Crime 22.Bölüm

16.9K 608 13
                                    

UYARI!!! BURAYA YAZIYORUM ÇÜNKÜ BU ÖNEMLİ.HİKAYEYİ TOPLAMDA 10.000 KİŞİDEN FAZLA OKUYAN OLDU AMA OY SAYISI 500 TAKİP EDİYORUM VE DÜZENLİ OKUYAN KİŞİLERİN OY VERMEDİĞİNİ GÖRÜYORUM DAİMA YORUMLARINI VE OYLARINI EKSİK ETMEYENLERE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM AMA BEN BURADA SINAVLARIMIN ARASINDA YENİ BÖLÜM YAZIP PAYLAŞIYORUM VE SİZİ BEKLETMEMEYE ÇALIŞIYORUM LÜTFEN SİZDE EMEĞİME SAYGI GÖSTERİN OY VERMEK İÇİN ZORLAMIYORUM AMA SÜREKLİ TAKİP ETTİĞİNİZ İÇİN HİKAYEYİ BEĞENDİĞİNİZ ORTADA VOTE YAZISINA BASMAK YADA 2 KELİME YORUM YAPMAK ÇOK ZOR OLMASA GEREK HERNEYSE İYİ EĞLENCELER :D

Yerimde dönerken kolumdaki acıyla irkildim ve gözlerimi açtım.Koluma baktığımda sargının kanlandığını ve yatağa bulaştığını gördüm.

'Siktir.'      Justin'in belimdeki kollarını yavaşça çekip yatağa bıraktım ve örtüyü üzerine örttüm.Yaranın neden bu kadar kanadığına anlam veremiyordum.Kan kolumun kenarından akıp elime kadar gelmişti.Ayaklarımı yatağın kenarından sarkıtıp gözlerimi kırptım.Kendime geldiğim konusunda emin olunca yavaşça yerimden kalktım ve banyoya doğru yürüdüm.Banyoya gittikten sonra musluğun yanındaki dolabı açıp sargı bezi veya pamuk aradım.İlk denemede başarısız olunca kapağı kapatıp diğer dolabı denedim ama kapakların gıcırtısı sessizlikte kulaklarımı tırmalıyordu.Gece yarısı hiçbir ses yokken olan bir gürültü daima sinir bozucuydu ve Justin'i uyandırmak yapmak istediğim son şeydi.İkinci denemem başarıyla sonuçlanmıştı.Dolaptan pamuk almak için uzandım.

'Ruby.'       Justin'in fısıltı gibi çıkan sesi yerimden sıçrayıp ufak bir çığlık atmama neden oldu.

'Bebeğim ne yapıyorsun?'       Saçları karışmıştı ve gözleri kısıktı.Bir eliyle gözlerini ovuşturup yavaş adımlarla yanıma geldi.Dolaba arkamı dönüp yavaşça musluğa yaslandım ve elimi kalbimin üstüne koydum.

'Beni korkuttun.'       Yanıma gelince kolumu kaldırdı ve endişeyle yüzüme baktı.

'Sen iyi misin? Sargılar bozulmuş.Pansuman yapmamız gerekiyor.'       Duşakabinin yanında duran beyaz dolabı açıp ilkyardım çantasını çıkardı.İçini açıp birkaç ilaç ve sargı bezi aldıktan sonra yanıma geldi.Kolumdaki sargıyı açıp kenara bıraktım ve yaraya baktım.Yaranın etrafındaki kan kurumuştu ama akmak için bekleyen taze kanın parladığını görebiliyordum.Justin pamuğa ilaç döküp yaraya bastırınca kendime hakim olamadım.

'Siktir.'      Dişlerim arasından tıslama gibi çıkan sözle Justin pamuğu çekti.

'Özür dilerim.'      Yaranın acısını umursamamaya çalışıp Justin'e baktım.

'Özür dilemekten vazgeç.Bu senin suçun değil.Orada daha dikkatli olmalıydım.'       Başını çevirip gözlerime bakmayı reddetti.İlaçla işi bittikten sonra sargı bezini koluma sarmaya başladı.İşi bitince tişörtün kolunu düzelttim.Justin malzemeleri toplayıp yerine bıraktı ve bunları yaparken onu izledim.Bana bakmamaya çalışıyor,Göz göze geldiğimizde başını çeviriyordu.Herşeyi topladıktan sonra banyodan çıkmak için arkasını döndü.Ona izin vermedim ve hızlıca bileğini yakaladım.

'Sorun ne?'         Bana bakmamakta kararlı gibi görünüyordu.Justin'in ani duygu değişimleri yüzünden bir gün ona sert bir yumruk geçireceğimi hissediyordum.

'Hiçbirşey.'        Kolunu nazikçe geri çekip odaya döndü.Bende peşinden gittim ve bir açıklama beklediğimi belirttim.

'Yat artık.Dinlenmen gerekiyor.'       Hızlıca yatağa oturup örtüyü beline kadar çekti ve benide yanına bekledi ama bana kırgınlığının nedenini öğrenmeden ona sarılmak istemediğimi biliyordum.

'Ne olduğunu anlat.'        Elini saçları arasına daldırıp diplerini çekiştirdi.

'Bak...Bir sorun yok sadece uyumak istiyorum.'        Yalan söylediğini anlamak için dahi olmam gerekmiyordu ve konunun öylece kapanıp gitmesini istemiyordum.

'Ne olduğunu ya da ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum.Yüzüme bile bakmıyorsun.Uyurken nasıl bir hata yapmış olabilirim.'        Yataktan kalkıp yanıma geldi ama bunları o kadar hızlı yaptı ki bir adım geriledim.Kollarımı tutup beni sarstı.Yaraların acısını ve sıcak bir sıvının hareketlendiğini hissedince kanamanın başladığını hissettim.

'Acı çekiyorsun.Canın yanıyor.Gözlerimin önünde ve ben birşey yapamıyorum.'         Kollarımı sertçe elinden kurtarıp geriye doğru bir adım attım.

'Ne yapmaya çalışıyorsun?'        Justin hala üzerime doğru gelmeye devam ediyordu.

'Ben birşey yapmıyorum.Asıl yerinde duramayan sensin.Sürekli  kahramanlık yapıyor,kendini ortaya atıyorsun ama sıkıldım.Daha fazla devam etmeyeceksin.'          En sonunda sırtım soğuk duvara değince kendime geldim ve kontrolümü kaybettim.

'Bana emir veremezsin.Beni anladın mı?'      Justin'in üzerine doğru yürümeye başladım.        'Oradaki bendim ve ne yapmam gerektiğini biliyordum.Şuan yaralarım acımıyor.Acıyan tek şey kalbim.Birkaç saat önce bana beni sevdiğini söylüyordun.Şimdi üzerime yürüyüp bana emirler veriyorsun.'       Kollarımı öne doğru uzattım.Kan kollarımdan aşağı doğru iniyordu.    

'Bana yardım etmiyorsun.Orada işkence gördüm ama senin bana yaptığın işkence daha can yakıcı ve artık ne var biliyor musun?'      Tam olarak önüne geldiğimde aramızda santimlar kalmışken yüzüne doğru konuşmaya devam ettim.

'Sen kendini toparlamadan ve şu dengesiz tavırlarından vazgeçmeden devam etmek istemiyorum.'        Kendiside öfkeliydi ama yaptığı saçmalığın farkında olduğunuda görebiliyordum.Arkamı dönüp odadan çıkmak için kapıyı açtığımda bileğimden beni yakaladı ve kendine çekti.

'Özür dilerim.'       Başımı onaylamadığımı belirtecek şekilde iki yana salladım ve odadan dışarı çıkıp kapıyı sertçe çarptım.Kendi odama doğru yürürken Justin'in odasından gelen gürültülere aldırmamaya çalıştım.

Odama girmek üzereyken gözlerim karardı ve önümü göremedim.Düşmemek için duvardan destek aldım.Bir elimi başıma götürüp gözlerimi kırptım.

'Ruby.'      Başımı kaldırdığım gözümün önündeki görüntü hala tam olarak net değildi ama ses Gabriel'e aitti.

'Sen iyi misin?'        Ahşap parkelerin üzerindeki ayak seslerinden sonra Gabriel'ın yanıma geldiğini anladım.

'Dostum onu odasına götür.'       Diğer seste Dean'e aitti.Gabriel koluma girip beni odama doğru götürdü ve yatağa oturttu.

'Justin'i çağırmamı ister misin?'       Tam gidecekken kolundan yakaladım.

'Hayır.Yalnız kalmak istiyorum.'         Anlayışla başını sallayıp arkasını döndü.Kapıdan çıkmadan önce tekrar baktı.

'Eğer birşeye ihtiyacın olursa bize seslen.'         Başımla onu onayladıktan sonra ayaklarımı uzatıp yatar pozisyona geçtim.Kapının kapanmasıyla odaya giren ışıkta kesildi.Ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.Alexander'la ortak olan evimize gitmek en iyisiydi ama araba kullanmak pek mantıklı değildi.Bu gece içerisinde kaç kez bayıldığımı bile hatırlamıyordum ve araba kullanmaya kalkarsam muhtemelen kaza yapardım ve bu işlerin düzelmesini sağlamazdı.Bir an önce eve gitmek için yollar düşünmeye başladım.

BU SEFERKİ SINIRIM 50 VOTE YORUMLARDA BENİ MUTLU EDER BİR SÜREDİR SINIR KOYMUYORDUM AMA BAŞLAYAN SINAVLARIM YÜZÜNDEN ZAMAN BULAMAMAYA BAŞLADIM MERAK ETMEYİN BOŞ VAKİT BULDUKÇA BÖLÜM YAZIP PAYLAŞIRIM AMA ÖNCELİKLE SINIRI DOLDURMALISINIZ :D

CrimeDonde viven las historias. Descúbrelo ahora