26) ramshackle

4.2K 260 171
                                    

"Gelme." dedim bir adım gerileyip, Calum benim arkamdan iş çeviriyordu.
9 yıllık dostum, her şeyim benim arkamdan iş çeviriyordu.

"Dinle beni." nazikçe elime uzandığında ona arkamı dönüp koridorun sonuna ilerledim.
"Alita, sanırım yanlış anladın."
Kızlar tuvaletini görünce hiç beklemeden ağır kapıyı ittim ve içeri girdim.
Calum'da tam arkamdan tuvalete girdiğinde ondan hızlı davranarak kabinlerden birine girdim ve kendimi bıraktım.
Calum'a inanamıyordum.
Okulumdan biriyle tanışmış ve bana mesaj atmasını söylemişti.
Hatta çok önceden yapmıştı bunu.
Ben Vermont'a gittiğimde sanki bunu o yapmamış gibi bana normalce davranmış, sarılıp öpmüştü. İnanamıyordum, Dominic'in sürekli etrafımda olma çabası bu yüzdendi.
Peki çıkarları neydi?
Dominic, Calum'a yaptığı bu yardımından sonra ne elde edecekti?
Ya da Calum'ın eline ne geçmişti?

"Alita, bu çocukla yeni tanıştım, sadece seni sordum ve seni tandığını söyledi."

"Yalan söyleme bana!" diye bağırdım kapıya vurarak.
"Senin ne olduğunu anladım ben."

"Neyim ben?" o da sinirle bağırıp kapıya vurduğunda gözlerimi sımsıkı yaptım.
"Tanrı şahidim olsun ki ben bir şey yapmadım! İnan bana, ben hiçbir şey yapmadım."
Kafamı kapıya yaslayıp bakışlarımı yukarıya çevirdiğimde hava boşluğunu gördüm.
Ben burada olduğum sürece Calum hiçbir yere gitmeyecekti.
Klozetin üzerine bastım ve telefonumun herhangi düşme ihtimaline karşılık onu camın önüne koydum.
Bir bacağımı yukarı attıktan sonra kendimi biraz zorlayarak diğer bacağımı da attım ve ellerimle kendimi çektim.
Aşağıya baktığımda çokta yüksek olmadığını gördüm ve bacaklarımı sarkıttım.
En fazla Calum'ın boyu kadardı ve ben onun sırtından birçok kez düşmüştüm, yani buradan atlasam bana hiçbir şey olmazdı.

"Alita yalvarıyorum, o şerefsizi az önce gördüm sana sürpriz yapacaktım ama bana bir boklar anlattı, anlamadım zaten." dediğinde telefonumu cebime koydum ve gözyaşlarımı düşmemesi için sıkarak kendimi bıraktım.
Bu düşüş anı çok uzun gibi gelse de sadece birkaç saniye sürmüştü.
Dizlerimi çırpıp telefonumu cebimden çıkardım ve hiç düşünmeden Zayn'i aradım.
Hızlı hareket etmem lazımdı çünkü Calum orada olmadığımı anlarsa beni hemen bulurdu.

"Zayn?" dedim o telefonu açar açmaz.
"Beni al buradan, özür dilerim hata yaptım biliyorum tamam ama lütfen gelip beni al bir de şapka falan tak burada seni tanıyan çok kişi var."

"Efendim?" ince bir ses duyduğumda kendimi dizlerim üzerine bıraktım.
Beni umursamayıp başka bir kızı yanına almıştı bile.
"Kimsiniz?"

"B-boşver." dediğimde hızla konuştu. "Ben Doniya, Zayn'in kardeşiyim eğer söylemek istediğin bir şey varsa ona iletebilirim."

"Yok," dedim hızla. "Sakın aradığımı söyleme."
Zayn'in "Ver." dediğini duyduğumda nefesimi tuttum.
Kendisi açmak istemediği için telefonu yanındaki kardeşine vermişti.
Benimle konuşmak bile istemiyordu.

"Ne var?" kabalığına şaşırdığımda bunu şimdilik göz ardı ettim.
"Ben," dedim derin bir nefes alıp. "Her neyse Zayn, iyi geceler."

"Alita gelip alıyorum seni."

"Gelmene gerek yok, bir şekilde halle-"

"O ergen partisindesin değil mi?"
"Evet." dedim sanki beni görüyormuş gibi başımı eğip.

"Oralarda ol, gelip seni alacağım." dediğinde arka taraftan bunu onaylamayan sesler duyuyordum.
Birçok kızın bağırma seslerini daha doğrusu birçok kızın beni gelip almasına karşı çıkan bağırma sesleri.

-

Kafamı duvara yasladığımda uykulu gözlerimi kapattım.
Burada uyumak bile umrumda değildi ve yirmi dakikadır onu bekliyordum.
Beni bulamamasına imkan yoktu çünkü partinin olduğu binanın hemen yanındakindeydim.
Dizlerimi kendime çekip ellerimi üzerine koyduğumda pozisyonumun sigara içmek için çok uygun olduğunu gördüm şu an sigara içsem yargılanmazdım ama sorun benim sigara içmememdeydi.
Hışırtılara doğru kafamı çevirdiğimde üzerime hızla gelen bir adamı görmemle ayağa kalktım ve birkaç adım geriledim.

math teacher / zmTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon