Crime

Crime 28.Bölüm

Başımı biraz geriye çekip Justin'in yüzüne baktım.Sinsi sırıtışını yüzüne yerleştirmiş,cevabıma odaklanmıştı.Dişlerimi ortaya çıkaracak kadar geniş bir gülümseme sergileyip tekrar ona yaklaştım.Bedenime değen bedeninden titrediğini hissettim.Kulağına doğru yavaşça fısıldadım.

'Beni ikna etmelisin bebeğim.'         Justin'den uzaklaşıp masada duran kahvemi aldım ve büyük bir yudumun boğazımdan ilerlemesine izin verdim.Justin'in üzerimdeki öldürücü bakışlarını hissedebiliyordum ve bu beni eğlendiriyordu.

Ateşli ve seksi olduğunu biliyorum.Bende onunla olmak istiyorum ama onu sinir etmekte beni eğlendiriyor.

'Ciddi misin?'        Justin hala dediğime inanmayı reddediyordu.Kahve bardağını bırakıp ona döndüm.Gözlerinde yalvaran bir bakış vardı.Kendini bu kadar kaptırmasını beklemiyordum.

'Kesinlikle çok ciddiyim.'        Justin dudağını sarkıtıp masum bakışlar atmaya başladı.Beni nasıl etkileyeceğini biliyordu.Dudakları kızarmıştı ve hafifçe parlıyordu.Dilini dudaklarında gezdirdikçe içimde küçük bir ateş yanmaya başlıyordu.Bütün hücrelerim uyarılıyordu ve bedenim titriyordu.Bunu özellikle beni öpmeden önce yakınımdayken yapıyordu.Dudaklarına baktığımdan emin oluyor,dilini dudaklarında acele etmeden gezdiriyordu.Öpüşmemiz bittikten sonra aynı hareketi tekrarlıyordu ama bu sefer beni etkilemek için değil dudaklarımın tadını hatırlamak için yapıyordu.Aynı şeyi bende yaptığım için ne kadar baştan çıkarıcı olduğunu biliyordum.Kesinlikle dudakları büyüleyiciydi.

'Pekala.'       Kaşlarını çatıp bir süre konuşmadı.Ne kadar küsmüş gibi davransada eli kıyafetimin altından belime değiyordu.Sıcak parmaklarını nazikçe belimde gezdirip beni gevşetiyordu.Aynı zamanda geriliyordum.Bana huzur verirken heyecanlandırıp,rahatlatırken sinir bozucu şekilde etkileyebiliyordu.Kesinlikle kendinden emindi.

'Hadi bebeğim.Beni ikna edebileceğini biliyorum.'         Çatık kaşlarını bozmamaya çalışıyordu ama yüzündeki tebessüm beni umutlandırırken seksi gülümsemesinide görmüştüm.Kendini tutamadı ve kahkaha atmaya başladı.

'Ne yapacağını her zaman biliyorsun.'        Elini yanağımda gezdirip bir tutam saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

'Bende aynı şeyi senin için düşünüyordum.'         Dişlerini dudaklarına geçirdi.Alt dudağını ağzının içine doğru çekti.Birkaç saniye sonra serbest bıraktığında dudağı parlıyordu.Yine aynı şeyi yapıyordu.

'Şansım yüksek değil mi? Seni baştan çıkarabilirim.'         Tabi ki ona hemen teslim olmak gibi bir düşüncem yoktu.Sonuna kadar çabalamasını sağlayacaktım.

Dudaklarıma doğru yaklaştı.Beklentiyle dudaklarını araladı.Bende ona yavaşça yaklaştım.Tam öpüşmek üzereyken başımı çevirdim.

'Hadi sinemaya gidelim.'         Bardağın dibinde kalan kahveyide içtikten sonra yerimden kalktım.Justin darbe yemiş gibiydi.Elinden tutup çekiştirdim.

'Hadi Justin film izleyelim.'         Yerinden kalkıp yanıma geldi.Parmaklarımız kenetlenmiş şekilde yürürken ben sırıtıyordum.Kesinlikle deli oluyordu.

Elini sıkılaştırıp parmaklarımı sıktı.

'Justin canımı yakıyorsun.'        Gülümsemeyle karışık şekilde ona bakıyordum.Tabi ki fazla sıkmıyordu ama yumuşak ve nazikte değildi.

Yerinde durup yürümeyi bıraktı ve beni kendine çevirdi.

'Kesinlikle bilerek yapıyorsun.'        Bunu anlamak için dahi olmaya gerek yoktu ama bilmemezlikten gelmeye devam ediyordum.