16. Bölüm (Part 1)

9.2K 286 8
                                    

Göksel - Unuttun mu sahi?

En yakınımdaki kişi Utkuydu. Kolumu hareket ettirdiğimde onun elini yakalayabilirdim. Ancak omzuma saplanan acıyla irkildim ve dudaklarımdan acı bir iniltinin firar etmesini engelleyemedim. Utkunun da Esinin de dikkati direk benim üzerime yoğunlaştı. Gözlerimi Esin'e diktim ve tane tane konuşmaya başladım. 

" Çocukların annesi benim. Utku ile ne istersen yapabilirsin ama çocuklar benim. " 

Her kelimemde canım yandı. Hem ruhen hem bedenen. Ama dudaklarımdan çıkmıştı. Utkunun şaşkınlıkla bana bakakaldığını fark ettim. Belli ki böyle bir şey beklemiyordu. Ama canım yandığında böyleydim işte. Dudaklarımdan çıkanı önemsemezdim. 

" Utku ile ne istersem yapabilirim. Öyle mi? " 

Sinirlerim bozulduğu için güldüm. Aslında iznimi almalarına gerek yoktu ki. Bu zamana kadar hep bu şekilde değiller miydi? 

" Evet, yani normal hayatınıza devam edeceksiniz. Her zaman yaptığınız gibi. " 

Utku hala sessiz kalmaya devam ediyordu. Onun böyle durması beni daha da sinirlendiriyordu. Derin derin nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. 

" Sende haklısın. Utkuyu rahat bırakırsın artık? Öyle varsayayım mı? " 

" Aynen öyle varsay, çünkü ondan boşanacağım, " dediğim zaman Utkunun önüme geçip kollarımın iki yanından kavraması dört saniye bile almamıştı. Kolumdaki sızlayan noktaya parmakları denk geldiğinden acıyla bağırdım. 

" Özür dilerim. Ama benden boşanamayacaksın. İzin vermeyeceğim. " 

" Bu zamana kadar hiçbir şey için sen benden izin almadın. Bende senden bu konuda izin almıyorum. Madem bu evliliği ben başlattım, ben bitiriyorum. " 

Utkunun elleri kolumdan yukarı çıkıp yüzümü elleri arasına aldığında yutkundum. Onun karşısında güçsüz kalmaktan nefret ediyordum. Böyle durmamıza birkaç saniye izin verdikten sonra Esin'in " Ne yapıyorsun sen Utku? " diyen sesiyle kendime geldim. Kendimi geriye çekip ellerinin kucağıma düşmesini sağladım. 

" Sen en başta benden izin almadan hayatıma dahil oldun ve ben senin bu hatanı affedip sana iyi davranmaya başladım. Şimdi sende benim hatamı affedersen-" 

" Ama evlilik iyi davranmayla yürümüyor. İki kişinin birbirini sevmesi ve saygı duyması gerekiyor. " 

Utku tekrar bana dokunmaya çalışınca kafamı ondan ters tarafa çevirdim. Nefesini oflayarak dışarı verdi. 

" Ben sana zaten saygı duyuyordum. En azından son zamanlarda. " 

" Bunu da benim evimden çıkıp sevgilinin evine girip çıkarak mı yapıyordun? " 

Esin'in güldüğünü duyunca gözlerimi Esin'e çevirdim. Eliyle dudaklarını kapatıp özür dilercesine elini kaldırdıktan sonra tekrar gülmeye başladı. Ellerimin sinirden titremeye başladığını hissediyordum. Birine vurma isteği şu anda acımdan daha kuvvetliydi. 

" Aslında teknik olarak senin evin değil. Utkuyla evlenince benim evim olacaktı. Bu yüzden evi ben seçmiş hatta evin iç tasarımını dahi ben yapmıştım. " 

Gözlerimi sorarcasına Utkuya diktiğimde gözlerini kaçırdı. Her saniye canımı yakacak şeyler öğrenmekten ciddi anlamda yorulmuştum. 

" Merak etme burdan çıkar çıkmaz kendi evime geçeceğim. "

" Senin evin benim Açelya. Böyle yapma lütfen. " 

Utkunun hala kucağımda duran ellerini kaldırıp ellerimin içine aldım. Sonra Utku'yu ellerini kendime doğru çekerek gülümsemesini sağladım ve sonra ittim. Boş bulunduğundan olsa gerek sendelemiş ve ayağı kayınca yere düşmüştü. Kaşları çatık, gözleri sinirle dolu bir şekilde bana bakınca güldüm. 

" İşte şimdi aynı şekilde hissediyoruz. Sen beni kendine çektin, mutlu olmamı sağladın ve sonra beni mutsuzlukla sınadın Utku. Sen beni ölüme terk ettin. Şimdi de kalkmış senin evin benim diyorsun. Benim evim 'ölüm' değil Utku. Ve benim sözlüğümde artık sen ölümle aynı anlamdasın. " 

Nefesi kesildi. Az önce gözlerinde gördüğüm öfke yerini anlamlandıramadığım bir duyguya bırakmıştı. Her şeye cevap verebilen Utku karşımda sessiz kalmıştı. Cevap verememişti. 

" Babana haber vermiştim, o gelecek ve seni kurtaracaktı. Bende Esin'i kurtaracaktım, böylece ikinizde ölmemiş olacaktınız. " 

" Benim kurtarıcım babam, Esin'in kurtarıcısı sensin. Bence ben babamla, sende onunla gitmelisin. " 

Her kelimeyi kendimi zorlayarak söylüyordum. Onun canını acıtmak isterken kendi canımda acıyordu ve bu acı geçmiyordu. 

" Sana hayatı yaşamayı öğreteceğim.Bana güven. " 

" Hani sevgililer birbirlerine sorar ya; Eğer uçurumun başında olsam ve yanımda sevdiğin başka biri daha olsa, ikimizde düşersek kimin elini tutarsın diye. Sen benim elimi tutmayı bırak, beni uçurumdan aşağı ittin Utku. Şimdi gelmiş bana hayatı yaşamaktan bahsediyorsun. Ölümden sonra hayat var biliyorum, o hayatı mı yaşatacaktın bana? " 

Kafasını önüne eğdi. Esin gidip elini omzuna koyduğunda gözlerimi kapadım. Bunu görmek istemiyordum. Eğer aşk yaşayacaklarsa gözümün önünde yaşamasalardı bari. 

" Dokunma bana. Artık sadece karım dokunabilir. " 

Gözlerimi açıp tekrar onlara baktım. Utku ayağa kalkmış Esinden de uzaklaşmıştı. Esin'in yüzünün düşmesi hoşuma gitmişti. Benim moralim bozulduğunda  kahkahalarla gülmüştü çünkü. 

" Yani güzelim sana diyor ki evlenmemizi bekle. Malum ona ben evlenmeden dokunmuştum, bak başına neler geldi! " 

" Aslına bakarsan karıcığım fark ettim ki hayatımda şu ana kadar değişmesini istemediğim tek an o. İyi ki bana evlenmeden dokunup seninle evlenmemi sağlamışsın. Bunun adına sana teşekkür ederim. Ama bu şekilde boşanmamı sağlayamayacaksın. Şimdi doktoru çağırmaya gidiyorum. Gelince detaylıca konuşuruz bunları. " 


UMUDUNU KAYBETME !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin