4

11.2K 773 335
                                    

Maria ile kızın bacaklarından tutuyorduk. Maria kızın sağ bacağından tutup arabasının yanına doğru sürükledi. Ben de nefes nefese kalmış bir şekilde sol ayağını bıraktım.

"Hiçbir şey de yapmadık ki!"

Kıza vurmak için arabanın arkasından çıkmıştık kız korkudan bayılmıştı. Gerçekten çok şanslıyız. Maria kapıyı açtı kızın bedenini benimle beraber kaldırdı.

"Böyle bir gerizekalıyı sevdiğine inanamıyorum!"

Diğer kapıya koştum ve onu açtım. Kızın kollarından tutup onun arabanın içine çektim. Maria, kızın
ayaklarını havaya kaldırıp kapıyı kapattı. Çantasını ve tüm eşyalarını yanına koyup camda biraz aralık bıraktım. Kapıyı nefes nefese kapatıp Maria'ya baktım.

"Gidelim buradan."

Kapşonlarımızı takarak koşmaya başladık.

&

Calum banyodan çıkmıştı. Banyonun kapısından buhar geliyordu. Sıcak suyu yapmış olmalıydı. Belindeki havlusu resmen inmek için bekliyordu. Elindeki havlu ile saçlarını kurularken, konuştu. "Neye bakıyorsun?"

Nefes nefese kalmış bir şekilde ayakkabılarımı çıkarttım. Kapşonu kafamdan çıkarttım ve bağırdım. "Sanane! Evde böyle dolaşma!"

Calum gözlerini devirerek odasına yürüdü. Calu birkaç eşyasını eve getirmiş. Sevgili 'Asi Genç' grubu asiliğini göstermek için kapıyı açtığımız anda Calum'un yüzüne sabun fırlattı. Ben yerde bayılarak gülüyordum.

Ve sonra kız arkadaşını düzdüğü çocuk hariç hepsi Calum'un eşyalarını eve bıraktılar. Ben yine gülüyordum. Bilgisayarımı Calum'un ses sistemine taktım. 'Justin Timberlake - My love' açtım.

Ellerimi sağ sol yaparak dans ettim. Duygusal bir şarkıya remix yapmışlar gibiydi ama nedensizce seviyordum bu şarkıyı. Calum odadan bağırdı.

"İğrenç kalbi kırık bir kızsın."

Elimi mutfak tezgahına dayadım ve güldüm. Calum odadan hışımla çıktı. Altında bir eşofman vardı ve neredeyse tişörtünü benim önümde giydi. Islak saçlarını yere eğilip savurdu. Sıcak suyun olduğunu bildiren ses geldiğinde çayımı demledim. Kendime bir bardak aldım ve ona baktım.

"Hala onun sana döneceğini düşünüyorsun değil mi? Bir ümit hala eskisi gibi olacaksınız sanıyorsun değil mi?"

Gözlerimi devirdim. "Sen aşktan ne anlarsın Calum?"

Calum kafasını salladı. "Anlarım Fish."

Gözlerimi devirdim. "Ben buraya ona güvenerek geldim. Tüm her şeyimi onun için ittim. Her şeyi yaptım. Anladın mı?"

"Seni sevmesi için her şeyi yaptın değil mi? Gerçekten sevildiğini hissettin mi Fish? Bu aşk değil. Aşk öldürür, ağlatır ama bırakma gücü vermez."

Onun gözlerine baktım. "Aşık oldun mu?"

Calum derin nefes aldı. "Oldum. Ona şarkılar yazdım. Benim farkımda dahi olmadı. Onun kimsenin sevemeyeceği yoğunlukta sevdim ve o en yakın arkadaşımı sevmeyi seçti. Her gün onları mutlu görmek beni öldürüyordu. Ama ondan vazgeçemedim."

Çayı tezgaha bıraktım. "Gerçekten mi?"

Calum üzgün bir şekilde kafasını kaldırdı. "Hayır. Fish büyü artık! Annen babana aşık olmuş olabilir ama gördün mü sen olmuşsun. Pek de iyi bir şey değil aşık olmak."

Gözlerimi devirerek çayımı yeniden aldım. "Yemin ederim kafanı kopartıp camdan atacağım. Defol bu evden!"

"Önce sen gideceksin."

Odama doğru giderken, Calum şarkı açtı. The weeknd - Acquainted

Ona döndüm. Şarkıyı mırıldanarak dans ediyordu. "Bebeğim sen işe yaramazsın. Çünkü beni senin gibi kızlar için uyarmışlardır."

Calum bana gel işareti yaptı kendi etrafında dönüyordu. "Sana vücuduna dokunarak sahip olacağım."

Calum kahkaha atmaya başladı. "İşte böyle şarkılar dinlemelisin Fish."

Onun yanına gittim. "Calum biliyor musun, gözlerimi açtın."

Calum durdu ve tezgaha doğru yaklaştı. "Hissediyor musun?"

Kafamı salladım. "Evet."

Kafasını salladı. "Ot var."

Hızlıca koşarak odama gittim. "Bira almaya gidiyorum her şeyi hazırla."

&

Calum, benşm için kapağa ateşi yaklaştırdı ve içime çektiğim anda gözlerimi yumdum.

"Biliyorsun mu şu an önüme matematik soruları ver hepsini çözerim."

Calum gülerek kendini koltuğa bıraktı. "Malın, öyle bir gücü yok Fish."

Güldüm. "İyi mal."

Omuz silkti. "Bir uçağa kaç tane inek binebilir?"

Ona baktım. "Biliyor musun, bennde tam onu düşü-" birden durdum. Calum, birasından yudum alırken bana ilgi bakıyordu.

O an yüzümü hızla ekşittim ve ağlamaya başladım. Calum bana baktı. "Üzülme boşver ben de bilmiyorum kaç tane bindiğini."

Bağırdım. "8 yaşında annem Yogi'yi atmıştı!"

"Yogi kim?"

"Oyuncak domuzum!"

Calum'da birde duygulandı. "Benim annemde yemek üzere olduğum lazanyayı atmıştı."

Onun kucağına yatarak ağlamaya başladım. "Hayat çok acımasız Calum!"

Calum saçlarımı okşarken birkaç damla alnıma gelmişti. "Fish,"

"Efendim?"

"Tatlı yemeye gidelim."

Birden ikimiz de ayaklandık. Ruh hali değişimlerimiz keskin virajlar gibiydi. Ağlamayı kestik ve birbirimize baktık. "Haydi yiyelim."

Ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüm. Calum ise odasına doğru gidiyordu. "Nereye gidiyorsun?"

"Camdan atlayıp uçarak pastaneye gideceğim."

Heyecanla bağırdım. "Bekle!"

Calum holde durup döndü. "Ne oldu?"

"Salak mısın?"

Calum anlamamış gözlerle baktı. "Niye böyle dedin?"

"Pelerinin yok."

Calum hızla kafasını salladı. "Çok zekisin!"

Heyecanla odama koştum. "Sana pelerin bulayım."

&

Calum tam camda duruyordu. Arkasında pembe geceliğimin altı vardı. Derin nefes aldı. "Hazırım Fish."

Onun tam arkasında duruyordum. "Emin misin?"

Calum kolların camın içinden geçirdi ve kollarını açtı. "Şimdi!"

Onun sırtına tekme attığım gibi hızla camdan düştü ve bağırdı. "Ben bir deve kuşuyum!"

Kaşlarımı çattım. NE?

Calum'un çığlığı ve sonrasında büyük bir ses ile kafamı camdan sarkıttım. "Calum?"

Calum, çöpün içinden kolunu çıkarttı. "Uçtum Fish!"

Heycanla bağırdım. Calum yeniden bağırdı. "Merdiven getir! Bu devasa bir çöp!"

Kafamı salladım. Kafamı içeriye soktuğumda gözlerimdeki para işaretini gördüm. Sinsice gülümsedim. "Uçan adam buldum. Hemen patentini almalıyım."





Ahshdjdkkcşvşcşvşbş amk malları

FlatmateOù les histoires vivent. Découvrez maintenant