MÜJDE

9.7K 659 58
                                    


RED'in merkez binasında toplanan ekip son aldıkları görevin genel değerlendirmesini yapıyorlardı. Heyet liderleri sağ salım kurtarılmış, barış anlaşmasının ilk ayağı başarıyla tamamlanmıştı. Ellerinde kalan tek sorun suikasti düzenleyen kişinin kim veya hangi kuruma bağlı olduğuna dair bilgiler konusunda sıkıntı yaşıyorlardı. Eğer kadını canlı yakalamak gibi bir şansları olsalardı belki birkaç şey öğrenebilirlerdi ancak olmamıştı.

Kimsenin İnci'den şüphesi yoktu. Elinden gelenin fazlasını yaptıklarına emindiler. Bu yüzden sadece otopsi sonuçlarını bekliyorlardı. Toplantı odasının çalan kapısı açılıp içeriye giren Salim getirdiği belgeleri hızla Güney'in önüne bırakıp kenara çekildi.

" Sonuçlar çıkmış. Ancak elle tutulur bir durum yokmuş" diye açıkladı Güney'in incelediği dosyaları diğerleri için kısaca özet geçerek.

" Bunu zaten bekliyorduk. Şaşılacak bir durum değildi." Burak'ın cümlesine herkes katılıyordu. Böylesine önemli bir görüşmeyi engellemeye çalışan biri bu kadar kolay kanıt da bırakmazdı.

İnci gülümseyerek yanıtladı onu." Türkiye'nin düşmandan çok nesi var. Elini sallasan haine çarpıyor." Bu gülüşmelere neden olmuştu.

Güney hoşnutsuzca raporları kenara itti. Hiçbir şey yoktu. Yani beklenilen olmuştu. bu yüzden konuşmalara odaklandı.

" Bir darbe girişimi sayesinde herkesin gerçek yüzü bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. Her zaman olduğu gibi Türk'ün Türk'ten başka dostu yokmuş. Bunu bazılarının anlaması gerekiyordu ve sonunda kötü bir olayla olsalar da anlamış oldular. Sanırım bu yüzden darbe girişimini kötü görmüyorum. Bizi ayırmak yerine birbirimize kenetledi" dedi Kobra

" Aynen," diye onayladı Güney ellerinin boş kalmasını hemen unutarak. Heyet liderlerini korumayı başardıklarından kimin yaptığıyla çok da ilgilenmiyordu. Bununla MİT'in ilgileneceğine emindiler. " İran ile ilişkilerimiz sonunda düzeldi. Bu o kadar kolay bir hamle değildi. Yılların verdiği kinin yerine barış eli uzatmak ve bunu olumlu olarak sonuçlamak büyük başarı. Bizim için gerçekten büyük adım oldu. Şimdi de Rusya ile olacak olası barış bazılarını tedirgin ediyor. Onlar Türkiye'yi parçalamak istemişti ama Türkiye istediklerinin aksine büyüyor. "

" Türkiye'nin bu kadar kolay yıkılmayacağını artık tüm dünya biliyor. Hem de oldukça net bir şekilde gördüler. Artık sandıkları gibi gerçek Türklerin uyumadığını biliyorlar. İstediğimiz zaman nasıl da şahlandığımızı korkuyla izlediklerine eminim." Burak kahkahalarla gülerken diğerleri de ona eşlik ediyordu.

" Siz ikinizi" dedi Güney eliyle İnci ve Burak'ı işaret ederek " Yurt dışına temsilci olarak göndersek zaten bizim kim olduğumuzu bu olaylar olmadan da anlarlardı. Delilik denildi mi sizden iyisini tanımıyorum."

Burak, elini havaya kaldırıp masanın üzerinden İnci'ye doğru uzattığında ne yapmak istediğini anlayan kız sandalyesinden hafif doğrularak elini havaya kaldırıp Burak'ın eline vurdu. " Delilik bizim kanımızda var."

" Ondan hiç birimizin şüphesi yok zaten. Normal olsaydınız kafanız gözünüz yarılmış olmazdı." Gizem İnci'ye dokundurmuştu. Ancak kızın hiç de oralı olmadığını gördüğünde iç çekerek başını sallamıştı. Başında üç dikiş olan biri bu konuşmadan biraz alınırdı ama söz konusu İnci olduğunda bu bekleyiş sadece boşunaydı.

" Gizem sen ne zaman benim karımın normallik kalıpları içinde hareket ettiğini gördün ki?"

" Sanırım" dedi Gizem ve düşünmeye başladı. Herkes onun vereceği örneği bekliyordu. Çünkü kimsenin aklına bir şey gelmiyordu. Bekleyiş uzayıp gidiyordu ancak Gizem daldığı derin düşüncelerden çıkmak bilmiyordu. Bu yüzden Oğuz onu kendine getirmek adına koluyla dürttü. " Sanırım... bulamadım. İnci'nin normal olduğu tek bir an bile yok."arkadaşının gözlerinin içine bakarak konuşmuştu. Beklediği gibi çatık kaşlarla kendisini izleyen kıza büyüleyici gülümsemesini sunmasına rağmen İnci'nin ifadesi değişmemişti.

KOD ADI SERİSİ-3 KAN YAĞMURUWhere stories live. Discover now