zehn

9.3K 873 452
                                    

"Vaay, evin güzelmiş."

Jungkook, içeri girerken her yeri inceleyeceğim diye milim milim ilerliyordu. Hızlı hareket edememesinin nedenlerinden biri de hastalığıydı elbette. Vücudu kırılmıştı adeta, her bir hücresinin ağrıdığını hissediyordu.

Jimin'in klasik ve modern harmanlaması evini süzerken arada sırada tebessüm ediyordu. Jimin ise onun peşinden ilerliyordu. Jungkook'a güvendiği söylenemezdi. Bu yüzden sürekli takipteydi.

Jungkook, diğer yerleri gezmeyi bitirip Jimin'in odasının kapı kolunu kavradığı sırada Jimin, elini onun elinin üzerine koyarak onu durdurdu.

"Oraya giremezsin."

Yamuk bir gülüş yaydı yüzüne Jungkook. Gözleriyle elindeki telefonu işaret etti ve göz kırptı. Gülüşü her saniye daha da büyüyordu.

"Lanet olsun."

Jimin'in elini itti ve kapı kolunu indirdikten sonra içeri girdi. İçerideki yoğun elma kokusunu alınca gözlerini kapatıp bir süre odayı koklamıştı.

Arkasını dönüp sordu. "Çok güzel kokuyor, hangi parfüm?"

"Parfüm değil." Bıkkınlıkla cevapladı Jimin.

"O zaman hangi deterjan?"

"Deterjan da değil Jungkook."

Jungkook birden gözlerini büyüttü. "Omo! Kendi kokun mu?" Kafasını Jimin'e yaklaştırmıştı, aklı sıra onu koklamaya çalışıyordu. Jimin'in konuşmasına fırsat vermeden devam etti. "Jimin, bir şey soracağım."

Jimin sorması için başını salladı.

"Sen elma mısın?"

"Ah- Ne?" Şaşırmıştı. Hayatında gördüğü en tuhaf insanla karşı karşıya olduğunu düşünüyordu.

"Bir ısırık alabilir miyim?"

"Yah! Ne saçmalıyorsun?" Dayanamayıp bağırmıştı. Çocuğun kendisiyle dalga mı geçtiğini yoksa ciddi mi olduğunu anlayamıyordu. Aslına bakılırsa... Gayet ciddi bir ifade takınmıştı yüzüne.

"Mum yakıyorum, kendi kokum değil." diyerek olaya açıklık getirdi Jimin. Yoksa birkaç dakika sonra kolunun bir kısmının yerinde olacağından şüpheliydi.

"Her neyse."

Jimin'in gepgeniş yatağına boylu boyunca uzandı çocuk. Kollarını ve bacaklarını iki yana açarak yüzünün bir tarafını yorgana yaslamıştı.
"Çok yumuşak!" O kadar mutlu görünüyordu ki, Jimin ona güldü. Sinirleri bozulmuştu. Yaşadığı şeyler tahmin ettiği türden değildi.
Sadece bir an önce Jungkook'u evinden göndermek istiyordu.

"Sen de denemek ister misin?"

Gözlerini devirdi Jimin. " Farkında mısın bilmiyorum ama bu benim yatağım."

"Ah, bir an unutmuşum. Hastayım ya kafam gidip geliyor."

"Gittiğinden eminim ama geri geldiği konusunda şüphelerim yok değil."

Jungkook, sırt üstü pozisyona geçip tavana bakmaya başladı. Burada kendini daha iyi hissetmeye başlamıştı. Alt katta yalnız başına kalmak hiç eğlenceli değildi.

"Hadi bana meyve tabağı getir."

Jimin "Pardon?" dedi ellerini beline yerleştirirken.

Teenage Dirtbag • JikookWhere stories live. Discover now