Bölüm 29

159 19 24
                                    

"Günaydın Selami abi."

Selami dükkândan içeri giren kıza baktı. Çok güzel ve alımlıydı. Ah evli olmasaydı...

"Şişşşt Selami ne oluyor? Kıza yazmayacaksın değil mi? Serap'a söylerim."

Selami ya sabır çekip kızın selamını aldı.

"Günaydın bayan. Size nasıl yardımcı olabilirim?"

"Sizde şey var mı?"

"Var."

"Ay çok sevindim, nereye gitsem ne istediğimi anlayamıyorlar."

Selami şaka mısın der gibi baktı kıza. "Tam olarak nasıl bir şey arıyorsunuz?"

"Hani ucundan tutup çiviye vuruyorsun."

"Hah tamam çekiç diyorsun."

"Hayır Selami abi, çekiç değil, hani üzerine basınca daha yüksekteki şeylere ulaşmanı sağlıyor."

"Merdiven mi?"

"Hayır abi merdiven de değil, nasıl anlatsam bak şimdi" diyen kız eteğini yukarı kadar kaldırıp bacağını zorlukla tezgahın üzerine attı. Selami kızın güzel bacağına bakarak gözleri yukarı tırmanırken, kız seslendi.

"Selami abi yukarı değil aşağıya doğru bakacaksın."

Selami ayağın ucuna bakınca kızın ayakkabısını gördü. Topuğu kırılmıştı.

"Bundan istiyorum."

"Ayakkabı mı?"

"Evet hani ucundan tutup çivi çakıyorsun, üzerine basınca seni yükseğe eriştiriyor."

"Ayağa giyiliyor desen daha çabuk anlardım. Daha yeni bitti, sonuncusunu az önce sattım."

"Şansa bak, az önce gelseymişim keşke."

Selami karşısındaki kızın yanında kendisini dahi gibi hissetti. Uzun süredir kendisine gerzek diye seslendiğim için sonunda kendisini gerzek gibi hissetmeye başlamıştı. Fakat bu kızdan sonra artık kendisindeki zekânın nimet olduğunu fark etti.

"Eğer benimle çalışırsan sana ayakkabı alırım."

"Gerçekten mi? Yani benim artık bir işim mi var?"

"Evet."

"Arkadaşlarım buna inanmayacaklar. Benim bir işe girebilmem için cehennemin buz tutması lazımmış."

"Belki de tuttu" diye mırıldandı Selami. Kızın hâlâ tezgâhın üzerindeki bacağını işaret ederek, "istersen bacağını indir artık üşüteceksin."

"Ben de bu esinti nereden geliyor diyordum" diyen kız bacağını indirdi. "Nereden başlıyorum? Çivileri mi sayacağım? Yoksa boyaları mı karıştıracağım?"

"Hayır şimdilik tezgahta dur ve gülümse, bunu yapabilirsin değil mi?"

"Elbette yaparım" dedi sarışın seksi kız. "En iyi yaptığım iştir, tezgâhları çok severim özellikle arkasını."

Kızın neyi ima ettiğini anlayan Selami kızardı. "Burada böyle şeyler düşünme. Sen sadece müşterileri etkile yeter."

Kapıdan giren Enver amca, kızı görünce geri çıktı. Tabelaya bakıp tekrar içeri girdi. "Bir an yanlış yere geldim zannettim."

"Gel Enver amca, bu benim yeni elemanım, adı... Daha adını bile bilmiyorum."

"Kezban."

"Sen de hiç Kezban tipi yok ama neyse. Biz sana Açelya diyelim olur mu?"

Günaydın Selami abi (SY)Where stories live. Discover now