23. Bölüm

6.9K 197 2
                                    

Gözlerimin gördüğünü kabul etmek istemesemde birkaç adımda yanlarına varmıştık. O kadının yüzündeki sinsi gülümsemeyi görmemek için her şeyi yapabilirdim. Utkunun şaşkınlıkla bana bakan gözlerinden gözlerimi kaçırdım. Ona daha fazla güvenebilir miydim bilmiyordum. Ama güvenebileceğimi sanmıyordum.
" Senin burada ne işin var? "
Sanki kendi isteğimle buraya gelmişim gibi bunu sorması sinirlerimi zıplatmıştı. Burada onları basmayı çok istermişim gibi!
" Kendim isteyerek gelmedim herhalde. Yanımdaki adam zorla getirdi! Sevgilinle buluşmanı bölmek istemezdim. Kusura bakma!"
Utku sanki ona tokat atmışım gibi irkildi. Gözleri karşısındaki kadına dönünce dişlerimi birbirine bastırdım. En azından ben yakınındayken ona bakmasaydı bari. Ben Utkunun konuşmasını beklerken beni buraya zorla getiren adam sinirle bağırmaya başladı.
" Neden bana babasının kim olduğunu söylemedin? O adam peşimi bırakır mı sanıyorsun? Şu andan itibaren ölüyüm belkide. "
O şıllık ise omuzlarını silkti. O farkında değildi belki. Ama babamın o kadını da affedeceğini sanmıyordum. Bana zarar vermeye çalışan insanlara karşı nezaketi yoktu. Bu sefer babamın birisine zarar vermesinden zevk alacaktım bende.
" Seni aldattığımı mı düşünüyorsun? "
İlgim tekrar Utkuya kaydı. Beklenti içinde gözlerime bakıyordu. Hayır dememi ister gibiydi. Fakat demeyecektim. O bana güvenmiyordu. Ben ona neden güvenecektim ki?
" Evet. En başından beri yaptığın buydu zaten. Sana güvenmiyorum. "
O şıllık ellerini Utkunun bileğine kaydırınca gözlerimi o bölgeden uzak tutmaya gayret ettim. Tabi engel olamıyordum orası ayrı mesele. Ben ne kadar engel olmaya çalışsam da gözlerim sürekli oraya kayıyordu.
" O elini bileğimden çek, " diye bağırdıktan sonra iki adımda yanımda bitti. Kokusu burun deliklerimden içeri sızacak kadar yakınıma gelmişti. Kafamı hafifçe havaya kaldırıp gözlerine baktım.
" Bana güvenmiyor musun? " diye sorduğunda başımı onaylarcasına salladım.
" Güvenmiyorum, " dedim. " Senin bana güvenmediğin gibi. "
Kaşlarını çattı. Bir şeyler düşündüğünü görebiliyordum. Bazen duyguları tıpkı bir kitap gibi yüzünden okunabiliyordu.
" Ben sana güvenmiyor muyum? Peki bunu nasıl benden iyi biliyorsun? "
Nefesimi oflayarak dışarı verdim. Daha birkaç gün önce bana güvenmediğini belli etmişti. Şimdi neden başkasıymış gibi davranıyordu.
" Kendin ima ettin, " dedim. Kaşları devamını beklediğini göstermek istercesine havaya kalktı. Ağzımı açtığım anda ise anladı ve konuşmama izin vermedi.
" Sen orda takılı mı kaldın? Sana güvenmesem neden hala evimde kalmana izin vereyim be? "
Benim yerime cevap veren kadının sesini duyduğumda katil olma isteğimi bastırdım. Benim evde minik bir kızım vardı. Katil olamazdım.
" Tabiki bebeğin için Utku. Başka ne için olabilir ki? "
Utkunun cevabını beklerken titreyen ellerime mani olmaya çalıştım. Sadece ellerim mi? Yüreğimde titriyordu. Kızgındım. Ama kızgın olduğumdan daha fazla üzgündümde. Utkunun dengesiz hallerinden dolayı o kadar yıpranmıştım ki!
" Sen kes sesini! Artık beni aramamanı söylemen için seni aradım. Sende beni buraya getirdin. Yetmedi, karımı da yanlış anlasın diye buraya getirdin. Ama artık yeter. O kadar söyledim, inanmadın. Karşında da söylüyorum. Ben Açelyayı seviyorum. Senden tiksiniyorum. Artık o küçük beynin bunu anladı mı? "
Etkileyiciydi. Ama hala kalbim inanmıyordu. Gözlerimi Utkudan ayırıp nefret ettiğim kadına baktığımda ağlamak üzere olduğunu fark ederek şaşırdım. Ama o kadar karmaşık bir durumdaydı ki yüreğim, bunu bile rol sanıyordu. Bu yüzden alkışlamaya başladım.
" Harika bir tiyatroydu Utku. Tebrik ederim. "
Utkunun karmakarışık bir hale gelen yüz ifadesini umursamadım. Sonuç olarak bana yalan söylemişti. İşe gittiğini söylemişti. Ama işte buradaydı. Eski sevgilisiyle. İsterse başka bir şey için gelmiş olsundu. Buraya bana yalan söyleyerek gelmişti.
" Sen bana inanmıyorsun? "
Gözlerimi devirdim. Kendimi duygusuz olarak göstermeye çalışırken ölebilirdim.
" Bunu tespit ettiğin için dünyanın en zeki insanı ödülünü falan mı bekliyorsun? "
Söylediklerimin etkisiyle üzülen bakışları saniyeler içinde değişti ve kararlı bir hal aldı. Dengesizdi işte!
" Tekrar güvenini kazanmak için ne yapmamı istersin? "
Aklıma gelen şeyi asla yapamayacağını bildiğimden direk onu söyledim.
" Eski sevgilini buradan aşağıya atmanı istiyorum. "
Utkunun kararlı bakışlarında bir oynama olmadı. Ama Utku rol yapmada çok iyi bir insan olduğundan önemsemedim. Yapamazdı. Gidip o kadının koluna yapıştığında da inanmamaya devam ettim. Uçurumun kenarına kadar geldiklerinde çırpınmaya başlayan kadını umursamadan gözlerimin içine baktı Utku.
" Emin misin? " diye sorduğunda başımı onaylarcasına salladım. Sonra... sonra Utku gözlerimin önünde kadını aşağıya itiverdi. O zamana kadar olan şeyi anlayamayan kalbim hızla atmaya başladı. Bir insanın ölümüne sebep olmuştum ve Utku bir katil olmuştu.
Merhaba! Kısa olduğunun farkındayım ama yeni bölüm en kısa zamanda gelecek. İyi akşamlar.

UMUDUNU KAYBETME !Where stories live. Discover now