6) skirt

10.6K 415 318
                                    

"İyi hissediyor musun? Bitki çayı içmek ister misin?"

"Alita oturur musun artık? Ben sadece seni görmek istiyorum."

"Peki." dedim Michael garip sesler çıkarırken.
Calum gitmişti ama Michael ve Luke burada hala savaş oyunu oynuyorlardı. Bizi yalnız bırakmak dışında her şeyi yapmışlardı.
Yastık savaşı bile ama ben bir tane yastık alıp sadece erkeğimi korumuştum çünkü Ashton'ın yüzüne çarpacak olan yastık kimsenin umrunda olmayacaktı, benim dışımda.

Buraya geldiğim ilk andaki yaşadığım şoku en sonunda atlatmıştım. Ashton benimle konuştuktan sonra babasıyla o gün dükkanı geç açtığı için tartışmıştı ardından serseri çocuklar gibi bara gidip içmiş ve olay çıkarmıştı.
En azından bana böyle anlatmıştı.
Ne kadar doğruydu bilmiyorum ama ona inanmıştım.

Her ne kadar barın yolunu bile bilmiyor olsa da.

Luke'un telefonu çaldığında anında oyunu dondurup telefonuna koştu.

Luke ve telefonuna koşmak?

Sevgili mi yapmıştı yoksa?

Telefonu açınca diğer odaya gitti bir kaç saniye sonra geri geldi.
"Benim gitmem gerek. Sonra görüşürüz. Kanka seni seviyorum." dedi işaret parmağını bana uzatıp tek gözünü kırparken.
"Ben de seni seviyorum Luke, görüşürüz." dedim Ashton'ın yanından kalkıp Luke'a eşlik ederken.

Neden birden bu kadar durgunlaşmıştı?
Tamam, Luke hayatında çok hareketli biri değildi ama bugün dikkat ettiğim bir diğer şey gözleri hep parlıyordu. Ağlamış gibi.

"Kız arkadaş vakası mı?" dedim Luke'a kapının önünde sarılırken.

"Keşke," dedi "Keşke öyle olsaydı."

"Bir sorun mu var?"

"Alita, bir daha ki gelişinde görüşürüz. Çok özletme kendini." beni duymazdan gelmişti.

"Tabii ki." dedim ondan ayrılırken, kapıdan çıktığı anda elini ceketinin cebine sokup koşmaya başlamıştı.
Ne olmuştu bu çocuğa?

Kapıyı kapatıp içeri geçtim kapıdan girmeden ikisine sordum.

"Luke'un neyi var?"

"Annesi ve babası bazı sorunlar yaşıyor ama bildiğini bilmesin, yani kimsenin bilmesini istemiyor." Michael kafasını sol tarafa yatırdı.

"Şimdi ben kiminle oyun oynayacağım?" diye tekrar konuştu Luke konusunu kapatmak ister gibi ikimizin suratına boş boş bakarken.

"Ben sevgilimle konuşmaya devam edeceğim." Ashton'ı kendime çekip kollarımı boynuna doladım.

"Biliyor musun?" dedi Michael çok ciddi bir ifadeye bürünerek. "Alita diye bır kız tanıyordum ve savaş oyunlarında bana her zaman meydan okurdu ve hep kaybederdi."
Ben mi hep kaybediyordum?
Beni gaza getirmeye çalışıyordu.

"Biliyor musun?" diye Michael'ı taklit ettim. "Michael diye biriyle 9 yıl boyunca arkadaştım ama o beni hala nasıl ikna edeceğini bilmiyordu. Renkli kafalı şapşalın tekiydi."

"Hey!" dedi kucağındaki yastığı bana atmaya yeltenirken. Ashton ile çok yakındım ve yüzümü hedef alırsa yarısı Ashton'ın patlaklarla dolu mor yüzüne gelecekti.

Ashton'ın önüne siper olmak için sadece 3 saniyem vardı kendimi tam önüne atıp ellerimi kaldırdım.
Yastık ellerime çarpıp yere düştü.

Onu koruyabilmiştim.

Beth'in dediği geldi aklıma, tam olarak gerçekleşmişti ama üzgün değildim o benim sevgilimdi.
Ashton için her şeyi yapardım.
Onu hem bir grup insandan hemde Michael'dan hiç çekinmeden koruyabilirdim.

math teacher / zmNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ