Bölüm 12: Aras Artık Ölü Bir Asker

5.8K 315 95
                                    

Multimedya: Audrey Evans

Keyifli Okumalar

•••

Uyanık olduğu halde gözlerini daha fazla kapalı tutmanın bir faydası olmayacağına karar verdi. Sırtüstü yattığı yatakta gözlerini açıp elleriyle gözlerini ovuşturdu. Kanlanmış gözleri yanıyordu. Birde bunun üstüne baş ağrısı çekmesi durumunu iyice zorlaştırmıştı. Uzun zamandan sonra uyuması ona biraz olsun iyi gelmeliydi fakat tam tersi olmuştu ve şimdi kendini daha da yorgun hissediyordu.

Olduğu yerde kalkmadan kolundan çıkarmadığı saatini göz hizasına getirdi. 05.32'yi gösteriyordu ve bu da en fazla üç saat uyumuş demekti.

Düşük rütbeliler yatakhane tarzında odalarda kalırken üst rütbeliler en az iki kişilik odalarda kalıyorlardı. Son saldırıdan sonra da sayıları azaldığından fazlasıyla boş yer vardı. Bu yüzden Arayıcılar'ı iki kişilik odalara yerleştirmişlerdi.

Küçük oda da girişin hemen sol tarafında bir yatak bulunuyordu, diğeri ise onun yanında yani girişin çaprazındaydı. Onların karşı duvarında da Rusça yazıların ve bayrakların süslediği küçük dolaplar vardı.

Kaşları çatık halde dirsekleri üzerinde doğruldu. Başını yavaşça girişin yanında bulunan yatağa çevirdi. Toplanmıştı ve bu da Dag'ın çoktan uyandığını gösteriyordu, hem de onu uyandırmamıştı bile.

Hâlâ kendi kendine Dag'a kızarken birinin "Özür Dilerim." Demesiyle birlikte gözlerini hızlıca kapıya çevirdi. Lyudmila tek eli kapı kolunda duruyordu. Yine rüya görüyor olmalıydı. Kendine gelmek için başını iki yanan salladı ama oradaydı yine.

Bir süre daha Jeffrey anlamayan gözlerle ona baktıktan sonra kendini tekrar yatağa bırakırken "Git başımdan, uyanamamışım daha." dedi. Tek kolunu yataktan sarkıtmış sallıyordu. "Gerçek Lyudmila, şu yaratıklardan bile özür dileyebilir ama benden asla." Tavana diktiği gözlerini kapattı. "Yani bence."

'Ve Jeffrey tekrar aramıza döndü.' diye düşündü Lyudmila, sinirleri gerilmişti. Dün olduğu gibi yine yanlış bir şey söylemek istemiyordu. Bu yüzden sakinleşmek için derin bir nefes aldı.

"Uyanıksın Jeffrey! Kalk ayağa."

Tekrar aynı sesi duymasıyla doğrulup Lyudmila'ya baktı. Hâlâ orada durmuş kendisine bakıyordu bıkkınlıkla. Aniden üzerini tam kapatmayan yorganı üstüne çekti ve "Bakma!" dedi. Yorganı boynuna kadar çekip sıkıca tutuyordu, utanmış gibi gözlerini kaçırdı.

Yaptığı her zamanki saçma hareketiyle dayanamayan Lyudmila tuttuğu kapıyı kendine doğru çekip hafifçe başını kapıya vurdu. Sabahın köründe buna katlanmak zorunda mıydı yani?! Ne diye özür dilemişti ki, değmezdi.

Alnını kapıdan çekmeden "Üzerinde tişört var. Ayrıca bunu umursayacağını sanmıyorum." dedi son derece sakin bir sesle.

Jeffrey üzerine baktığında siyah tişörtünün üzerinde olduğunu gördü ve aynı anda yüzüne yine alaycı gülümsemesini yerleştirip "O zaman kötü günündesin çünkü normalde böyle uyumam." dedi. Eski enerjisine kavuşmuştu, önüne gelen her şeyle alay etmeye son hız devam edebilirdi. Yorganı çekip ayağa kalktığında Lyudmila'da kafasını kapıdan çekmişti.

"Hemen üstünü giyin, kapıdayım." diyerek hızlıca kapıyı kapattı. Hazırlanana kadar beklemek için sırtını duvara yaslamıştı.

Yaklaşık yarım saat önce üste tutulan ölü ve yakaladıkları canlı uzaylıları görmek için tutuldukları yere gitmişti. Tamamen beyaza bürünmüş askeri doktorlar ve birkaç bilim insanı araştırmalarını sürdürüyordu. Canlı olan diğerlerinden ayrı bil bölme tutuluyordu, onun üzerinde pek bir şey yapamamışlardı.

Son Umut - ArayıcılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin