5. Bölüm •Yardım

4.1K 444 69
                                    

YAZARDAN NOT: Merhaba pek sevgili canımlar. Bir bölümle daha karşınızdayım efendim. Şimdi okurken göreceksiniz ama bu bölüm diğerlerine göre biraz kısa oldu. Yine de iki bin kelimenin üzerinde ancak benim genelde yazdıklarıma göre kısa (siz olayın özünü anladınız işte).

Bu hafta ders bile çalışmaya vakit bulamadan Unutulmuş: Türkiye'nin iç baskısının son kontrolünü yaptım ve bu bütün zamanımı benden aldı.

Ayrıca ders çalışamadığım için annemle de aramız açılıyor gibi (on dokuz yaşında üniversite öğrencisi olsanız da annenizden ders çalışmadığınız için azar yiyebiliyorsunuz, evet), üstüne internet paketim de yaklaşık beş dakika önce aramızdan ayrıldı. Bir de iki hafta sonra sınavlarım var. Ölmüş durumdayım kısacası.

Ders çalışma durumunun yeni bölüm gelmesini aksatmaması için ayarlamalar yapmıştım aslında ancak internet paketimin bitmesi bütün planları alt üst etti. Neyse bakalım artık, ben yine de bölüm atmaya çalışacağım *kafası darma duman yazar emojisi*

Bu arada bölümün gelme düzenlerini soran kuzularım vardı, haftada bir bölüm geliyor canımlar ^-^ 

Sizleri seviyorum. Oy ve yorumlarınızı (özellikle satır içi olanları) unutmayın lüften, keyifli okumalar *-*


'Sana yardım edebilirim. -A'

Okuduğum cümleye uzun uzun baktım. Neden sonra olanları algıladım ve içimi ürperten bir kavrama anı yaşadım. Bana yazan A ve Seul'e yazan A aynı kişi olmalıydı.

Benim yazmamı bekliyor gibi yazma kutucuğunda yanıp sönen imlece takıldı gözlerim. Her programda bu çizginin yanıp sönmesi bana oldukça olağan gelirken şimdi sanki A'nın bütün sabırsızlığı bu çizginin içine hapsolmuş gibi hissediyordum.

'Kimsin sen?' yazıp gönderdim sonunda.

'Ben A.' dedi bir saniye bile geçmeden.

'Gerçek adını soruyorum.' dedim.

Bu kez cevap eskisi kadar hızlı gelmemişti. Yaklaşık yarım dakika sonra cevap ekranımda belirdi.

'Gerçek adımı henüz öğrenemezsin. Belki de hiç öğrenemeyeceksin.' dedi A.

'Neden?' dedim şüpheyle gözlerimi kısıp ekrana bakarak.

'Böyle olması gerekiyor.' dedi.

Cevap vermeyip bir süre düşünceli bir ifade ile ekrana baktım. Tam o sırada

'Yardım edeceğim konuyu duymak istemiyor musun?' dedi A.

'Teknik olarak duyamayacağım her şekilde?' yazıp gönderdim.

'Daphne cidden bunu söylemiş olamazsın -.-  .' yazdı A ve hemen devamından bir mesaj daha gönderdi.

'Ayrıca teknik olarak söylemedim, yazdım dersen kendimi bir yerlerden atacağım.'

Yüzümde ufak bir gülümseme oluşurken bir an afalladım. Konuştuğum kişi bana kim olduğunu bile söylemiyordu ve onunla şakalaşıyor muyduk?

Tanıdığım insanlarla şakalaşmaya ya da soğuk espriler yapmaya bayılırdım ancak tanımadıklarıma karşı da mesafeliydim. Ancak A'yı tanımıyor olmama rağmen neden böyle yazmıştım ki?

Apollon'un TuşuWhere stories live. Discover now