♤18.Gerçek♤

28.4K 1.5K 236
                                    

Adele - Set Fire to the Rain

Multimedya'da Yücel var.

Multimedya'da Yücel var

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Dolunay Ünal;

O kadar şaşırmıştım ki ne diyeceğimi, nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Şaşkınlığım o kadar büyüktü ki ağzımı açıp tek kelime edememiştim.

İsimsiz yine bir oyuna başlamıştı ve ilk hamlesi beni duygusal açıdan en zayıf noktamdan vurmuştu. Beni nasıl bu kadar iyi tanıyabiliyordu? Beni nasıl yaralayabileceğini çok iyi biliyordu ama bunu ona belli etmeyecektim, edemezdim.

Ruhumun duvarında bir çatlak daha açılmıştı. Bir darbe daha vurup duvarlarımı yerle bir etmesine izin veremezdim.

Zayıflıklarımı herkesten saklamayı başarmışken ondan nasıl saklayamamıştım? Ne kadar süredir tanıyordu ki beni? Belki de yıllardır tanıdığım biriydi. Nasıl olur da bizden saklanmayı başarıyordu.

''Bu, bu nasıl mümkün olabilir?'' diye sordu Asya titrek bir sesle bana bakarak.

"Bilmiyorum." dedim kısık bir sesle. Konuşacak gücü bulamıyordum kendimde. Canım yanıyordu ve bu acı dayanılmaz bir acıydı.

"Dolunay ben nefes alamıyorum. Dışarı çıkalım ne olur." dedi Asya eliyle boğazını tutarak.

''Hocam biz dışarı çıkabilir miyiz? Asya kendini iyi hissetmiyor.'' dedim hemen ayağa kalkarak. Bu durum Asya'nın canını benimkinden daha çok yakmıştı. Bu halde derste oturamazdık zaten izin vermese bile yine de çıkacaktık dışarı.

Rana hoca ilk önce kaşlarını çatarak bize baktı sonraysa Asya'nın bembeyaz olmuş, dehşet dolu ifadesini görünce çıkmamıza izin verdi.

İlk önce kantine gidip bir şişe su aldık sonraysa bahçeye çıkıp banklardan birine oturduk. Ders zamanı olduğu için bahçede kimse yoktu.

"Asya kendine gel lütfen." dedim omuzunu sıkarak, Asya ifadesiz bir şekilde yere bakmaya devam edince derin bir nefes aldım.

''Su veriri misin bana?'' diye sordu yutkunarak.

Su şişesini açıp Asya'ya verdim içmesi için. Asya sudan birkaç yudum aldıktan sonra şişeyi bana geri verdi.

"Oydu değil mi?" diye sordu kafasını ellerinin arasına alarak.

"Evet, oydu." dediğimde Asya hışımla ayağa kalktı.

"Bu imkânsız!" dedi yalvaran bakışlarla benden onay beklercesine ''Böyle bir şey olamaz!''

Bense ne diyeceğimi bilmiyordum. Keşke telefonu Asya'ya vermeseydim de o da resimleri görmeseydi diye geçirdim içimden. O resimleri görmesi gereken son kişi Asya'ydı aslında.

Bana Görünmeyeni Anlat Where stories live. Discover now