kıvrıldı hemen.

-"Merak etme. Sana zarar verecek değilim." Başımı sallarken, Sarp bunu yaptığımı görse ne tepki verirdi diye düşündüm. Hoş olmazdı.

-"Melis ve Sarp arasında neler olduğunu öğrenmek istiyorum. Ve şaşırtıcı bir şekilde, aklıma sorabileceğim tek sen geldin." Cık cıkladı.

-"Erkek arkadaşına sormak yerine mi? Yoksa Gürler'le aranızda bir şey mi oldu?" Hin gülümsemesini yüzüne zımbalamak, bir yumruk atmak isteğim içimde alevlendi; parmak uçlarım karıncalandı. Ama istifimi bozmadım, Buğra'nın her mimiğimi okumasını istemiyordum.

-"Cevap verecek misin, vermeyecek misin?"

-"Ne karşılığında?"

Tabi ki karşılık talep edecekti. Akıllıca bir cevap hazırlamıştım, ama ne kadar işe yarayacaktı, emin değildim.

-"Bilmem. Bence Sarp'la aramızı bozması muhtemel bilgileri benimle paylaşmak hoşuna gider. Öyle değil mi?" Buğra kesik kesik güldü.

-"Ela. Ben kimsenin arasını bozmak istemem." Kaş'larımı kaldırdım. Ne kadar istesem de, tek kaşımı kaldırmak meziyetlerim arasında değildi.

-"Peki. Ne istiyorsun o zaman?"
-"Bilgi."

Bilgi mi?

-"Ne hakkında?" diye sordum. İçimden bir ses hoşlanmayacağım bir şey olduğunu söylüyordu.

-"Derin Maran."

Ah.

Barkın'ın kız kardeşinin adını duyunca irkildim. Buğra onun hakkında ne öğrenmek istiyor olabilirdi ki?

-"Ne bilmek istiyorsun?" diye temkinli sordum. Sorularını cevaplamayı düşünmüyordum, ama konunun be olduğunu merak etmiştim.

-"Hoş bir kıza benziyor. Tanışmak istiyorum sadece." diye cevap vermeden önce duraksaması her şeyi söylüyordu zaten.

-"Ondan uzak dur. Senin saçma oyunlarına alet etme sakın Derin'i."

-"Kötü bir şey yapmayacağım." Ellerini iki yana kaldırdı. "Merak etme, Ela. Ama bana yine de bazı cevaplar vermem gerek. Hatırlatmam gerekirse, Melis ve Sarp'ın arasında neler olduğunu sana anlatabilecek tek kişi benim."

Sözleri öfkemi alevlendirdi, Sarp'a bir kez daha bana anlatmadığı şeyler için kızgınlık duydum. Belki de peşimden gelmediği için. Bilemiyordum ama gelmesini beklediğim, kendime itiraf etmek bile istemediğim kadar acı bir gerçek olarak karşımda dikiliyordu işte.

-"İyi. Sorularını söyle."

Buğra hin bir gülümseme yapıştırdı yüzüne. Midem bulandı.

ÇapkınWhere stories live. Discover now