Gönül Hırsızı AŞK-I CEHENNEM...

Bölüm : 3

    Zeynep için, Mert ile karşılaştığından beri etrafta ne var ne yok her şey anlamını yitirmişti sanki . Bütün etrafındaki her şey  kararmış tüm ışıklar sadece ikisinin üzerinde gibiydi . Kalbinin her çarpışında damarlarında akan kanla beraber hissettiği yoğun bir arzu uyanmıştı içinde.

''Zeynep'' diye, usulca seslendi, Hakan zannettiği Mert Akdemir.

Adını onun o biçimli dolgun dudaklarından duymak nedense şiir gibi gelmişti. O kadar etkisi altında kalmıştı ki , elini tutsa nereye isterse gidebilirdi, Allahtan içinde biraz da olsa aklı başında yanına uyarak gerçek dünyaya dönebildi. ''benim birazdan mesai arkadaşlarımın yanına gitmem gerek '' dedi ve asansöre doğru yürürken,

'' birazdan tekrar görüşürüz Hakan bey , eminim siz de saat 10 daki randevumuzu kaçırmak istemezsiniz. ''

Mert 'in o anda gözleri parlasa da kafası karışmıştı. '' Öyle mi? asistanım hatırlatmayı unuttu sanırım''. Daha sonra asansöre yaklaşan Mert, bir elini asansör kapısına doğru uzatarak ''istersen buluşmamızı daha erkene alabilirim.''derken o arada asansör kapısı açılınca aniden Zeynep hemen asansöre bindi.

''Hakan bey unutmayın saat 10 da'' derken asansör kapandı. Allahtan Hakan'ın ikizi olan Mert asansöre binemeden kapı kapandı.

Zeynep asansöre binince koca bir ohhh çekti ve gözlerini yumdu.Daha binaya gireli el sıkışalı bir kaç dakika olmuştu, basit bir el sıkışma insanın aklını nasıl başından alabilirdi. Ama bu kadarı fazlaydı aklını başına alıp şu dakikadan itibaren duygularını kalbine gömüp işine odaklanacaktı, bu iş kariyeri için çok önemliydi.

Yarım saat geçmişti ama içinde hala o karşılaşmanın etkileri vardı.derken randevu saati gelmişti, görüşmesi için Hakan beyin odasının önünde asistanının kendisini beklemesini

Ama belki de biliyordu. Zeynep denen bu genç kıza karşı hissettiği duygular ve ağabeyi Semih 'in de dediği gibi Zeynep ailesinin ve kendisinin cehennemi olabilirdi.Böyle bir durumda ise bir Akdemir erkeği ömrünü adayacağı kızı bulmuş demekti.

Mert kadınlara ilgisi olan yakışıklı, uzun boylu bakımlı bir erkekti. Konu kadınlar olunca onlarla ilgili her şeye bayılırdı.Kadın kokusuna, çekiciliğine vücut kıvrımlarına , beraber olduğunda vücutlarının iniş çıkışlarına, ve çıkardıkları sesler ona dünyanın en güzel sesi gibi gelirdi. Mert e göre kadınlar cok özeldi , her birinin ayri güzelliklerde çiçekler olduğuydu her birinin okşanması,sevilmesi, öpülmesi ve zevk içinde kıvranarak mutlu edilmelerinin gerektiğini düşünürdü.

Zeynep 'e bakınca bu genc kızın güzelliğinin dünyanın bütün çiçeklerinin bir araya geldiği ve onun kokusunun içine çekmenin koca bir hayatı nasıl güzelleştirecek olduğunu fark etti. O sırada kardeşlerini düşündü. Sert ve inatçı Semih, herşeyi en ince ayrıntılara kadar düşünen analiz ve hesaplamalarda cok başarılı olan ikiz kardeşi Hakan , ailenin sorun çözmede başarılarıyla övünen Erdal. İçlerinden hiçbiri romantik ve duygusal davranarak hareket etmezdi.

''İyi o zaman Akdemir 'in yeni özel koleksiyonu hakkında bir şey öğrendim'' Bu yalnızca özel müşterileri için yapılan özel bir showroom sunumuydu. Ayşe neredeyse 14 yıl önce bir tezgahtar olarak başlamış ve sonra birer birer basamakları çıkıp bugün bulunduğu kademeye gelmişti.

''Allah Allah bu defa ki müşteri kim olabilir ki? Meraklı ve şaşkın gözlerle bakan Zeynep merakla sordu'' Kraliyet yada sanat camiasından biri mi acaba ? ''

Merve sinsi sinsi gülerek '' Ben kim olduğunu biliyorum '' dedi.

Ayşe de gülerek '' Asistanı olduğuna göre sende biliyor olmalısın. ''

Zeynep şaşkın bir halde duruma anlam veremiyordu arkadaşlarının bahsettiği konudan da tamamen bihaberdi. '' Hakan bey den bahsediyor olamazsınız değil mi kızlar ?''

Ayşe de başıyla onaylar bir işaret yaptı. Ama Zeynep tüm konuşulanlara hala bir anlam verememişti.

''Hakan beyin orada olmasının size neden büyük bir haber geldiğini anlamadım, patron değil mi? istediği bütün sunumlara katılabilir öyle değil mi ?

Ayşe artık dayanamayarak ''ah..benim saf arkadaşım onun orada olmasının sebebi belki de nişan yüzüğü bakıyor olabilir''.

Zeynep bütün bunları çok manasız bulmuştu, çünkü Hakan bey ile sadece 2 kez dışarı çıkmışlardı ki bunlar resmen zorlamayla, o ilk tokalaşmadan sonra ki elektriği o hissi bir daha hiç yaşayamadı Hakan la. İçten içe hep umsa da olmuyordu o anın büyüsü bir daha hiç yaşanmadı aralarında ama Hakan ın ilgisinin çok farkındaydı.

Zeynep şaşkın bir sessizlik içindeyken karşısındaki iki arkadaşının imalı imalı gülmelerine daha fazla dayanamayarak '' Hayır kızlar bunun olacağını hiç sanmıyorum, bu şekilde düşündüğünüz bir şey olmadı aramızda '' deme gereği duydu.

Ama Merve buna hiç inanmadı ve '' Hadi ama Zeynep , iddiaya var mısın Sheraton' da bir öğle yemeğine adam sana tutulmuş kızım bu çok belli ''

Ayşe de Merve ile ağız birliği yapmış gibi konuşmaya devam etti.'' Birbirinize çok benzer birçok tarafınız var, harika bir uyum yakaladınız geldiğin ilk günden beri.beraberken aynı dil konuşuyorsunuz sanki yıllardır evli olan bir çift gibi. ''

Merve dayanamadı ve hemen söze atladı,'' Ayol bu nasıl anlatım hiç romantizm erotizm yanı yok mu aranızda yani.Olmasa bile insan yalan söyler var der dimii..''

Zeynep utanarak da olsa '' tabii ki romantizm olmazsa olmaz'' diye söyledi içinden geçeni.Ama ne kadar istese de henüz romantizm dolu bir gün geçirmemişlerdi.