27) love you

4.2K 283 176
                                    

"O kim?" diye sordu Zayn koltukta dik bir hal alırken.
Safaa ellerini ağzına koyup gözlerini kocaman açtı ve annesine döndü.
Yanlış bir şey söylediğini anlamıştı.

Hızla koltuktan kalkıp banyoya gitmek için ilerlediğimde Zayn hemen elimi tuttu.
"Alita, inan bana onun kim olduğunu bile bilmiyorum."
Ona cevap vermeden elimi çektim ve banyoya doğru resmen koştum.

"Alita!" diye bağırdığında gözyaşlarım yüzünden etraf bulanıklaşmıştı.
Aslında ağlamam saçmaydı, onunla evleneceğimden bile gerçek anlamda emin değildim.
Ailesi onun başka biriyle evleneceğini düşünebilirdi.
Kapıyı kilitleyip saçlarımı önümden çektim ve lavaboya ilerleyip yüzümü yıkadım.
"Aç kapıyı." dedi kapıya birkaç kez tıklatıp.
"Git, ben az sonra geleceğim." tamamen sahte bir samimilikle konuştum.

Yüzümü kurulayıp derin bir nefes aldığımda kapının birden açılmasıyla öylece kalmıştım.
Kapıyı ben az önce kilitlemiştim.
"Bakma öyle," dedi gülerek. "Kilit dışarıdan açılabiliyor."
Kapının açıldığını bilerek birkaç saniye beni yalnız bırakması, açmam için yalvarması hoşuma gitmişti.
Bana doğru adımladı ve ensemden tutup beni göğsüne bastırdı.
Bu çok güzel bir histi.
"Ağlamıyorsun değil mi?" kafamı kendinden uzaklaştırıp yüzüme baktığında başımı iki yana salladım.

"Safaa'yı umursama." dedi alnıma öpücük kondurup, bu his ile gözlerimi kapatmıştım.
O çok mükemmel biriydi.
"Bazen kendi kendine bir şeyler söylüyor."

"Kendi kendine değildi, annen de bunu resmen onayladı."

"Sence ben evlenir miyim?" dedi ellerini bu sefer yanaklarıma yerleştirip.
"Tamam bir gün evleneceğim ama bu adını bile bilmediğim bir kızla olmayacak."
Dudağıma kısa bir öpücük kondurdu.
"Özellikle yanımda, birlikte olduğum böyle güzel bir kız varken o diğerinin kesinlikle hiçbir şansı yok." Gözümden bir damla yaş düştüğünde ensesinden tutup onu kendime çektim ve dudaklarımızı birleştirdim.

"Seni seviyorum." dedim yanağına bir öpücük kondurup.

"Ben de." dedi ilk kez. "Ben de seni seviyorum."

-

"Kırmızı uğursuzluk demek değil mi?" önümdeki kataloğu tekrar aldığım yere koyduğumda Hailey şaşkınlıkla yüzüme baktı.
"Ama benim en sevdiğim renk kırmızı."

"Zaten kimse kendi düğününde kırmızı giymek istemez, beyaz klasik bir gelinlik giymelisin."

"Ama Norman klasik şeylerden hoşlanmaz." dediğinde gözlerimi devirdim.
"Gelinlik beyaz ve beyazın tonlarıdır, bunu değiştiremezsin ki."

"O da doğru." dedi sıkıntılı bi nefes verip.
"Ne yapacağımı hiç bilmiyorum."
Elimle oynadığında ona destek olmak istedim.
"Zaten Norman ani bir kararla düğünü 7 ay erteledi."

"N-ne?" şaşkınlıkla ona baktığımda yüzünü kaldırmadan başıyla onayladı.

"Birden düğün yapılmazmış, onun için 7 ay sonraya ayarlandı her şey."

"Olsun." dedim işin iyi yanını görmek isterken.
"Hem o zaman okul olmayacak, hem de önünde hazırlıklar için uzun bir zaman var hey baksana, bırak şimdiden gelinlik renklerini gel bir kahve içelim." dediğimde gülümseyip çantasını aldı.

Aklımın bir köşesinde Zayn ve ailesi vardı ve bunu göz ardı etmek çok zordu.
O gün bana ne zaman evime döneceğimi sormuşlardı eğer Zayn beni tutmasaydı ciddi anlamda gidecektim o evden.
Beni henüz tanımadan neden sevmemişlerdi bilmiyordum ama bu artık sevmeme değil nefret etme boyutundaydı.

math teacher / zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin