17. Bölüm: Davetsiz Misafir

7.9K 475 115
                                    


     Öncelikle, gecikmeden dolayı özür dilemek istiyorum. Elimde olmayan sebeplerden ötürü, belki yine gecikme olabilir. Şimdiden affınıza sığınıyorum.
     Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar 🤓

        "Yan" dedin, yandım,
"Can" dedin, kandım,
Oysaki ben sende, kocaman bir yalandım.
Bile isteye, tüm yalanlarına inandım.
Kendimi, senin canında sandım.
Aldandım......

Elindeki kitabı kapattığında, saat gece 11 olmuştu. Anıl, iki saat önce işe gitmek için, ayrılmıştı evden. Vakit geçirmek için, sevdiği bir şairin kitabını karıştırırken, uykusu gelmeye başlamıştı.

Anıl çok ısrar etmişti, birlikte gidip eğlenelim diye, ama sabah erken çıkacaktı yola. Bu yüzden, başka bir gece için söz verip, göndermişti onu.

       Telefonun ışığı yanınca, eline aldı. Mesaj gelmişti. Operatör mesajlarından ve reklamlardan başka mesaj gelmezdi, tam telefonu bırakırken, gözü takıldı. Bildirimde, gönderen Anıl yazıyordu. Gülümseyerek açtı mesajı.

- büyük konuşmuşum! Çok özledim.

Yine onu gülümsetmeyi başarmıştı işte. Hemen cevap yazdı.

- daha gitmedim ki.

Birkaç saniye sonra, yeni mesaj geldi.

- yanımda olmadıktan sonra, ne farkeder ki? Gitmesende özledim.

- iki saatte mi?

- HER SANİYEDE !!!

Bu büyük yazılmış harfler bile Meral'in değerli hissettmesine neden olmuştu.

- umudumsun ANIL, yeniden hissetmek için, UMUDUMSUN !!!

Yazdığı mesajı beğenmişti. Büyük harfler, "Anıl umudumsun", derken, mesajın tümü, Meral'in ifade edemediği duyguları yansıtmıştı. Yani; sana şimdi aşkım diyemem, umut veremem, gelecek vaat edemem, ama tüm bunları yeniden yaşamak için, tek umudum sensin, diyordu. Memnuniyetle göndere tıkladı.

Anıl mesajı okuduğunda, önce ne düşüneceğini bilemesede, tekrar tekrar okumaya devam etti. Okudukça anlam kazandı, okudukça güzelleşti, okudukça yüreğine dokundu bu kısa mesaj. Meral'in ona duyduğu ihtiyaç, tüm ihtişamıyla parlıyordu şimdi satırlarda. Hissetmeye duyulan ihtiyaç; aşkı, arzuyu, mutluluğu, kısacası insana anlam katan tüm duyguları hissetmek için, ona ihtiyacı vardı bu güzel kadının. Oda, böylesi anlamlı bir mesaj yazmak için dokundu harflere. Yazdıklarıyla, Meral kadar olmasada, duygularını ifade edebildiğini düşündü.

- tüm hislerim senin zaten, umut etme, itimat et !!!

       Anıl'ın istediği tek şey de, bu mesaja gizlenmişti. Bana güven diyordu Anıl, güven tüm duyguları beraber yaşayalım. Ama henüz çok erkendi, güvenemezdi Meral. Belkide hep, çok erken diye düşünecekti. Asla,  bir gün güveneceğinin sözünü veremezdi. Artık konuyu değiştirmenin zamanı gelmişti.

     - Yazmaya vakit ayırdığına göre, mekan boş galiba.

Konu kapanmıştı. Hayal kırıklığına uğrasada, Meral'e hak veriyordu Anıl. Acele etmeye gerek yoktu. Daha uzun zaman vardı önlerinde; eksikleri tamamlamak için.

Mükemmel TakıntıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin