Bölüm 39

3K 142 22
                                    

İYİ OKUMALAR... :)

MALIA

Hemen arabadan çıkıp "Derek!" diye bağırdım Derek'i hiçbir yerde göremeyince. Ardından karşımda gevşekçe sırıtan ve hayatımı mahfetmeye yeminli Matt'e  öfkeyle döndüm.

"Derek nerede?" diye sordum ve Derek'i görmek umuduyla etrafa bakındım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Derek nerede?" diye sordum ve Derek'i görmek umuduyla etrafa bakındım. İğrenç bir kahkahanın dudaklarından firar etmesiyle yüzümü buruşturup yeşil gözlerine diktim gözlerimi.

"Ruhunu bilemem ama bedenine veda edebilirsin." dedi ve ileriyi gösterdi. Gözlerimi o yöne çevirip ne demek istediğini anlamaya çalıştım.

Gösterdiği yere baktığımda gözlerime inanamadım. Derek hareketsiz bir şekilde yerdeydi. Ona doğru koşmak için hareketlenmiştimki koluma yapışan el buna engel oldu.

"Hayır sevgilim, beni bırakıp ona gidersen yaşaması için olan bu panzehiri ona vermem." diyerek cebinden küçük bir cam şişe çıkardı. Ahh, Tanrım bu ruh hastası Derek'e zehir enjekte etmişti.

"S-sen Derek'i zehirledin mi?"

"Kurt boğanın tek başına bir işe yaramayacağını düşünüp üvez tozu da eklemiştim." dediğinde kolumu kurtarmaya çalıştım fakat yapamadım. Aç olmamın yanı sıra bebeğimin darbeleri de vücudumun güçsüz olmasına sebep olmuştu.

"Yeni aşk yuvamıza gidelim mi sevgilim?" diyerek sırıttı. Öfkeyle Matt'e döndüm ve "Sevgilim mi diyerek sahne tekrarı yapmayacağım çünkü bana bir daha böyle hitap edersen senin beynini dağıtırım." diye tısladım. Ve son gücümle kolumu kurtarıp Derek'in yanına doğru koştum. Fakat Derek'e ulaşamadan karşıma iri yapılı iki adam çıktı. Dişlerimi birbirine bastırıp Matt'e döndüm. Hemen Derek'in yanına gitmeliydim zira kalp atışları gittikçe duyulmaz bir hal alıyordu.

"Ölmesine izin vereceğimi mi sanıyorsun aptal herif! Şimdi köpeklerini yolumdan çek!"

Matt bu söylediklerimden sonra kahkaha atıp başını iki yana salladı. Ardından panzehiri tuttuğu elini havaya kaldırıp bana baktı.

"Asıl şimdi benimle gelmezsen onun ölümünü izlemek zorunda kalırsın." diyerek beni panzehiri yok etmekle tehdit etti.

Bu adamın neden böyle davrandığını anlayamıyorum. Kısa bir süre önce pişmandı bana yapmaya çalıştığı şey yüzünden. Yani bunu pişmanlık dolu bakışlarından anlamıştım. Fakat şimdi yine birşeyler olmuş ve yine kafayı benle bozmuştu. Ve ben bu kez istediğini almasından çok korkuyordum.

"Seninle gelmeyeceğimi anlamış olmalıydın."

"Ama anlamıyorum çünkü benimle geleceksin." dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım. Matt ise bunun üzerine kaşlarını gerçekten mi dercesine kaldırıp şişeyi bıraktı. Panzehir zeminde dağılırken kendime küfrettim. Kurtarmaya çalıştığım adamı kendi ellerimle ölüme itmiştim.

AŞK ISIRIĞI #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin